Düzce Laz Göçleri 3
18. ve 19 .YÜZYILDA TEMETTUAT DEFTERİNDEKİ DURUMU
Eski meze de1844Yılında 22 Hane 132 nüfusu vardır,Dere köy mezrasında mahalı vakıf yeri vardır Kıran divan dahilinde Mehmet Halife adlı kişi mutasarrıflık görevindeydi ölünce oğlu Naib Osman mezraya mutasarrıf tayin edilmiştir 1726 da,Yeni meze de 32 hane 54 nüfus vardır,Yetimler,Köseoğlu Mehmet bin Feyzullah,Osman Beşeoğlu Edri bin İsa,Ebubekiroğlu Mehmed bin Abdullah,Uzun Ahmetoğlu Mehmet bin Ali,Askerlik yapanlar,Torunoğlu Ahmet bin Mehmed,Dilencilik yapanlar,İbrahimoğlu Arif bin Hüseyin,Ormanoğlu bin Mehmed,En varlıklı aileler,Molla Mehmed oğlu Mustafa bin Abdullah ve Mehmet oğlu Salih,Molla Mehmed oğlu Hüseyin bin Mustafa,Molla Salih oğlu Mustafa bin Salih,Kırsal alanda ekili arazi durumu,42.75 bahçe 19 kestane korusu,48.5 mezru tarla vardır,Buğday üretimi,213.75 kile dir Arıcılık yapanlar 64 adet arı kovanı vardı,Meslek adedi 34,Çeşitli mesleklerde bulunanlar,hizmetkar 2 imamı kurye 1,Sail2baltacı 1,kereste nakliyecisi 23 gemici3gemici reisi1 adettir
KURTULUŞ SAVAŞINA KATILANLAR
UĞURLU JANDARMA KARAKOLU .: OSMAN PENDOĞLU,HAMDİ PENDOĞLU
İPSİZ RECEP ÇETESİNDE OLANLAR : OSMAN ZOBAR
GAZİLERİMİZ : ALİ KOÇ MUSTAFA D. 1876
: MEHMET ASLAN D .1894
: İBRAHİM GÜNDÜZ D.1953
ŞEHİTLER : ABDULLAHOĞLU İSMAİL D.1891-Ö. 1915 GÜMÜŞSUYU HASTANESİ P.ER
RECEPOĞLU HARUN D.1890-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI
OSKORCUOĞLU OSMAN BİLGİN D.1895-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI
KÖYE İLK GELEN SÜLALELER
KÖYÜN YERLİLERİ
ALİBEYLER(ÖZCAN)-NİZAMOĞLU(KARAGÖZ)-HACIYUSUFLAR(GÜNDÜZ)-BATAKLAR (ALKAN)-REŞİTHANALAR(AKSOY)-ZOBARLAR(ZOBAR,sonradan Düzce’den gelme)
KARADENİZDEN GELENLER
OSKORCUOĞLU TOKGÖZ-BİLGİN ARTVİN BORÇKA
SALİHOĞULLARI APAYDIN ARTVİN MARADİT
MÜMİNOĞULLARI ERDOĞAN ARTVİN BOÇKA
BALCI OĞULLARI BALCI ARTVİN HOPA KEMALPAŞA
TANTOĞULLARI TANDOĞAN ARTVİN HOPA PEHLİVAN
ÇELİKLER ÇELİK ARTVİN BOÇKA
ŞİNALİLER ODABAŞ ARTVİN HOPA
RECEPOĞULLARI KAHRAMAN ARTVİN HOPA PEHLİVAN
VEZİROĞULLARI ARAL ARTVİN HOPA KEMALPAŞA
ARSLAN OĞULLARI ARSLAN ARTVİN HOPA KEMALPAŞA
SARIHASAN ARTVİN HOPA
SARIOĞULLARI SARIOĞLU TRABZON OF
YILMAZLAR YILMAZ TRABZON OF
KOÇOĞULLARI KOÇ RİZE İKİZDERE
TUŞUMOĞULLARI BİLGİNER ARTVİN KEMALPAŞA
SALYANCILAR SALYANCI ARTVİN AZLAĞA
YUSUFREİSOĞULLARI TRABZON SÜRMENE
AKSAR---AYDIN--DAĞGÜL-GÜLER--KELEŞ--KUŞ--ÖZER---ŞEN-YALILI-YAVUZ—-ŞAHİN-
NOT.:Değerli büğüyüm rahmetli Hakkı Erdoğan,Recep Ali Bilgin ağabeyime ve muhtar Arslan Kahraman arkadaşıma katkılarından dolayı çok teşk ediyorum
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Köyün ismi Recepali Ali Bilgin,Arslan Kahraman,Hakkı Erdoğan,Akç.Kaym.Sitesi,Vikipedi özg ans,Drl İbrahim Tuzcu
Tarihi yerler : Recepali Bilgin,ArslanKahraman Hakkı Erdoğan,Akç.Kaym.Sitesi,Vikipedi özg ans,Drl İbrahim Tuzcu
Coğrafi durumu : Kenan Okan,Şükrü Dönmez,Mustafa Kocadon,Drl.İbrahim Tuzcu
Cami ve Mez. : RecepAli Bilgin,Arslan Kahraman,Hakkı Erdoğan
Turizm : : Recep Ali Bilgin,Arslan Kahraman Hakkı Erdoğan,Akç.Kaym.Sitesi,Vikipedi özg ans,Drl İbrahim Tuzcu
Ekonomi : RecepAli Bilgin,Arslan Kahraman Hakkı Erdoğan,Akç.Kaym.Sitesi,Vikipedi özg ans,Kenan Okan,Şükrü Dönmez,Drl İbrahim Tuzcu
Kültür : Recep Ali Bilgin,Arslan Kahraman Hakkı Erdoğan,kç..Kaym.Sitesi,Vikipedi özg ans,Kenan Okan,Şükrü Dönmez,Vedia Emiroğlu,Recai Özgün,B.Habiçoğlu,Cheneburı net,Macaheli net,M.Vanilişi,A.Tandilova,Görsel yay.a.4,Drl İbrahim Tuzcu
Spor ; Arslan Kahraman,İbrahim Tuzcu
Köyün alt yapısı ,Recep Ali Bilgin,Arslan Kahraman,Mustafa Kocadon,Hakkı Erdoğan,Vikipedi özg ans.Akç.Kaym.Sitesi,Drl.İbrahim Tuzcu
İstiklal savaşı : Şükrü Dönmez,Geltag net Recep Ali Bilgin,Arslan Kahraman,Hakkı Erdoğan,Drl İbrahim Tuzcu
Temettuat ; Dr Zeynel Özlü
Sülaleler : Hüsamettin Kaya,Recep Ali Bilgin,aslan .Kahraman,Hakkı Erdoğan,
Drl.İbrahim Tuzcu
KONURALP BELDESİ
GÖÇLER
19. yüzyılda Osmanlı genel nüfusu azalırken daralan Osmanlı sınırları içerisindeki,Müslüman Türk nüfus kaybedilen topraklardan gelen göçlerle artış,kaydetmiştir. 1844’lerde Osmanlı genel nüfusu 35 milyon civarında iken,kaybedilen topraklar ve göçler nedeniyle 1914’te toplam nüfus 18 milyon,civarına inmiştir (Yedi yıldız 1999: 507). Osmanlı Devleti, savaş ve antlaşmalar,yoluyla kaybettiği yerlerdeki varlığını sürdürmek gayesiyle insan hakları ve azınlıklar statüsüne dayanarak Türkiye sınırları dışında kalan Müslümanları himaye etmeye çalışmışsa da (İpek 2002: 22) Anadolu ve Balkanlar’a,yine de birçok göç yapılmıştır. Evlerini, akrabalarını, yurtlarını terk,eden bu insanların göç etmesinin en önemli nedeni Müslüman halka uygulanan,dini baskılar ve Ruslaştırma siyasetinden kaynaklanan sıkıntılardır.Nitekim bunlar sadece topraklarından ayrılmakla kalmamış, bir kısmı taşınmaz mallarını değerinin altında elden çıkarmak zorunda kalmış bir kısım,taşınmazlara da Rus hükümeti tarafından el konularak mağdur edilmiştir.Göçmenlerin istikamet olarak Osmanlı ülkesine yönelmelerindeki en önemli,neden ise hiç kuşkusuz iki toplumun ortak noktası olan İslâm olgusudur.(Kılınç Ocaklı 2002: 902, 904). Yapılan göçlerde göçmenler önce Karadeniz’in kuzey limanlarında toplanmış, daha sonra buralardan gemilerle iskân edilecekleri yerlere taşınmışlardır (Alkan 2005: 419).Anadolu’nun muhtelif bölgelerine yapılan göçlerle ilgili bir takım Osmanlı Devleti muhtelif nedenlerle yer değiştirmek isteyen muhtelif millet, aşiret ve cemaatleri toplu olarak değil dağınık olarak iskân etmeye çalışmıştır. Bunun nedeni bölgelerde meydana gelecek olası ötekileşmelerin,önüne geçmek ve göçmenleri Osmanlılık şemsiyesi altında birleştirmektir.Devletin göçmenleri Düzce’ye iskân etmesindeki en önemli neden bölgenin,fiziki ve demografik yapısıdır. 23 Kasım 1913 tarihli Anadolu’da Tanin gazetesinde Düzce bölgesi anlatılırken bölgenin ova tabanına sahip, ulaşımı kolay,bir geçiş bölgesinde bulunduğu, arazisinin son derece geniş, ormanlık bir yapıya sahip olduğu vurgulanmıştır (Ahmet Şerif 1999: 389 Düzce Kazası’nda yaşayan insanlar belgelerin ifadesiyle kendi diniyle mütedeyyin lisanıyla mütekellim bir halktır. Bölgede yaşayan halklardan hiç birisi örf, adet ve geleneklerini terk etmemiştir. 1844 yılı sayımında bölgede yaşayan insanların tamamına yakını Türk ve İslâm iken Kafkasya vb. yerlerden yapılan göçlerle bölgenin etnik yapısında bazı değişmeler gerçekleşmiş ve Düzce belgelerin ifadesiyle millet çeşidi olarak adeta Sefîne-i Nûh’a1 dönüşmüştür.Göçmenler özellikle ilk geldiklerinde Türklere, Türk Hükümeti’ne hatta Osmanlılığa yabancı kalmıştır. Bunun muhtemel nedeni Çerkez ve Abazaların bölgeye göç ettiklerinde bölgenin yerli halkı olan Türk unsuru arasında iskân ettirilmemesi ve bunlar için ayrı köyler oluşturulmasına izin verilmesidir.2 Nitekim Düzce’de Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz zamanlarında.Kafkasya’dan, Doğu Karadeniz’den, Doğu Anadolu’dan, Rumeli’den,gelen göçmenlerle yeni mahalleler kurulmuştur (Konukçu 1984: 19).
LAZ’LARIN BÖLGEYE GELMELERİ
1877-1878 Osmanlı Rus Savaşlarında, Bolu, İzmit ve Adapazarı büyük ölçüde göçmen akınına uğradı. Kısa zamanda,Rumeli, Kafkasya, Doğu Karadeniz ve Anadolu'dan gelen insanlarla, Sefine-i Nuh'a benzedi. Kafkasya'dan, Çerkesler/Gürciler ve Abazalar, Doğu Karadeniz'den Lazlar (Batum, Rize, Trabzon, Giresun ve Ordu), Doğu Anadolu'dan, Ahıskalılar, Karslılar, Erzurumlular ve Erzincanlılar ki bunlara Bayburt ve Gümüşhanelileri de ilave etmek gerekmektedir.,. Lazlar da yine Düzce, Zonguldak, Karasu ve Adapazarı dolaylarında yerleştiler..Düzce’de Keza, Üskübi - Akçaşehir arasındaki dağlık yörede Kabalak- Haciz çizgisinde Lazlara senetle yer verilmiştir. Doğu karadeniz, o zamanki tabirle, Lazistan'daki insanların Düzce yöresine getirdikleri, taşıdıkları coğrafi isim Laz'dır. Düzce, Boğaziçi Beldesi, 1993 yılında kurulmuş olup, Ballar, Çayırtarla, Dokuzpınar, Şekerpınar, Yazlık, ve Yeşilköy olmak üzere 6 adet mahallesi vardır..
1877-1878 yılı Rus- Osmanlı savaşında Karadeniz bölgesinden batıya göçler başlar,o zamanki Padişah Abdulhamit buradaki vatandaşlara sahip çıkarak batıya göç etmelerini sağlar, Artvin Borçka Düzköy ‘ün 12 mahallesinden insanlar bu savaşlardan bıktıkları için bazıları vapurla bazıları yaya yoluyla göç yapmayı başlarlar, at,öküz,manda arabalarıyla evlerinde alabildikleri eşyaları yanında kokulu üzüm,meşhur demir elma,kış armut’u,fındık kök’lerinide yanlarına alarak ricaat halinde yola koyulurlar,yaya yoluyla gelenler pek şanslı değildir çünkü yolda açlık, susuzluk, hastalıktan, eşkıyanın yol kesmesinden çok zayiyat verirler,bazı aileler yakınlarını kaybederler şaşkındırlar guruplar halinde yola çıkanlar Rize,Trabzon,Ordu,Giresun illerine kadar gelirler ama içlerinde hep korku vardı acaba buralara kadar Ruslar gelir bize zayiyat verir diye, perişan olan guruplar korkudan yerleşmek istedikleri halde yerleşmeyip batıya doğru yol sürerler,padişah bunları ilkönce İzmit’i,Bursa’yı,Düzce’yi,Adapazarı’nı gösterir,ama çoğu İzmit’e gelirler,fakat sinekten barınamaz sevemezler ve Düzce’ye doğru geri dönerler,şimdiki Boğaziçi beldesinde bazı köylere gelerek bazı köyleri kurarlar,buralar havadar,serin sineği olmayan ormanlık aynı kendi memleketlerinin özelliğini taşıyan yer lerdir’ki hemen haber salarlar memlekete,”Kayını vardır Suyu vardır,ormanı vardır hemen gelin derler” ve daha sonra bu bölgeye memleketten çok göç gelir.Yine deniz yoluyla gelenler yaya yoluyla gelenlerden çok şanslıydılar çünkü vapur yolculuğu güzeldi yolda pek o kadar sıkıntı yaşamamışlardır,bu guruplar yine Rize,Trabzon,Ordu,Giresun bölgelerinde inmek istemişler ama bu guruplarda korkmuşlar herkes son durak İstanbul’a gitmek istemişler ama vapur Zonguldak’ğa gelmiş orada bir gurup,Düzce –Akçakoca’ya gelmişler orda bir gurup ine ine en son İstanbula’ da giden olur.Bunlardan Akçakoca’da inenler deniz sahilinde kalmak istememişler çünkü memleketlerinde tarım ile uğraşırlarmış biz burada balıkçılıktan anlamayız aç kalırız derler ve Düzce’ye doğru yola koyulurlar ve neticede Artvin Borçka Düzköy’den gelen Boğaziçi bölgesine kavuşur ve buralarda bazı köyler kurarlar. Göç esnasında Katip Osman Ağa (Osman İLHAN), Doktor Emin Efendi (Emin YAZGELDİ), Orman Muhafaza Memuru Sadık Efendi (Sadık ÖZGÜREL), Adliye Mübaşiri İbrahim ALKAN, dini bilgileri veren Molla Hüseyin (Hüseyin DİNLER), Hafız Yusuf ÖZER, baca ustası Şaban Efendi (Şaban GÜNEŞ), kafileleri misafir eden Mehmet Ağa (Mehmet İZMİRLİ) önderlik ve rehberlik etmişlerdir.Konuralp Kabalak-Şekerpınar ‘a yerleşenler köylüler, ilk yıllarda Laz Hamidiye ismini alan köyü ilerleyen yıllarda ismini Kabalak olarak değiştirmiştir.
GÖÇ HİKAYELERİ
Bazı büyüklerimden aldığım hikayeleri sizlerle paylaşmak istiyorum
1-Şimdiki Kabalak eşraflarından Koçaloğlu Hasan Koç Ruslara esir düşer daha sonra kendi imkanları ile kurtulur,oralarda birçok muhaberelerde bulunur bunun ünü oralarda duyulur ve oradan ayrılarak Samsun’a yaya olarak 6 ayda gelir,2 kız kardeşi Samsun’ da evlenir,Hasan efendi burayı beğenmez deniz yoluyla Zonguldak’ a gelir,oradan Akçakoca ‘ya,oradan da Düzce,ye gelir yerleşir fakat çok bataklık ve sivri,sinek olduğu için buradada kalmaz,İzmit’e gider bakar’ki orası’da aynı kalkar Kandıra’ya gider,burayıda beğenmez,İstanbul Alemdağ’a gider orada’da su sıkıntısı olduğu için kendi kendine şöyle der o kadar yer değiştirdim ama bir tek yer bizim Artvin Borçka’daki köylerine çok benzediği için,ayrıca çok su olduğu ve ormanlık alan çok olduğu ve değirmen kurmak için burasının çok uygun olduğuna karar verir, tekrar Düzce’ye geri döneyim der ve döner,şimdiki Şekerpınar köyüne gelir yerleşir,daha sonra memleketten kayınçı’sı Osman ağa Osmanoğlu (Veziroğlu)-(Gürel) buraya çağırır Osman ağa bir sürü akrabalarını alarak Düzce’ ye gelmek üzere yola çıkarlar ve yine yaya olarak Samsun’ a gelirler gelirken yolda çok zayiyat verirler,hastalık açlıktan ölen çok olur, oradan yine Zonguldak-Akçakoca-Düzce-Şekerpınar’ a gelirler buna Hasan ağa çok sevinir,ona derki bak Osman burası benim olsun sol taraf yani şimdiki Kabalak’ ın bulunduğu yer senin olsun buralar bizim oralara çok benziyor buralara değirmenler kurarız çok yer gezdim burası bize uygundur der,Osman ağada kabul eder bunlar buralara değirmenler kurarlar yaşamlarını burada idame ettirirler ve memleketteki akrabalarını teker teker buraya davet ederler yavaş yavaş memleketten de buraya göçler gelmeye başlar.(Hortoloş Ahmet)
2-Deliömeroğullarından 4 kardeş memleketten yola çıkarlar ,fakat yolda birbirlerini kaybederler,bazı aileler Düzce’ye,bazı aileler Bursa’ya,bazı aileler İzmit’e yerleşirler,bu iki kardeş Düzce Yazlık köyüne yerleşir Lakabı Deliömeroğullarıdır,şimdiki soy isimleri Yılmaz’dır.Bursa’ya yerleşen kardeşin soy ismi Sancar,İzmit’e yerleşen kardeş ise soy ismi Günaydın’dır.Bursa’ya yerleşen Sancar sülalesinde CHP döneminde Milli savunma bakanlığı yapan İlhami Sancar bu sülaledendir.(Neşet Yılmaz)
3-1878 yılı Rus- Osmanlı savaşında Artvin Borçka Düzköy eşraflarından Sertoğlu (Sert) Delemutoğlu (Mutlu),Begoğlu (Sönmezoğlu) bu 3 sülale yaya yolu ile 6 ayda Samsun’a gelirler, bir gün deniz kenarına geldiklerinde bir geminin İstanbula gideceğini öğrenirler,hemen eşyalarını toplarlar deniz yoluyla Zonguldak’ a gelir,oradan Akçakoca Çuhallı iskelesinde inmek zorunda kalırlar,oradan hareket ederek Akçakoca Şifalı sunun bulunduğu yerde o zaman Kabalak hanı vardır bir gece handa konakladıktan sonra, Handan ayrılarak Kabalak köyüne gelir yerleşirler, ,daha sonra bu aileler kendine uygun köyler tespit ederek dağılırlar .Boğaziçi ve Konuralp beldelerindeki çeşitli köylere göç ederler
Sertoğlu mahallesine 1910 yılında Kabalak köyünden Sertoğlu sülalesinden 4 kardeş göç eder,daha önce Konuralp’teki Bitinya ‘lıların bir kolu burada yaşıyordu bunlar 1915 yılına kadar burada yaşamışlardır ve sonunda burayı satarak terk etmişlerdir.Sertoğularından İbrahim efendi mahalleye büyük bir bina yapar çünkü çok yardım severdir çevresi çoktur mecburen geleni gideni çok olduğu için büyük ev yapmıştır,herkesi burada ağırlardı cesur yiğit birisi idi,1920 yılında Üskubu belediye reisliği yapmış ve mahallede Abaza ve Çerkezlere karşı mücadele vermiştir,kurtuluş savaşında devleti erkana çok hizmetleri bulunmuştur.(İhsan Kenan Sertoğlu)
4-1878 yılı Rus- Osmanlı savaşında Artvin Borçka Düzköy eşraflarından Mezineoğulları Hunçalar,Ahmetoğulları,Dudakoğulları Yazgeldiler, Süleymanoğulları bu aileler yaya yolu ile 6 ayda Samsuna gelirler, bir gün deniz kenarına geldiklerinde bir geminin İstanbul’a gideceğini öğrenirler,hemen eşyalarını toplarlar 2 adette değirmen taşlarını yanlarına alarak, deniz yoluyla Zonguldak’ a gelir,oradan Akçakoca Melenağzı iskelesinde inmek zorunda kalırlar,oradan hareket ederek Akçakoca Şifalı sunun bulunduğu yerde o zaman Kabalak hanı vardır bir gece handa konaklarlarken bölgede devamlı eşkıya vardır bu eşkıya’lar hana baskın yaparlar Ayşe ninenin önünde bulgur çuvalı vardır Ayşe nine elindeki 1 adet sarı büyük altını bu çuvalın içine saklar eşkıya çuvalı tekmeler ve eşkıya altını bulur tam bunu alacağı sırada Ayşe nine elindeki baltayı eşkıya’ya vurur ve eşkıya ölür han karışır,eşkiyalar cenazelerini alarak kaçarlar,yollarına devam eden sülaleler Handan ayrılarak Kabalak köyüne gelir yerleşirler burada Kabalak yaprağından baraka yaparlar yerleşirler,fakat bazı erkekler biraz daha ileriye giderler Düzköy’üne varırlar bakarlar hem ova hem 2 adet ırmak var bide bizim Artvin Borçka’daki köylerine çok benzediği için,ayrıca çok su olduğu ve ormanlık alan çok olduğu ve değirmen kurmak için burasının çok uygun olduğuna karar verirler, Kabalaktan buraya gelerek yerleşirler,daha sonra Artvin Borçka Düzköy’deki akrabalarına haber salarlar gelin burada” Kayını vardır,suyu vardır,Bayırı vardır” kalkın gelin derler ve buraya memleketten çok göç gelmiştir,(İbrahim Resul Yıldız)
5- Artvin-Borçka-Düzköy’den BADOĞLU İBRAHİM (Albayrakoğlu)efendi,ilk olarak 1878 yılında Kabalak’a gelir, 1880 yılında yakın bölgeyi araştırmaya çıkar,şimdiki Suncuk köyüne gelir burasının havası güzel memleket’teki köye benzerliği ve suların bol olması yüzünde burayı keşf eder,burada daha önceleri yerleşen Manav Türk’lerin’den bir miktar akçe vererek satın alır ,buraya yerleşir bu Manav Türkleri ile 20 yıla yakın yaşamışlar Manavlar buradan değişik köylere göç etmişler çoğu’da şimdiki Yaka köyüne yerleşmişlerdir.(M. Albayrakoğlu)
6-Çatanalar,Artvin Borçka Düzköy’den yaya yola çıkarlar,Kastamonu’ya vardıklarında çok yorgun bitkin oldukları ve çok zayiyat verdikleri için burada kalmak isterler fakat memleketteki yerlere uymadığı için yola devam etmek isterler Düzce yolu eskiden ipek yolu idi buradan Adapazarı-Sapanca-Kurtköye’aylar sonra gelirler ,yerleşirler,bazıları burayıda beğenmezler İzmit Suadiye beldesine göç ederler,yine bazıları buradan Düzce’ye göç gelirler Konuralp Beçi köyüne gelirler,buradan yine bazıları Konuralp- Yaka köyü,Konuralp-Düzköy,Boğaziçi-Suncuk köylerine yerleşirler. Sapanca-Kurtköy, İzmit-Suadiye Düzce-Konuralp ve Boğaziçi beldelerinde Çat,Çetin,Çatan,Çatana,Denk, diye aynı sulaler olarak yaşamlarını sürdürmektedirler .(Yaşar Çatana)
7- Rizelioğlu (Başak) bu sulale Rize’ye kadar yaya olarak gelirler Rize’de limanda HAMİDİYE VE CEMAL vapuru ile yola çıkarak Akçakoca,Karaburun iskelesine inerler,denizci olmadıkları için iç kesimleri tercih ettiklerinden Düzce’ye doğru yola çıkarlar,Düzce Uzun Mustafa mahallesine yerleşirler,fakat çok bataklık ve sinek çokluğundan burada duramazlar Konuralp ve Boğaziçi beldelerinde çok Lazların bulunduğunu öğrenirler ve Konuralp Beçi köyüne gelerek yerleşirler.(Alirıza Başak)
8- Artvin-Borçka-Düzköy’den katip Osman efendi ilk olarak 1878 yılında Kabalak köyüne gelir, 1880 yılında yakın bölgeyi araştırmaya çıkar,şimdi’ki Osmanca köyüne gelir burasının havası güzel memletteki köye benzerliği ve suların bol olması yüzünde burayı keşf eder, daha önce Konuralp’teki Bitinya ‘lıların bir kolu burada yaşıyordu bu nlar 1915 yılına kadar burada yaşamışlardır ve sonunda burayı satarak terk etmişlerdir,daha sonra bölgeye yerleşen Manav Türkleri vardır Osman efendi buradaki Manavlardan köyü bir miktar akçe vererek satın alır ,buraya yerleşir bu Manav Türkleri ile 20 yıla yakın yaşamışlar Manavlar buradan değişik köylere göç etmişler çoğuda şimdiki Yaka köyüne yerleşmişlerdir. (Hortoloş Ahmet)
9- Artvin-Borçka-Düzköy’den BADOĞLU İBRAHİM (Albayrakoğlu) efendi Suncuk ve 7 arkadaşı İspahiler (Oral),Suncuk,Hunçalar (Hunç),(Düzköy), Begi (Sönmez) Suncuk,Sertoğlu (Sert),Yazlık ,Kadıoğlu (Şengül) Suncuk,Kançula (Eser) Düzköy ilk olarak yaya yolu ile Rize’ye gelirler, o zamanın padişahın tahsis ettiği gemilere ilk olarak Akçakoca’daki Melenağzı iskelesine gelerek burada inerler Akçakoca merkezine gelirler Akçakoca dağlarında 2 yıl çalışırlar ve o zaman Düzce bir Pazar yerine yeni yeni oluşmaya başlamaktadır, bu bölgeye yayılmaktadır bunu duyan bu sülaleler Düzce’ye doğru yola çıkarlar Şifalı sudaki handa konakladıktan sonra Düzce merkeze şimdiki anıt parkın olduğu yere gelerer yerleşirler Badoğlu İbrahim burada kendine bir yer tahsis eder,diğer akrabalarıda fakat buralar bataklık olduğu için sinekten duramazlar,Boğaziçi mevkine yerleşen Lazları duyarlar kalkıp bu tarafa gelirler ,Kabalak’taki daha önceleri buraya yerleşen Osman ağayı görürler Osman ağada Boğaz içi bölgesinde bazı yerler gösterek yerleşmelerini sağlar,bunlardan Badoğlu İbrahim daha önceleri 1880 yılında Düzce’den tanıştığı bir manav arkadaşını görür o manav arkadaşıda Badoğlu İbrahimi Suncuk köyüne getirir ,İbrahim efendi burayı çok sever aynı memleketteki yerlerini benzediğini söyler,havası güzel suyu bol olduğu için o manav arkadaşına Akçe vererek bir bölüm yer alır,burada bıraz kaldıktan sonra tekrar memleketine döner ve ailelerini ikna ederek Düzce-Suncuk köyüne o manavdan aldığı yere gelerek yerleşirler,daha sonra memleketteki akrabalarını buraya davet ederek buraya yerleşmelerini sağlar.,buraya yerleşir köyün kurucularındandır. Manav Türkleri ile 20 yıla yakın yaşamışlar Manavlar buradan değişik köylere göç etmişler çoğuda şimdiki Yaka köyüne yerleşmişlerdir.(Cemal Albayrakoğlu)
10-Mahalleye ilk önceleri Tahir Arslanoğlu Artvin-Arhavi –Ortaköy’den kimseye haber vermeden buraya 1849 yılında Deniz yoluyla zorluklarla 3 aylık süre içerisinde Akçakoca-Melenağzı iskelesine çıkar ve karayolu ile Üskübü ‘ye gelip şimdiki Gölcükbaşı mevkine yerleşir ve bölgeye hakim olur.Memleket’te kaybolduğunu duyan ve daha sonra Düzce’de olduğunu haber alan oğlu Arslanoğlu Hurşit ve komşuları Şahinoğularından Hasan ile memleketten öküz arabası ile yola çıkarlar ve Samsuna kadar gelir,oradan Kastamonu’ya gelirler çok zorluklarla karşılaşırlar,yola devam etme karaı alırlar ve devam ederek Düzce’ye gelirler,buradan Üskübü’ye gelir ve Tahir ağayı bulurlar bu olay Tahir ağanın çok hoşuna gitmiştir,Tahir ağa oğluna ve komşusuna yerleri taksim eder buraya yerleşmelerini sağlar,Arslanoğlu Hurşit 1878 yılında tek başına memleketine geri döner ( bekardır) ,ve memleketteki akrabaları olan Bayramoğlu,Bayraktaroğlu,Çatanaları Düzce-Üskübü’ye gelmeleri için ikna eder,bunlar bu sefer deniz yoluyla Üskübü’ye gelerek yerleşirler ,Tahir ağa memleketten gelenlere bölgeden yerler vereek yerleşmelerini sağlamıştır.Not:( bu ara Arslanoğulları 1864 yılında Kafkasyadan göç gelerek bölgeye yerleşmek isteyen Abaza ve Çerkezlerle mücadele eder,).Hurşit Arslanoğlu Mollaoğulları, Patolar,Çatanalar’ı memleketten göçünü alarak deniz yoluyla 4 gün sonra Akçakoca iskelesine çıkarlar buradan yaya yolu ile Kabalak hanına gelirler orada dinlenerek tekrar yolu koyulurlar ve Üskübü’ye Gölcükbaşı mevkine gelirler ,Tahir ağa bu sulaleleri kendi evlerinde aylarca misafir ettikten sonra daha önceleri Üskübü Manav Türklerinden şimdiki Taşlık bölgesini satın almıştır,bu arsa yaklaşık olarak 500 dönümdür, Arslanoğulları Mollaoğulları ve Patolara burayı vererek burada ikamet etmelerini sağlar,Çatanalarda Beçiyörükler mahallesine gider yerleşirler.Yine 1900 yılları başlarında Artvin-Arhavi-Ortaköy’den 4 kardeş deniz yoluyla İlk önce Zonguldak,daha sonra memleketten tanıdıkları daha önceleri Akçakoca’ya yerleşen ve kereste ticareti yapan Mehmet Arif Madenci ismini duyunca deniz yoluyla yıne Akçakoca iskelesine inerler,ve Mehmet Arif Efendiyi bulurlar Mehmet Arif efendi bu 4 kardeşe iş verir,bu 4 kardeş 8 yıl Doruk dağlarında odun kesme işinde çalışırlar,fakat o ara Düzce’nin büyük bir ticaret merkezi haline gelmesini duyan bu kardeşler Akçakoca’dan yola çıkarak Düzce’ye gelirler,fakat o sırada sinekten dolayı sıtma hastalığı yaygındır,bu sebepten Üskübü ‘deki şimdiki yere gelirler,birde memleketteki yere çok benzediği için burayı seçerler,fakat buraları daha önceden Kabalak eşrafından İzmirlioğlu Osman Efendinindir,bu 4 kardeş 1908 yılında burayı İzmirlioğlundan satın alırlar, hemen Şevki ve Osman memlekete geri döner babaları Ali ve anneleri Ayşe ‘yi ikna ederek deniz yoluyla 4 gün içerisinde Akçakoca iskelesine gelirler,Mehmet Arif efendinin öküz arabaları ile Üskübüdeki yerlerine gelirler,fakat Şevki ile Osman askere alınır Çanakkale de her iksi şehit olur baba ve anne kahrından hasta olurlar,geride kalan oğulları Kazım ve Mustafa ‘ya dört elle sarılırlar. (Mehmet Aktepe ve Ahmet Arslanoğlu)
11-1912 Balkan harbi sırasında Artvin Borçka Düzköy’den yaya yoluyla evlerinden aldıkları eşyalarla Rize’ye gelirler,burada vapura binerek Akçakoca Melenağzı köyü iskelesine inerler oradanda yaya yoluyla Kabalak köyü üzerindeki Yayla köyüne yerleşirler bunlar Veziroğlullarından Ahmet, Şükrü,Rufat,Mehmet’tir,Sertoğullarından İbrahim,Emin,Ahmed,Hüseyin’dir. Bir kısmı Konuralp Kemerkasım köyüne yerleşirler, bunlar,Saffet,Hasan,İsmail,Sefer ‘dir,Bir kısmıda Beçiyörükler köyüne yerleşirler bunlar Emin,Yusuf,Tefik’tir.Veziroğlu ve Sertoğlu sulaleleri Kabalak yayla köyünden Konuralp Veziroğlu çıkmazı ve Sertoğlu çıkmazına gelir yerleşirler.Bunlardan Sertoğlu sulalesi 1915 yılında 4 kardeş Yayla köyünden Sertoğlu çıkmazına yerleşirler,burada daha önceleri Bitinyalılar vardı bunlar 1920 yılından bölgeyi terk ettiler,Sertoğulları bunlarla 5 yıl boyunca yaşamışlardır.İbrahim efendi mahalleye geldiğinde büyük bir han inşa eder çünkü geleni gideni çok tur devlet erkanı ile iyi ilişkileri vardır,yardımı çok severmiş,hatta o dönem Konuralp belediye başkanlığını yapmıştır.1920 yılında Yığılca ilçesindede berlediye başkanlığınıda yapmıştır.Bunlardan Hüseyin efendi hafızlık yaparmış genç yaşta ölmüştür,yine Ahmed efendi mahallede eşkiyalık kol geziyormuş,Abaza ve Çerkezler bu bölgede herkesten haraç alıyormuş bunlarla Ahmed efendi çok mücadele vermiş ve bunları bu bölgeden çıkarmışlar.(İhsan Kenan Sertoğlu)
İLK YILLARDA EKONOMİ
Bu gelen göçler. İlk yıllarda geçimlerini sağlamak için uzun bir süre ziraat ile uğraşmışlardır. Düzce ve Akçakoca’ya aynı mesafe yakınlığının avantajını kullanarak Perşembe günü Düzce’ye Cuma günü Akçakoca’ya pazara giderek pazarcılık yapmışlardır. Fındıkçılık, nakliyecilik, besi hayvancılığı, küçük sanayi dalında yerini almaya başlamışlardır. Kabalak köyü halkı (Yemen, Trablusgarp,Çanakkale, Kurtuluş savaşı ) önemli savaşlara katılmıştır.Bu savaşlardan aile büyüklerimizden birisi Gazi Mustafa İzmirli olmak üzere ancak 6 kişi geri dönmüştür.
BÖLGEYE YERLEŞEN BAZI SÜLALELER
Bu yerlere yerleşen bazı sulaleler şunlardır.Osman ağa sülalesinden,İzmirlioğlu,Yamakoğlu (Akçakoca Döngelli köydeki şimdiki Orhan sülalesi),Cabalar,Çavuşoğlu’ dur.Kabalak köyünden 1933 yılında ayrılıp yeni muhtarlık olan Dokuzpınar’ da ise sülaleler şunlardır.Osman ağa (Gürel),Teromanoğulları (Teoman),Sarıgüzeller ( Bu sülale Yazlıktaki sülalelerle aynıdır), Yusufustalar (Usta), Ömerustalar (Usta) bu 3 sülale akrabadır.Kunçular (Dinler). Hasan ağa sülalesi ise Koçaloğlu ( Koç ), Uyaroğlu (Kul),Karamandere (Yıldız),Sertaroğlu (Yılmaz),Karalar (Kara),Sarıgüzeller ( Bunlar Artvin Borçka Düzköy’den) dir.Bu arada Hasan ağa 2 ci göçtede memleketteki ve Samsun daki kız kardeşlerini buraya getirtirir,bu 5 kız kardeşini şimdiki Yazlık köyüne yerleştirir,bu 5 kız kardeş’ ten bu köy çoğalır.
NOT: Hasan ağa nın 7 kız kardeşi vardır.Bu sülaleler şunlardır.Hortumlu sülalesinden Kurt,Sağlam,Nursel,Seydioğulları sülalesinden Ercan,Sezgin,Sarıgüzeller, yine Yazlık köyünden ayrılıp yeni muhtarlık olan Yeşilköy Sertoğlu,Sert,Küçükali,Yeşildağ’ dır.Yazlık’ tan ayrılan Yeşilköy ismini dere kenarında bolca ormanlık içi ve suyu bol olduğu için bu ismi alır,Yeşilköy Yazlık’ tan ayrılmadır.Hasan ağa yine memleketten akrabalarını getirtir bunlarıda şimdiki Ballıca mevkine yerleştirir,burasıda aynı memleketteki yere benzediği, çok yüksek, ayrıca kestane ağaçların çok olduğu ve bal yetiştiriciliği çok yapıldığı için bu ismi verir.buradaki sülalelerde şöyledir,Çabukoğlu (Çabuk),Karadumanlar (Duman) Apikoğulları (Atik) dir,yine bu bal yetiştiriciliğni yapmak için dahada yükseklere çıkan bazı köylüler buraya yerleşirler burayada Suncuk ismini koyarlar buradaki sulaler de şunlardır ,Çabukoğlu (Çabuk),bunlar Ballar’dakilerle akrabadır,Albayraklar’ dır,Birde yine Ballar’dan 1988 yılında ayrılıp yeni muhtarlık olan Çaylık vardır burasıda dere kenarı olduğu için bu ismi almıştır buradaki sülalelerde şunlardır,Deliahmetler ( Alemdar), Uzunaliler (Uzunal),Subaşılar(Subaşı),Oşkomorepe ( Esen) dir. Neticede .Hasan Koç ilkönce kendisi gelir yerleşir buraya akrabalarını getirtir bu 7 mahalleyi kurar.Bu mallaleler şunlardır.
Şekerpınar,Kabalak,Dokuzpınar,Yazlık,Yeşilköy,Ballıca,Çaylık,Suncuk’ tur
Osman ağa (Gürel) ve Mehmet ağa (İzmirli) Akçakoca- Düzce karayolun yapımında çok büyük emeği geçmiştir.Boğaziçi beldesi Hasan ağa liderliğinde kurulan şirin bir kasabadır ,Hasan ağanın bu beldede bir anıt dikilmesi gerekmektedir.
NOT:KABALAK,DÜZKÖY’DE,CENEVİZLİLER,OSMANCA,YAKA,SUNCUK,BALLAR,YEŞİLKÖY,ŞEKERPINAR ÇAYIRTARLA,DOKUZPINAR KÖYLERİNDE KONURALP’TEKİ BİTİNYALILARIN KOLLARI YAŞAMIŞLARDIR.DAHA SONRA BÖLGEYE GELEN MANAV TÜRKLERİ OLMUŞTUR.1877-1878 YILINDA GELEN LAZ’LAR BU ETNİK GURUPLARLA KISA SÜREDE İÇ İÇE YAŞAMIŞLARDIR İLK ÖNCE BİTİNYALILAR DAHA SONRA MANAV TÜRKLERİ BÖLGEYİ TERK ETMİŞLERDİR ŞUANDA BU BÖLGEDE YAKA KÖYÜNDE MANAVLAR KALMIŞTIR DİĞER KÖYLERDE HEP LAZ’LAR VARDIR HİÇBİR ETNİK GURUP YAŞAMAMAKTADIR.
ARTVİN BORÇKA DÜZKÖYDE BULUNAN 12 ADET KÖY İSİMLERİ
ESKİ İSMİ YENİ İSMİ
MAMANATİ DEMİRCİLER
MARKETİ -HANDÜZÜ KALEKÖY
BAŞKÖY ELMALI
DAKVARA-VANET VANET
MÇATİ-CEVİZLİ MAH. DÜZKÖY
GOLA ÇİFTEKÖPRÜ
ÇAKMAKLARBOĞAZI DEREBOYU
HOHAA ÇİFTEPINAR
FINDIKLI FINDIKLI
ARTVİN BORÇKA DÜZKÖY İSMİ NEREDEN GELİYOR
Eski adı Çxala'dır.Köyün adı karşı köyü olan Başköyden düz görünmesinden dolayı adı Düzköy diye konmuştur
ŞEHİTLERİMİZ
Balkan savaşında 1, 1.ci Dünya Savaşında 24 kişi,Kurtuluş savaşında 8 kişi olmak üzere toplam 33 şehit verilmiştir,Çanakkale savaşında 12 şehit verilmiştir,ayrıca Polis şehitleride vardır.
KABALAK KÖYÜ
Kabalak köyünden görüntü
COĞRAFİ BÖLGESİ :Karadeniz bölgesi
İLİ : Düzce
BELDE : Konuralp
BELEDİYE BAŞKANI : Mehmet Keleş
TELEFONU : 0 380 524 5821
KÖY MUHTARI : Recep Yılmaz
TELEFONU : 05462524577
POSTA KODU : 81620
NÜFUSU : 967
ESKİ MUHTARLAR : 1984-1989-Hakkı Yılmaz,1989-1999-Mevlut Yazgeldi,1999-2009-Sedat Cap
COĞRAFİ DURUMU :Düzce’ ye 16 km uzaklıkta, Akçakoca karayolu üzerinde dir,batıda Dokuzpınar,Kuzey’inde Kurtsuyu,doğusunda Yayla,güneyinde Şekerpınar bulunmaktadır,Akçakoca ilçesiyle sınırdır,Sivri tepe etekleri altına kurulan bir laz köyüdür Köyün yanından D-655 (Bölünmüş karayolu) bulunmaktadır. Bu yol aynı zamanda Akçakoca ve K.Ereğli karayoludur.Düzce'ye ulaşım Boğaziçi ve Konuralp Belde otobüsleriyle sağlanmaktadır.Eski ismi Laz Hamidiyedir.Koordinatları E-40.956,B-31.174,Rakım-270 mt
SOKAK İSİMLERİ: Yayla,Okul,Dere, sokakları vardır.Ayrıca numaralı sistem vardır
KÖYÜN ÜNLÜLERİ: Fevzi Er-Öğretim üyesi,Recep Cab-eğitimci,Beşir Bayraktar-Kurmay yüzbaşı,Şaban Dinler Esnaf,Molla Hüseyin-müderris,Hafız Hüseyin-müderris,Şükrü Cap –Tek.Direktör
KÖYÜN TARİHİ
1877-1878 Osmanlı Rus Savaşlarında, Bolu, İzmit ve Adapazarı büyük ölçüde göçmen akınına uğradı. Kısa zaman’da,Rumeli, Kafkasya, Doğu Karadeniz ve Anadolu'dan gelen insanlarla, Sefine-i Nuh'a benzedi. Kafkasya'dan, Çerkesler/Gürcüler ve Abazalar, Doğu Karadeniz'den Lazlar (Batum, Rize, Trabzon, Giresun ve Ordu), Doğu Anadolu'dan, Ahıskalılar, Karslılar, Erzurumlular ve Erzincanlılar ki bunlara Bayburt ve Gümüşhanelileri de ilave etmek gerekmektedir. Lazlar da yine Düzce, Ereğli, Karasu ve Adapazarı dolaylarında yerleştiler. Düzce kasabası yakınındaki. Keza, Üskübi - Akçaşehir arasındaki dağlık yörede Kabalak- Haciz çizgisinde Lazlara senetle yer verilmiştir. Doğu karadeniz, o zamanki tabirle, Lazistan'daki insanların Düzce yöresine getirdikleri, taşıdıkları coğrafi isim Laz'dir. Düzce, Boğaziçi Beldesi, 1994 yılında kurulmuş olup, Ballar, Çayırtarla, Dokuzpınar, Şekerpınar, Yazlık ve Yeşilköy olmak üzere 6 adet mahallesi vardır. 1878 yılı Rus- Osmanlı savaşında Artvin Borçka eşraflarından Hasan Koç Ruslara esir düşer daha sonra kendi imkanları ile kurtulur,oralarda birçok muhaberelerde bulunur bunun ünü oralarda duyulur ve oradan ayrılarak Samsun a yaya olarak 6 ayda gelir,2 kız kardeşi Samsun da evlenir,Hasan efendi burayı beğenmez deniz yoluyla Zonguldak’ a gelir,oradan Akçakoca’ ya,oradan da Düzce,ye gelir yerleşir fakat çok bataklık ve sivrisinek olduğu için buradada kalmaz,İzmite gider bakarki orasıda aynı kalkar Kandıra’ya gider,burayıda beğenmez,İstanbul Alemdağa gider ordada su sıkıntısı olduğu için kendi kendine şöyle der o kadar yer değiştirdim ama birtek yer bizim Artvin Borçka’daki köylerine çok benzediği için,ayrıca çok su olduğu ve ormanlık alan çok olduğu ve değirmen kurmak için burasının çok uygun olduğuna karar verir, tekrar Düzce’ye geri döneyim der ve döner,şimdiki Şekerpınar köyüne gelir yerleşir,daha sonra memleketten kayınçısı Osman ağa (Gürel) buraya çağırır Osman ağa bir sürü akrabalarını alarak Düzce’ ye gelmek üzere yola çıkarlar ve yine yaya olarak Samsun’ a gelirler gelirken yolda çok zayiyat verirler,hastalık açlıktan ölen çok olur, oradan yine Zonguldak-Akçakoca-Düzce-Şekerpınar’ a gelirler buna Hasan ağa çok sevinir,ona derki bak Osman burası benim olsun sol taraf yani şimdiki Kabalak’ ın bulunduğu yer senin olsun buralar bizim oralara çok benziyor buralara değirmenler kurarız çok yer gezdim burası bize uygundur der,Osman ağada kabul eder bunlar buralara değirmenler kurarlar yaşamlarınını burada idame ettirirler ve memleketteki akrabalarını teker teker buraya davet ederler yavaş yavaş memleketten de buraya göçler gelmeye başlar Köye ilk gelenler Hamidiye gemisi ile Artvin Borçka Düzköy’den yanlarına aldıkları eşyalarla yaya Rize’ye gelirler,Rize’de konaklarlar korkudan batıya gelmek isterler o sırada Hamidiye gemisi Rize’dedir ve İstanbul’a dönecektir 14 aile bu gemiye biner ilk önce Zongulak’a inenler olur Akçakoca’ya inenler olur ve oradan yaya yolu ile Kabalak köyüne gelir yerleşirler.Köye ilk gelenlerden Kavaziler,Osmanağa,enson gelenlerde Cabalar ‘dır. Göç esnasında Katip Osman Ağa (Osman İLHAN), Doktor Emin Efendi (Emin YAZGELDİ), Orman Muhafaza Memuru Sadık Efendi (Sadık ÖZGÜREL), Adliye Mübaşiri İbrahim ALKAN, dini bilgileri veren Molla Hüseyin (Hüseyin DİNLER), Hafız Yusuf ÖZER, baca ustası Şaban Efendi (Şaban GÜNEŞ), kafileleri misafir eden Mehmet Ağa (Mehmet İZMİRLİ) önderlik ve rehberlik etmişlerdir. İlk yıllarda Laz Hamidiye ismini alan köy ilerleyen yıllarda ismini Kabalak olarak değiştirmiştir. İlk yıllarda geçimlerini sağlamak için uzun bir süre ziraat ile uğraşmışlardır. Düzce ve Akçakoca’ya aynı mesafe yakınlığının avantajını kullanarak Perşembe günü Düzce’ye Cuma günü Akçakoca’ya pazara giderek pazarcılık yapmışlardır. Fındıkçılık, nakliyecilik, besi hayvancılığı, küçük sanayi dalında yerini almaya başlamışlardır.
Kabalak köyü halkı (Yemen, Trablusgarp,Çanakkale, Kurtuluş savaşı ) önemli savaşlara katılmıştır.Bu savaşlardan aile büyüklerimizden birisi Gazi Mustafa İzmirli olmak üzere ancak 6 kişi geri dönmüştür. Bu yerlere yerleşen bazı sulaleler şunlardır.Osman ağa sülalesinden İzmirlioğlu,Yamakoğlu (Akçakoca döngelli köydeki şimdiki Orhan sülalesi),Cabalar,Çavuşoğlu dur.Kabalak köyünden 1933 yılında ayrılıp yeni muhtarlık olan Dokuzpınar da ise sülaleler şunlardır.
Osmanoğlu-Veziroğlu (Gürel),Teromanoğulları (Teoman),Sarıgüzeller ( bu sülale Yazlıktaki sülalelerleaynıdır),Yusufustalar (Usta) Ömerustalar(Usta) bu 3 sülale akrabadır. Kunçular (Dinler). Hasan ağa sülalesi ise Koçaloğlu (Koç) Uyaroğlu (Kul),Karamandere (Yıldız),Sertaroğlu (Yılmaz),Karalar (Kara),Sarıgüzeller ( bunlar Artvin Borçka Düzköyden) dir.Bu arada Hasan ağa 2 ci göçtede memleketteki ve Samsun daki kız kardeşlerini buraya getirtirir,bu 5 kız kardeşini şimdiki Yazlık köyüne yerleştirir,bu 5 kız kardeş’ ten bu köy çoğalır.
NOT: Hasan ağa nın 7 kız kardeşi vardır.Bu 7 kız ‘dan türüyen sülaleler şunlardır.Hortumlu sülalesinden Kurt,Sağlam,Nursel,Seydioğulları sülalesinden Ercan,Sezgin,Sarıgüzeller, yine Yazlık köyünden ayrılıp yeni muhtarlık olan Yeşilköy ,Sertoğlu,Sert,Küçükali,Yeşildağ dır.Yazlık tan ayrılan Yeşilköy ismini dere kenarında bolca ormanlık içi ve suyu bol olduğu için bu ismi alır,Yeşilköy Yazlık’ tan ayrılmadır.Hasan ağa yine memleketten akrabalarını getirtir bunlarıda şimdiki Ballıca mevkine yerleştirir,burasıda aynı memleketteki yere benzediği, çok yüksek, ayrıca kestane ağaçların çok olduğu ve bal yetiştiriciliği çok yapıldığı için bu ismi verir.buradaki sülalelerde şöyledir,Çabukoğlu(Çabuk),Karadumanlar (Duman) Apikoğulları(Atik) dır,yine bu bal yetiştiriciliğni yapmak için dahada yükseklere çıkan bazı köylüler buraya yerleşirler burayada Suncuk ismini koyarlar buradaki sulaler de şunlardır ,Çabukoğlu(Çabuk),bunlar Ballardaki lerle akrabadır,Albayraklar dır,Birde yine Ballardan 1988 yılında ayrılıp yeni muhtarlık olan Çaylık vardır burasıda dere kenarı olduğu için bu ismi almıştır buradaki sülalelerde şunlardır,Deliahmetler( Alemdar) Uzunaliler (Uzunal),Subaşılar (Subaşı),Oşkomorepe ( Esen) dır. Neticede .Hasan Koç ilkönce kendisi gelir yerleşir buraya akrabalarını getirtir bu 7 mahalleyi kurar Şekerpınar,Kabalak,Dokuzpınar,Yazlık,Yeşilköy,Ballıca,Çaylık,Suncuk tur.Osman ağa(Gürel) ve Mehmet ağa (İzmirli) Akçakoca- Düzce karayolun yapımında çok büyük emeği geçmiştir.Boğaziçi beldesi Hasan ağa ve Osman ağa liderliğinde kurulan şirin bir kasabadır ,Hasan ağa ve Osman ağanın bu beldede bir anıt dikilmesi gerekmektedir.İlk kurulan Laz köyüdür buradan dağılmalar olmuştur,Boğaziçi, Konuralp ve Düzce merkez köylerine yerleşen Laz ların tarihi hemen hemen aynıdır,şimdi diğer köy ve mahalleleri inceleyelim
Söyleyişi:(Hortoloş Ahmet Koç)
KÖYÜN İSMİ NEREDEN GELİYOR
Kabalak Nedir:Kabalak sözcük anlamıyla su kenarlarında yetişen neredeyse boyutu bir şemsiyeye ulaşan fötr şapkaya benzeyen büyükçe bir bitkidir.
Yusuf İzmirlioğlu ve komşuları
TARİHİ YERLER
Mehmet Arif Köprüsü : Kabalak Deresi üzerinde, şimdiki Şifalı Suya 200 metre kadar uzaklıktadır. Tarihi bir köprüdür. Diğer adı ise Kanlı Köprüdür.
Kabalak Köprüsü: Kabalak Bayırı dibinde, hanların yanında dere üzerinde ahşap olarak yapılmıştır
Kabalak Hanı : Köprü yanında ağaçların altında, iki handan ibarettir. Hayvan arabalarının mola yeridir.Geceleyin konaklanabilir.
NOT: Bu tarihi eserler son yıllarda kaybolmaya yüz tutmuştur
DAĞLARI VE TEPELERİ
Sivri tepe (659 mt) eteklerinde kurulmuştur
AKARSU VE DERELERİ
Avuçiçi Deresi, Keçi Deresi, Dolapdere ve Kireçhane Deresinin birleşiminden Kabalak Deresi oluşmaktadır,bunlar diğer derelerle birleşerek Gürle ,Patlaklı,Tanyeri,Tanlar dereleri Yazlık altından Yeşilköye oradan da Konuralp deresine dökülür,oradan da Melen suyuna karışır ve Karadenize dökülür.Birde Karadedere dediğimiz yerden şifalı şu gelmektedir bu su şuanda köyün tam merkezındedir,1992 yılında Mevlut Yazgeldi tarafından yaptırılmıştır
BİTKİ ÖRTÜSÜ
İklimin yağışlı olması bitki örtüsünün gür olmasına sebep olmuştur. Kabalak toprakları, fındık tarlaları ve tabii ormanlarla bezenmiş olup; Kayın, Gürgen, Kestane, Ihlamur ve Meşe en sık rastlanan ağaç türleridir.
JEOLOJİK DURUMU
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur.Dere ve vadi tabanları alüvyon,yamaçların büyük bir bölümü silis formasyonu,tepelerin üst kısmı da 3.derecede kumlu,yumuşak halindedir...Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
TOPRAK YAPISI
Topraklarkırmızı kahverengidir.Toprak asitli,kireci azdır,topraklar erozyona maruzdur.Potas ve fosfor bakımından fakirdir,tuz oranı normaldir..Toprak killi ve tınlı kıvrıntılı karakterdedir.
TURİZMİ
Kabalak şifalı suyu çeşmesi
Turizm ile ilgili zengin diyebileceğimiz bir köydür Avuçiçi mağarası,Avuçiçi mesire alanı,Kabalak çeşmesi,soğuksu şelalesi,Kabalak yaylası vardırki bunlar çok önemlidir,Avuçiçi mağarası Konuralp müze müdürlüğünce burasının turizme açılması gerekmektedir,buraya Kurtsuyu yolundan gidilmektedir 15 km uzaklıktadır,köy içinden ise 5 km dir,yolu vardır.Avuçiçi mesire alanı ise burada doğa ve yürüyüş parkuru olarak değerlendirilmelidirki Kalabalık şehir den buralara turistlerin gelip dinlenmeleri sağlanmalıdır,1992 yılında yapılan Kabalak şifalı su ise buraya zaten her taraftan gelip sularını almaktadırlar Avuçiçi Kabalak yaylasın da her yıl mayıs ayın ortasında festival düzenlenmektedir, bu festival çok dikkat çekicidir hep laz şarkıcılar buraya davet edilmektedir çevre ilçe ve köylerden buraya vatandaşlar 2 gün boyunca eğlenmektedirler. Soğuksu şelalesinde harika doğa manzarası ile karşılaşabilirsınız su sesi sizleri dinlendirecek kadar mükemmelliği vardır, buralara ulaşım vardır köy tüzel kişiler elektrik almak için uğraşmaktadırlar,ayrıca Karadere de alabalık vardır ,yine buralara ufak çapta balık izgara standları açmak lazımdır
CAMİLERİ
Kabalak merkez cami
Köyün 2 adet camisi vardır, birinci cami olan eski mezarlık yanındaki Şekerpınar köyü ile ortaklaşa kullandıkları ilk camidir,mezarlık camisi 1888 yılında Koçaloğlu Mustafa Ağa tarafından Manav Türklerinden kalan eski camiyi onararak Cuma ve Bayram namazlarını halka burada kıldırmayı sağladı, cami devamlı tadilatları yapılarak bu camiye verilen önemi göstermektedir, ahşap kagir yapı olup alttan ısıtmalı,tek şerefeli,kubbeli 120 kişiliktir. Mezarlık mevkinde bulunan Akçakoca-Düzce karayolu üzerinde olan en eski camidir,Kabalak,Dokuzpınar,Şekerpınarın yıllarca bu camiyi ortak kullanmaktadır ilk camileridir,bu camiyi,Cuma namazı,bayram namazı ,cenaze namazında ortak olarak kullanmaktadır.İkinci cami ise köyün tam ortasındadır.Merkez cami olarak anılmaktadır, bu cami 1322 (1900) yılında Osman ağa ibni Hasan yapmaya başlamış,1914 yılında Abdullah oğlu Abdullah bin Hasan 1620 kuruş vererek cami tamamlanmıştır, cami,atıl durumu gelince,ayrıca ahşap kagir ve ufak olduğu için köy tüzel kişiler tarafından 1950 yılında sökülüp,bunun yerine 2006 yılında köylü vatandaşlar tarafından yapılan betonarme yapıdır tek kubbeli,şerefesi yok,kaloriferli,750 kişiliktir,altında kuran kursu vardır,muhtarlık binası,Kabalak cami derneğini yaşatma ve tanıtma derneğide bulunmaktadır,modern bir camidir.
MEZARLIKLARI
Köyün tek mezarlığı vardır,mezarlık camisine çok yakındır,Akçakoca-Düzce karayolu üzerinde olan en eski mezarlıktır,Kabalak,Dokuzpınar,Şekerpınarın yıllarca bu mezarlığı ortak kullanmaktadır ilk mezarlıklarıdır,500 kişilik olan mezarlık artık dolmuştur diğer mahalleler artık kendi aile mezarlıklarını kullanmaktadırlar.Bu mezarda Doğuda Diyarbakır’ da şehit düşen bu yöreden ilk şehit olan kurmay jandarma yüzbaşı Bekir Bayraktar yatmaktadır, ayrıca Molla Hüseyin Ö.1965 ve Hafız Hüseyin Usta bu mezarlıkta yatmaktadır
EKONOMİSİ
Tarım ve hayvancılık ,ticarete dayanır.1950 yılından itibaren fındık dikimi yapılmıştır Fındıkçılık ön safhadadır okuma oranı yüksektir köyden imam,öğretmen,vb.gibi yetişenler çoktur,ilde çeşitli kamu kuruluşlarında çalışanlar fazladır,Düzce sanayisinin çoğu bu köylerden teşkil edilmektedir.Buğday,Mısır,Arpa,Fasulye,Bezelye,Bakla,Soğan,Lahana,Marul,Pırasa,İspanak,Kaldırık,Patates,Karalahana,Biber,Patlıcan,Elma,Armut,Kestane,Ceviz,Üzüm,İncir,Dağ çileği,Muşmula,Ayva,Kızılcık,Kiraz gibi meyve ve sebzeler yetişirilir.Köyün geçim kaynağını tarım, ticaret, kamu ve özel sektör iş gücü ve yöneticiliği oluşturmaktadır. Köyün verimli topraklara sahip olması ve deniz seviyesinden yüksek olmaması, iklimin özelliği olarak her yıl fındık üretimi dengeli bir gelir sağlamaktadır. Köyün Düzce Merkez'e yakın olması dolayısıyla halkımızın bir kısmını ticaret ile uğraşmaktadır. Bir kısmı da kamu ve özel sektörde yöneticilik ve ara eleman olarak çalışmaktadır. Köyde küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapan aile sayısı çok azdır. Birkaç ailede arıcılıkla uğraşmaktadır.Köyde arazinin verimli olmasından dolayı yetmişli yıllarda başlayan yurt dışı işçi alımlarına pek rağbet etmemiş, işçi olarak çalışmak için çok az sayıda aile gitmiştir.Artık günümüzde fındığın para etmemesi insanları başka işlere meşguliyetine zorluyor,büyükbaş hayvancılığı revaçtadır,eski manda,malak,vb gibi hayvanlar kalmamıştır,yalnız sağman inekler vardır,elde edilen sütler pazara götürülüp satılmaktadır. Köyde eskiden kesif ormancılığı yapılıyordu ama şu an kanunlar buna el vermiyor, Köyün erkekleri sanayi bölgelerine çalışmaya giderler,nakliyatçılıkla uğraşanlar vardır,artık köylü son zamanlarda endüstri kollarına yönlenmiştir,köydeki dokuma tezgahları’ da münkariz olmuştur,köyde hiçbir sanayi kuruluşu yoktur,fındık bahçesinin gelişmesi önem kazanmıştır. Arıcılıkla uğraşanlar vardır., özellikle fındık üretimi ağırlıklı yer tutmaktadır.2 adet tavuk kümesi olmasına rağmen şimdilerde rağbet görmeyince bunlarında kapanması sözkonusu. Köyde kereste atelyeleri vardır bunlar köye ekonömik olarak katkı yapmaktadır,köyde ayrıca 6 adet bakkal ,berber,nakliyeciler kooperatifi,2 adet kahvehaneler var,köyde her hafta Pazar kurulmaktadır .Kabalak tepesinde kurulan Kabalak su tesisi vardır Cemil Çoban ,Hüseyin Tatar köye ait olan yere bu tesisi 1991 yılında yaparak köyün ekonömik açıdan tanıtım açısından önemi büyüktür
Kabalak köy içinde pazar
HAYVANCILK
Az sayıda Koyun,Sığır,Tavuk,,Arıcılık yapılmaktadır,her evde hemen hemen sağman inek mevcuttur,süt besiciliği yoktur süt mandıra üretim tesisleri yoktur,köylü kendi süt mamüllerini kendisi yapardı ama maalesef büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde düşüş yaşanmıştır.köyde kaz,ördek,tavuk vardır,tavuk kümesçiliği canlılığını yitirmiştir Eskiden Manda,Malak, At,Eşek,Öküz vardı bunlar münkariz oldu
ORMANCILIK
Çam,Kayın,Meşe,Kestane,Gürgen,İhlamur,Kavak,Çinar,Defne,Kocayemiş,Muşmula,Ayı üzümleri,Orman gülleri,Yer gülü,Erica ağaçları,Erelti otu,Çoban püskülü diye orman ürünleri var .Eskiden devlet orman arazisini talan edip fındık ekimi yapılmıştır,son zamanlarda orman kanununa göre kesif ormancılığı yapılmamaktadır orman işletme şefliği tarafından bölge kontrol edilmektedir,köyde 3 adet kereste atelyeleri bulunmaktadır.
AVCILIK
Bölgede göçmen kuşlara daha çok raslanmaktadır,Sarıkuş,Çulluk,Bıldıcın,Ördek,Üveyikördek,Kaz,Kuğu,Tarakçın,Karakçun,Sığırcık,Bozbakal,Karabakal bulunur.Son zamanlarda,gerek ilaçlama gerek yanlış avlanma neticesinde çok azalma olmuştur. Ördek,Çulluk avı çok meşhurdur.Çevredeki daimi kuşlar Kestane kargası,Çulluk,Ördek,Üveyik,Sığırcıktır.Tavşan,Çakal,Tilki,Domuz, Ayı,su samuru,Kunduz,Geyik,Karaca vardı ne yazık ki bunlara da az rastlanmaktadır.Domuz avı devamlı yapılmaktadır.Köydeki devamlı hayvanlar Domuz,Ayı,Kurt,Tilki,Çakal dır.
EVLERİ
Köy içinde serender
Evler genellikle bahçe içinde olur. Çünkü sebze meyve yetiştirilir Avlu,avlu ağla ile çevrilidir ,az dağınık meskenlerde cepheleri sokak tarafına doğrudur,Mısır ziraati çok olduğu için her evin yanında hemen hemen 1’şer adet serender yapı vardır,,ahır ile samanlık yan yanadır,evler otantik yapıda idi fakat son yıllarda betonarme yapılar meydana çıkınca bu otantik ahşap kagir evler yapılmamaktadır,köyde az miktarda otantik yapı vardır
SPOR
BÖLGESİ:SAKARYA
İLİ:DÜZCE
İLÇESİ:MERKEZ-KONURALP
KÖYÜ:KABALAK KÖYÜ
KURULUŞU:30-01-1992
FORMA RENGİ:KIRMIZI –BEYAZ
KÜTÜK NO:81-002-0156
ADRES:KABALAK KÖYÜ KONURALP-DÜZCE
TELEFON:05432196559
BAŞKAN:ALAATTİN ALKAN
İLK KURUCULAR:MUSTAFA OCAK-SABRİ AMAN-RİFAT YAZGELDİ-SEZAİ SÖNMEZ-KUDRET CAPOĞLU-RAMAZAN ÇAVUŞ-REFİK ŞAHİN
FAALİYETİ:FUTBOL
1992 Yılında Kırmızı-Beyaz olarak tescil edilen.1994 Yılında Düzce 2.Amatör liginde şampiyon olan takım,2 yıl sonra tekrar 1996 yılında 2.Amatör ligine düştü,son olarakta 2 yıl Düzce 2.Amatör ligine maddi imkansızlıklar yüzünden liglere katılamıyor.
Kaynak:Kenan Güneş Der:İbrahim Tuzcu
ALTYAPI BİLGİLERİ
Köyde Şehit Bekir Bayraktar ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi vardır. Kanalizasyon şebekesi yoktur. Sağlık için Boğaziçi beldesine gidilmektedir,Mobil sağlık hizmetinden faydalanmaktadır,az dağınık köy statüsündedir,PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.1 adet Nakliyeciler kooperatifi var,1 cami yaşatma derneği var, köyde ayrıca 6 adet bakkal,2 berber,nakliyeciler kooperatifi,2 adet kahvehaneler var,köyde her hafta Pazar kurulmaktadır .Kabalak tepesinde kurulan Kabalak su tesisi vardır Cemil Çoban ,Hüseyin Tatar köye ait olan yere bu tesisi 1991 yılında yaparak köyün ekonömik açıdan tanıtım açısından önemi büyüktür
KURTULUŞ SAVAŞINA KATILANLAR
ŞEHİTLER
MEHMETOĞLU AHMET ŞAKİR KÜÇÜKALİOĞULLARI D.1887-Ö.1913 BALKAN SAVAŞI MEYDAN HARBİ
OSMANOĞLU HÜSEYİN D.1887-Ö.1916 IRAK CEPHESİ FELAHİYE SAVAŞI SAVAŞI
KUNÇOĞLU ALİ DİNLER D.1887-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI
KUNÇOĞLU İBRAHİM DİNLER D.1892-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞ MEVLUT YAZGELDİ D.1888-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞ
HASAN KAVAS D.1887-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI
HÜSYİNOĞLU OSMAN D.1887-Ö.1916 ÇANAKKALE SAVAŞI
HARUNOĞLU BEŞİR BAYRAKTAR D.1945-Ö.1980 Kidemli Jandarma Yüzbaşı
GAZİLER
Bu köyde gazi bulunmamaktadır
KÖYE İLK GELENLER
LAKABI ŞİMDİKİ SOYİSMİ GELDİĞİ YER
OSMANAĞALAR (VEZİROĞLU) GÜREL ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
KANÇULAR ŞAHİN ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
KANÇULAR DİNLER ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
ÇORİŞİ ( Mezine) YILMAZ ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
ÇORİŞİ (Mezine) YILDIZ ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
ZAPTİYE KURNAZ ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
KAYIKÇILAR KAYIKÇI ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
ÇAVUŞOĞLU ÇAVUŞ ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
ZARFİLER ÖZEN ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
TEKNECİLER ARSLAN ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
YAKUBİLER ALBAYRAK ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
MURADİŞİ TERS ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
YAMAĞİŞİ YAMAK ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
İZMİRLİOĞLU İZMİRLİ ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
İZMİRLİOĞLU AYDIN ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
KANÇULAİŞİ ESER KONURALP/DÜZKÖYE GÖÇ
YAZGELDİ LER YAZGELDİ ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
DANIŞLAR DANIŞ ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
CABOĞULLARI CABA ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
OCAK LAR OCAK ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
ALİOĞULLARI ER ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
ÇAVUŞOĞULLARI GÜNEŞ ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
NOT: Akçakoca ‘daki şimdiki ORHAN (YAMAK) sülalesi buradaki YAMAN (YAMAK) sülalesi ile akrabadırlar,bunlarada Bayraktar’lar akrabadır.Cori lerden Yıldız ile Yılmaz akrabadır.İzmirlioğlu’ dan İzmirli ile Aydın sülalesi akrabadır.Düzköy’ deki Eser sülalesi ile buradaki Şahin sülalesi akrabadır,Eser sülalesi Konuralp Düzköy’e göç gitti,Danışlar Boğziçi Yazlıka göç gitti,Yazgeldiler Konurapl Düzköy’e göç gitti,Yazgeldiler Konuralp Yaka’ ya göç gittiler.Caba’ lar ile Ocak akrabadır.Çavuş sülalesi ile Güneş sülalesi akrabadır.Yılmaz sülalesi ve Danış sülalesi Yeşilköy’e göç gitti,yine Yılmaz sülalesi Yazlık köyüne göç gitti,İzmirli ve Yamaklar sülalesi Şekerpınar köyüne göç gitti.Osmanoğulların diğer ismi Veziroğullarıdır. Kabalak Yayla köyüne yerleşmişlerdir buradan kısa bir süre içerisinden ayrılarak Boğaziçi beldesi ve Konuralp beldesinde değişik yerlere göç etmişlerdir,en çok ikamet ettikleri yer Kemerkasım
ŞAHİN SÜLALESİ DÜZKÖYDE,YILMAZ YEŞİLKÖYDE,YILDIZ DÜZKÖY’DE,ESER DÜZKÖY YAZLIKTA,YAZGELDİ DÜZKÖY’DE CABOĞLU YAKA’DA VARDIR.OSMANOĞLU KEMERKASIM, BEÇİ,ŞEHİT KEMAL IŞILDAK MAHALLELERİNDE VARDIR
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Köyün ismi : Yusuf İzmirli(Nakliyeci),Osman Sarıgüzel (Emekli imam),Köy sakinleri Hortoloş Ahmet,Der.İbrahim Tuzcu
Tarihi yerler ; Yusuf İzmirli(Nakliyeci),Osman Sarıgüzel (Emekli imam),Köy sakinleri ,Hortoloş Ahmet,Der.İbrahim Tuzcu
Coğrafi durumu : Yusuf İzmirli(Nakliyeci),Osman Sarıgüzel (Emekli imam) Der.İbrahim Tuzcu
Cami ve Mez. : Yusuf İzmirli(Nakliyeci),Osman Sarıgüzel (Emekli imam),Köy sakinleri Der.İbrahim Tuzcu
Turizm : Yusuf İzmirli(Nakliyeci),Osman Sarıgüzel (Emekli imam),Köy sakinleri Der.İbrahim Tuzcu
Ekonomi : Yusuf İzmirli(Nakliyeci),Osman Sarıgüzel (Emekli imam),Köy sakinleri Der.İbrahim Tuzcu
Spor : Der:İbrahim Tuzcu
Köyün alt yapısı : Yusuf İzmirli(Nakliyeci),Osman Sarıgüzel (Emekli imam),Köy sakinleri Der.İbrahim Tuzcu
İstiklal savaşı ; Geltag int sit. Köy Sak. Der: İbrahim Tuzcu
Sülaleler ; Yusuf İzmirli(Nakliyeci),Osman Sarıgüzel (Emekli imam),Hortoloş Ahmet,Köy sakinleri
Derleyen:İbrahim Tuzcu
DÜZKÖY
D-655 Akçakoca-Düzce karayolundan köye giriş
COĞRAFİ BÖLGESİ : Karadeniz bölgesi
İLİ : Düzce
BELDESİ : Konuralp
BELEDİYE BAŞKANI : Mehmet Keleş
TELEFONU : 0 380 524 5821
POSTA KODU : 81620
KÖY MUHTARI : Evren Eser
TELEFONU : 5332563373
NUFÜSU : 1080 Nüfus ,279 Hane
ESKİ MUHTARLAR :1984-1989-Hasan Yavuz,1989-1994-İzettin Dudak,1994-1999-Şaban Yavuz,1999-2009-İbrahim Resul Yıldız
COĞRAFİ DURUMU üzce’ ye 9 km uzaklıktadır.Köyün Düzce Merkez köylerindendir. Düzköy’ün kuzeyinde Boğaziçi Beldesi, güneyinde Konuralp Beldesi, doğusunda Hatipli Ketenciler Köyü ve Güldere Köyü, batısında Osmanca ve Yaka köyü - Enbiya mahallesi bulunmaktadır. Köyün yanından D-655 (Bölünmüş karayolu) bulunmaktadır. Bu yol aynı zamanda Akçakoca ve K.Ereğli karayoludur.Düzce'ye ulaşım Boğaziçi ve Konuralp Belde otobüsleriyle sağlanmaktadır.Koordinatlar E-40.927,B-31.154,Rakım-235 mt
SOKAKLARI:Mezarlık,Yavuzlar,Ataseven,Yazgeldi,Çavuşlar,Merkez Cami,Eserler,Sezerler
KÖYÜN ÜNLÜLERİ:Yüksel Zengin (Albay),Osman Yıldız (Hakim öldü),Hasan Yıldız (Sakarya orman bölge md.) M.Sami Dudak (Veteriner Hekim öldü),Kerim Yıldız (Doktor)
TARİHİ
İbrahim Resul Yıldız ve köy içi
1877-1878 yılı Rus- Osmanlı savaşında Artvin Borçka eşraflarından Mezineoğulları ,Hunçalar,Ahmetoğulları,Dudakoğulları Yazgeldiler Süleymanoğulları bu aileler yaya yolu ile 6 ayda Samsun’a gelirler, bir gün deniz kenarına geldiklerinde bir geminin İstanbul’a gideceğini öğrenirler,hemen eşyalarını toplarlar 2 adette değirmen taşlarını yanlarına alarak, deniz yoluyla Zonguldak’ a gelir,oradan Akçakoca Melenağzı iskelesinde inmek zorunda kalırlar,oradan hareket ederek Akçakoca Şifalı sunun bulunduğu yerde o zaman Kabalak hanı vardır bir gece handa konaklarlarken bölgede devamlı eşkıya vardır bu eşikya’lar hana baskın yaparlar Ayşe ninenin önünde bulgur çuvalı vardır Ayşe nine elindeki 1 adet sarı büyük altını bu çuvalın içine saklar eşkıya çuvalı tekmeler ve eşkıya altını bulur tam bunu alacağı sırada Ayşe nine elindeki baltayı eşkıya’ya vurur ve eşkıya ölür han karışır,eşkıya’lar cenazelerini alarak kaçarlar,yollarına devam eden sulale’ler Handan ayrılarak Kabalak köyüne gelirler Osman ve Hasan ağa bunlara yardım eder ve yerleşirler. Kabalak yaprağından baraka yaparlar yerleşirler,fakat bazı erkekler biraz daha ileriye giderler Düzköy’üne varırlar bakarlar hem ova hem 2 adet ırmak var bide bizim Artvin Borçka’daki köylerine çok benzediği için,ayrıca çok su olduğu ve ormanlık alan çok olduğu ve değirmen kurmak için burasının çok uygun olduğuna karar verirler, Kabalaktan buraya gelerek yerleşirler,daha sonra Artvin-Borçka- Düzköy’deki akrabalarına haber salarlar gelin burada” Kayını vardır,suyu vardır,Bayırı vardır” kalkın gelin derler ve buraya memleketten çok göç gelmiştir. Kaynak: ( İbrahim Resul Yıldız)
KÖYÜN İSMİ NERDEN GELİYOR
Düzköy’e Ceneviz tepeden bakış
1878 yılından önce bölgede Cenevizliler yaşamış köyün üst kısmında Ceneviz tepesi mevki vardır,şu anki İbrahim Yıldız ‘ın fındık bahçesi yanında Cenevizliler yaşamışlar ,halende Hacullu mevkinde yıkık kilise parçaları kiremit ve tuğla parçalarına rastlamak mümkündür,ayrıca son zamanlara kadar Cenevizlilere ait mezarlıklara rastlamak mümkündü ama şuanda hepsi yok olmuştur.Burada zamanında çok büyük yangın çıkmış bütün evler yanmış bundan dolayı Cenevizliler burayı terk etmişlerdir.Bölgenin üst tarafı ormanlık alana dönmüş alt tarafı çalılık olmuş.1878 yılında Osmanlı-Rus savaşlarından bıkan Artvin Borçka ‘ da bulunan 12 adet köy Düzce’ ye gelerek bazı köyler kurarlar bunlardan bir tanesi eski adı Tavuk köy ,şimdiki adı ise Düzköy,dür,köy ismini memleketteki köylerinin aynı coğrafi durumundan dolayı buraya da kendi geldikleri köy ismi olan Laz Düzköy ismini vermişlerdir.Düzköy ova durumunda oluşundan dolayı alt tarafı çalılıkmış,bu çalılıklarda çok Karatavuk kuşları varmış ve ondan dolayı buraya Tavuk köyü adı konmuş,fakat köy heyeti 1954 yılında Laz Düzköy’ü ismini koyarlar,fakat yine 1961 yılında köy heyeti etik olmadı diye Laz kelimesini kaldırırlar ve Düzköy olarak kalır,bundan böyle bu köy daima bu isimle yaşatılacaktır.
TARİHİ YERLER
Ceneviz tepede yel değirmeni
Köy de tarihi hiçbir yapı bulunmamaktadır.Eski Ceneviz tepesindeki Cenevizlilere ait kalıntılar yok olmuştur
AKARSU VE DERELERİ
Köyde 3 dere vardır.Birincisi Kabalak ve Avuca Suyu Düzköy’e gelir,diğeri ise Suncuk Karadere’den gelerek Osmanca köyün yanından geçerek Düzköy’üne gelir ve Kabalak Avuca su ile birleşerek Konuralp Tabakhane köprüsüne gelerek küçük Melene dökülür.İkincisi ise Ceneviz mevki denilen yerden çıkan kaynak Elmalık mevkin deki sulama barajı suyu Düzköy’e yarım ay çizerek Konuralp Tabakhane deresine ulaşarak küçük Melene dökülür,Üçüncüsü ise Düzköy’den çıkar Hatipli ketencilerden Yayla köyün arkasında Gülle dereye akar
DAĞLARI VE TEPELERİ
Sivri tepe (659 mt) eteklerinde kurulmuştur
+
BİTKİ ÖRTÜSÜ
Ceneviz tepeden kuş bakışı
İklimin yağışlı olması bitki örtüsünün gür olmasına sebep olmuştur. Kabalak toprakları, fındık tarlaları ve tabii ormanlarla bezenmiş olup; Kayın, Gürgen, Kestane, Ihlamur ve Meşe en sık rastlanan ağaç türleridir.
JEOLOJİK DURUMU
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur.Dere ve vadi tabanları alüvyon,yamaçların büyük bir bölümü silis formasyonu,tepelerin üst kısmı da 3.derecede kumlu,çakıllı tabakalar halindedir...Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
TURİZMİ
Köy Turizm açısından fakirdir.Yanlızca Ceneviz tepesinde bir adet yel değirmeni vardır,Düzköy sosyal yardımlaşma derneğince bu tepede ileride piknik ve mesire alanı yapmayı planlıyor burasının değerlendirilmesi gerekmektedir
. HAYVANCILK
Az sayıda Koyun,Sığır,Tavuk,,Arıcılık yapılmaktadır,her evde hemen hemen sağman inek mevcuttur,süt besiciliği yoktur süt mandıra üretim tesisleri yoktur,köylü kendi süt mamüllerini kendisi yapardı ama maalesef büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde düşüş yaşanmıştır.köyde kaz,ördek,tavuk vardır,tavuk kümesçiliği canlılığını yitirmiştir Eskiden Manda,Malak, At,Eşek,Öküz vardı bunlar münkariz oldu
ORMANCILIK
Çam,Kayın,Meşe,Kestane,Gürgen,İhlamur,Kavak,Çinar,Defne,Kocayemiş,Muşmula,Ayı üzümleri,Orman gülleri,Yer gülü,Erica ağaçları,Erelti otu,Çoban püskülü diye orman ürünleri var .Eskiden devlet orman arazisini talan edip fındık ekimi yapılmıştır,son zamanlarda orman kanununa göre kesif ormancılığı yapılmamaktadır orman işletme şefliği tarafından bölge kontrol edilmektedir,köyde hızar makinesi yoktur .
AVCILIK
Bölgede göçmen kuşlara daha çok raslanmaktadır,Sarıkuş,Çulluk,Bıldıcın,Ördek,Üveyikördek,Kaz,Kuğu,Tarakçın,Karakçun,Sığırcık,Bozbakal,Karabakal bulunur.Son zamanlarda,gerek ilaçlama gerek yanlış avlanma neticesinde çok azalma olmuştur. Ördek,Çulluk avı çok meşhurdur.Çevredeki daimi kuşlar Kestane kargası,Çulluk,Ördek,Üveyik,Sığırcıktır.Tavşan,Çakal,Tilki,Domuz, Ayı,su samuru,Kunduz,Geyik,Karaca vardı ne yazık ki bunlara da az rastlanmaktadır.Domuz avı devamlı yapılmaktadır.Köydeki devamlı hayvanlar Domuz,Ayı,Kurt,Tilki,Çakal dır.
EVLERİ
Evler genellikle bahçe içinde olur. Çünkü sebze meyve yetiştirilir Avlu,avlu ağla ile çevrilidir, okul ve cami yanlarında evler yapılmıştır,az dağınık meskenlerde cepheleri sokak tarafına doğrudur,Mısır,fındık ziraati çok olduğu için her evin yanında hemen hemen 1’şer adet serender yapı vardır,ahır ile samanlık yan yanadır.Köyde son yıllarda modern betonarme yapılar yapılmaya başlanmış olup eski Laz otantik evlerden eser kalmamıştır
EKONÖMİSİ
Düzköy köy içi
HUBUBAT :Buğday,Mısır,Arpa,
BAKLIYAT :Fasulye,Bezelye,Bakla,Soğan,Lahana,Marul,Pırasa,İspanak,Kaldırık,Patates Karalahana,Biber,Patlıcan
MEYVE : Elma,Armut,Kestane,Ceviz,Üzüm,İncir,Dağ çileği,Muşmula,Ayva,Kızılcık,Kiraz.Köyümüzün geçim kaynağını tarım, ticaret, kamu ve özel sektör iş gücü ve yöneticiliği oluşturmaktadır. Köyümüzün verimli topraklara sahip olması ve deniz seviyesinden yüksek olmaması, iklimin özelliği olarak her yıl fındık üretimi dengeli bir gelir sağlamaktadır. Başlıca gelir kaynağı fındık olan köyümüzde her türlü meyve sebze yetiştirilmektedir. Köyümüz Düzce Merkez'e yakın olması dolayısıyla halkımızın bir kısmını ticaret ile uğraşmaktadır. Bir kısmı da kamu ve özel sektörde yöneticilik ve ara eleman olarak çalışmaktadır. Köyümüzde küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapan aile sayısı çok azdır..Köyümüzde eskiden tuğla ocağı mevcut olup günümüzde işletilmemektedir. 15 Mart 2011 tarihinde Köy Gençleri bir araya gelerek “Düzköy Güzelleştirme ve Yardımlaşma Derneği” ni kurup bu konuda faaliyetler düzenleyip köy gençliğinin birlik beraberlik içerisinde olmasını sağlamaktadır.
CAMİLERİ
Beraat camii
Düzköy’de 3 adet cami vardır,birincisi İlyas Dudak tarafından bağışlanan yere, köy mezarlık mevkinde 1950 yılında ahşap yapı tek minareli yapılan camii idi.,bu camii 2005 yılında yıkılarak yine köy mezarlığı yanında yeni Beraat camisi yapıldı,2 minareli,tek şerefeli,beton arme,yerden ısıtmalı,2000 cemaatli,sıcak suyu,cami yaşatma derneği vardır.İkincisi Valide cami yerini Sirkelik mevkinde Hüsnü Esen in bağışladığı yerde 2002 yılında yapıldı,tek minareli,tek şerefeli,soba ısıtmalı,300 cemaatli sıcak suyu,beton arme li bir yapıdır.Üçüncüsü ise köy içersinde 1968 yılında yapılan ve yeniden restore edilen beton arme yapı,yerden ısıtmalı,tek şerefeli, tek minareli 100 cemaatli modern bir camidir.,ayrıca burası kuran kursu olarak kullanılmaktadır
MEZARLIKLARI
D-655 Akçakoca-Düzce Karayolu yanında Köy mezarlığı
Düzköy’e ait tek 130 yıllık mezarlık vardır Akçakoca –Düzce karayolu üzerindedir,9 dönümdür geniş büyük tek mezarlıktır.Ahmet oğullarından Satı hoca efendi( Ö.1975) burada yatmaktadır.Bu mezarlığı Yaka köyü,Osmanca köyün bir bölümü,Sertoğlu mah.Veziroğlu mah,Enbiya,Konurapl Terzialiler mah. kullanmaktadır.Çok büyük eski mezarlıktır.Yeni yapılmakta olan 10 dönümlük yeni mezarlık köyün dışında Cezer mevkinde yapılmaktadır
SPOR
Köyde spora ilgi yoktur,köyde futbol sahası olmasına rağmen Amatör kulüp bulunmamaktadır gayri federe olarak müsabakalar yapılmaktadır.
ALTYAPI BİLGİLERİ
Sağlık evi ,sağlık ocağı yok mobil sisteminden faydalanıyor,Konuralp Çiftepınarlar mah. gidiliyor,taşımalı eğitımden faydalanıyor,Konuralp’ e gidilmektedir,ptt acentesi şubesi yok,su ,elektrik,telefon var,kanalizasyon yok,3 adet cami,1 tane okul,1 adet talebe yurdu var.1961 yılında açılan ilkokul var,3 bakkal,2 kahve,1 inşaat malzemeleri,1 tüpçü 2 petrol,1 demirci,1 marangoz,1 mobilya dükkanı bulunmaktadır,
İSTİKLAL SAVAŞINA KATILANLAR
MEZİNEOĞULLARINDAN İBRAHİM OĞLU İSHAK YILDIZ D.1886-Ö.1915 ÇANAKKALE
MEZİNEOĞULLARINDAN HAFIZ AHMET YILDIZ D.1888-Ö.1915 ÇANAKKALE
KARAİMAMOĞLU YUSUF D.1889-Ö.1915 ÇANAKKALE
KÖYE İLK GELEN SÜLALELER
ADI SOYADI LAKABI GELDİĞİ YER
YILDIZ-ZENGİN MEZİNİLİLER ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
ATASEVEN SÜLEYMANOĞULLARI ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
YAVUZ AHMETAĞALAR ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
YAZGELDİ-YAZ YAZGELDİLER ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
DUDAKLAR DUDAK ( Dudağiler) ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
ESER KANÇULAR ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
BERANDA BRANDALAR ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
ODABAŞI ODABAŞILAR ARTVİN-HOPA
ÇAVUŞ ÇAVUŞLAR ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
HUNÇ HUNÇALAR ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
ORAL İSPAHİLER ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
YILMAZ DELİÖMERLER ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
SEZER ÇOMÇOMLAR ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
KARAKAYA ALİ USTALAR ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
KARADENİZ BEGİLER ARTVİN-HOPA
NOT:YILDIZ VE ZENGİN AYNI SÜLALEDİR,YAZGELDİ,HUNÇ,ESER KABALAK KÖYÜNDEN GELME
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Köyün tarihi : İbrahim Resul Yıldız (Muhtar),Düzköy sos.yar.day.dernğ.Köy sakinleri
Köyün ismi : İbrahim Resul Yıldız(Muhtar), Köy sakinleri
Tarihi yerler ; İbrahim Resul Yıldız(Muhtar),Düzköy sos.yard.dernğ, Köy sakinleri
Coğrafi durumu : İbrahim Tuzcu
Cami ve Mez. : İbrahim Resul Yıldız (Muhtar)
Turizm : İbrahim Resul Yıldız (Muhtar)
Ekonomi : İbrahim Resul Yıldız (Muhtar),Düzköy sos.yard.dernğ, Köy sakinleri
Spor : İbrahim Tuzcu
Köyün alt yapısı : İbrahim Resul Yıldız (Muhtar),Düzköy sos.yar.day.dernğ. Köy sakinleri
İstiklal savaşı ;, Geltag net
Sülaleler ; İbrahim Resul Yıldız (Muhtar), Köy sakinleri
Derleyen:İbrahim Tuzcu
OSMANCA
Osmanca elektrik trafo istasyonu
COĞRAFİ BÖLGESİ : Karadeniz bölgesi
İLİ : Düzce
BELEDESİ : Konuralp
BELEDİYE BAŞKANI : Mehmet Keleş
TELEFONU : 0 380 524 5821
KÖY MUHTARI : Ramazan Alemdar
TELEFON : 5330861945
POSTA KODU : 81620
NUFÜSU : 328
ESKİ MUHTARLAR : 1962-1967-Yunus Mutlu,1967-1972-İzzettin Mutlu,1972-1977-Tahsin Mutlu,1977-1984-Zekeriya Mutlu,1984-1989-Zekeriya Mutlu,1989-1994-Zekeriya Mutlu,1994-1999-Şevket Alemdar,1999-2004-İlyas Selen,2004-2009 - Aydın Alemdar
COĞRAFİ DURUMU : Düzce merkezine 8 km uzaklıktadır. Yaka köyünün Akçakoca'ya 30 km uzaklıkta, Düzce Akçakoca ana yolu üzerinde şirin bir köydür. Yani köyün denize uzaklığı 25–30 km dir.Yaka köyü Düzce şehir merkezine ve Düzce Akçakoca şehirler arası yola yakınlığı kadar ormana yeşile yakınlığı hatta iç içe olması ile de dikkat çekmektedir. Köyün içinde meyve ağaçları bol, azda olsa çam ağaçları vardır. Düzce şehir merkezinden yaklaşık 250 mt, deniz seviyesinden 400 mt yüksekte devlet ormanının sınırında yamaca kurulmuştur.. Osmanca’ nın kuzeyinde Boğaziçi Beldesi, güneyinde Konuralp Beldesi, doğusunda Hatipli Ketenciler Köyü ve Güldere Köyü, batısındaYaka köyü - Enbiya mahallesi bulunmaktadır. Köyün yanından D-655 (Bölünmüş karayolu) bulunmaktadır. Bu yol aynı zamanda Akçakoca ve K.Ereğli karayoludur.Düzce'ye ulaşım Boğaziçi ve Konuralp Belde otobüsleriyle sağlanmaktadır.Koordinatları E-40.933,B-31.141,Rakım-250 mt
COĞRAFİ DURUMU : Düzce merkezine 8 km uzaklıktadır. Yaka köyünün Akçakoca'ya 30 km uzaklıkta, Düzce Akçakoca ana yolu üzerinde şirin bir köydür. Yani köyün denize uzaklığı 25–30 km dir.Yaka köyü Düzce şehir merkezine ve Düzce Akçakoca şehirler arası yola yakınlığı kadar ormana yeşile yakınlığı hatta iç içe olması ile de dikkat çekmektedir. Köyün içinde meyve ağaçları bol, azda olsa çam ağaçları vardır. Düzce şehir merkezinden yaklaşık 250 mt, deniz seviyesinden 400 mt yüksekte devlet ormanının sınırında yamaca kurulmuştur.. Osmanca’ nın kuzeyinde Boğaziçi Beldesi, güneyinde Konuralp Beldesi, doğusunda Hatipli Ketenciler Köyü ve Güldere Köyü, batısındaYaka köyü - Enbiya mahallesi bulunmaktadır. Köyün yanından D-655 (Bölünmüş karayolu) bulunmaktadır. Bu yol aynı zamanda Akçakoca ve K.Ereğli karayoludur.Düzce'ye ulaşım Boğaziçi ve Konuralp Belde otobüsleriyle sağlanmaktadır.Koordinatları E-40.933,B-31.141,Rakım-250 mt
SOKAK İSİMLERİ:Sokak isimleri yoktur,tek caddesi var
KÖYÜN ÜNLÜLERİ:Ahmet Mutlu (Esnaf),Cevdet Alemdar (Petrolcü-ölü),İsmail Alemdar (Mut,Mali muşv.),Orhan Alemdar (Ma.muş.)
KÖYÜN İSMİ NERDEN GELİYOR
.
1978 yılında Artvin Borçka Düzköy’den ilk önce Kabalak köyüne yerleşen Osman efendi (Mutlu) daha sonra akrabalarının bulunduğu köy olan Düzköy’üne gider Artvin Borçka Düzköy ‘deki köyüne benzerliği ve suların bol olması yüzünden Osmanca köyünü keşf eder ve buraya Düzköy’ den buraya ilk gelen mutaasıf Osman efendi’ olur, bu köyün kurulmasına öncülük eder. Bu köyde daha önce Konuralp’teki Bitinyalıların bir kolu burada yaşıyordu bunlar 1915 yılına kadar burada yaşamışlardır ve sonunda burayı satarak terk etmişlerdir,daha sonra bölgeye yerleşen Manav Türkleri vardır Osman efendi buradaki Manavlardan köyü bir miktar akçe vererek satın alır ,buraya yerleşir bu Manav Türkleri ile 20 yıla yakın yaşamışlar Manavlar buradan değişik köylere göç etmişler çoğu şimdiki Yaka köyüne yerleşmişlerdir.Osman ağa buraya yerleştikten sonra köy çok göç alır çoğalır sonra halk Osman efendinin anısı yaşatılsın diye bu köye Osmanca ismini verirler.Osmanca köyü daha önceleri Ballar köyüne bağlı idi,1962 yılında ayrılarak ayrı bir muhtarlık olur
TARİHİ YERLER
Tarihi yönden fakir köy konumundadır,93 Harbi öncesinde köyde yaşantı olduğuna ilişkin kanıtlar vardır. Köyün muhtelif yerlerinde tarihi kaldırım taşları vardır. Konuralp antik kentine yakınlığı köyde daha eski yaşantı olabileceğinin kanıtıdır.
AKARSU VE DERELERİ
Doruk dağından gelen Suncuk deresi Akçakoca- Düzce karayolu üzerindeki Yeşil vadi tesisinin arkasından Düzköy’e ulaşır,burada Kabalak köyünden gelen Avuca suyu ile birleşerek Konuralp Tabakhane deresine oradan Melene ve Karadeniz’e dökülür
BİTKİ ÖRTÜSÜ
İklimin yağışlı olması bitki örtüsünün gür olmasına sebep olmuştur. Kabalak toprakları, fındık tarlaları ve tabii ormanlarla bezenmiş olup; Kayın, Gürgen, Kestane, Ihlamur ve Meşe en sık rastlanan ağaç türleridir.
JEOLOJİK DURUMU
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur.Dere ve vadi tabanları alüvyon,yamaçların büyük bir bölümü silis formasyonu,tepelerin üst kısmı da 3.derecede kumludur.Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
TOPRAK YAPISI
Topraklar kırmızı kahverengidir.Toprak asitli,kireci azdır,topraklar erozyona maruzdur.Potas ve fosfor bakımından fakirdir,tuz oranı normaldir.Saha umumi olarak pedojenez bakımından genulik safhasındadır.Toprak killi ve tınlı kıvrıntılı karakterdedir.
DAĞLARI VE TEPELERİ
Kurugöl sapağı tepe (1088 m),Karadere tepe (682 m),Haciz tepe ( 470 m),Gürle tepe (417 m),Dağları ile çevrili vadi şeklindedir.
TURİZMİ
Doruk dağında Kurban tepe vardır,halkın daha önceleri kurbanlarını topluca burada kestikleri için buraya Kurban tepe adını verirler,burada kurbanlar kesilir,namazlar kılınır,yağmur duasına çıkılırdı,halen bu gelenek zaman zaman uygulanmaktadır. köyündeki'okur yazar oranı, diğer köylere oranla çok yüksektir. Okula devam etme düzeylerinde kız ve erkek ayrımı bulunmamakta, köyde mukim kızların tamamı eğitime devam etmekte, özellikle kız çocukların okula gönderilmesi köy halkı tarafından bir teamül haline getirilmiş durumdadır. Özellikle 2000'li yıllardan sonra Ankara ve İstanbul'daki üniversitelerde çok sayıda kız çocuğu eğitim görmeye başlamıştır.Ayrıca doğa ve yürüyüş parkurları ve mesire alanları vardır
CAMİLERİ
Köy içindeki cami
1890 Yılında Manav Türkleri tarafından yapılan çandı cami vardı ,bu cami yıkıldıktan sonra buraya yerleşen Laz’lar tarafından 1967 yılında yeni cami yapıldı bu cami son yıllarda tadilatı yapıldı,soba ısıtmalı tek minare tek şerefeli,betonarme yapı,kiremit çatılı,altında cami yaşatma derneği vardır,200 cemaatlidir.İkinci cami inşaatına mezarlığın yanına başlanacaktır
MEZARLIKLARI
Osmanca köy mezarlığı
Köylü ilk olarak Yeşilköy sınırları içerisinde bulunan Kurban tepe asırlık mezarlığını kullanırdı daha sonra ,D-655 Akçakoca-Düzce karayolun kenarında bulunan ve köye girişte solda bulunan yeni mezarlıktır,Köylü Düzköy’deki mezarlığın bir bölümünü kullanmaktadır
KÜLTÜR
Köyün gelenek ve göreneklerinde tamamen Laz kültürü hakimdir.Deniz’den uzak olması nedeni ile balık ve balık ürünleri konusunda yemekler unutulmuş olmasına rağmen diğer orijinal laz yemeklerine rastlamak mümkündür. Köyde çocuklar dahil herkes Lazca bilmekte, ancak köy halkı aralarında yaptıkları konuşmalarda Türkçe kullanmaktadır. Öte yandan gençlerin büyük bir bölümü son dönemler itibarıyla yöresel kıyafetlerden uzak bir giyim tarzını benimsemektedir. Köyde, Kemençe,Tulum ile beraber söylenen Laz müziği ve popüler Karadeniz müziği hakimdir. Eskisi kadar yoğun olmasa da İMECE geleneği kısmen devam etmektedir. Evveliyatı itibarıyla büyük bir bölümü tarım ve hayvancılığa dayalı olan köy ekonomisi, 1990'lu yılların başı itibarıyla ticarete kısmen de devlet memurluğuna dayalı bir hale gelmiştir. Fındık, köy tarımında/ekonomisinde yansımayacak bir düzeyde büyük bir paya sahiptir.Osmanca köyündeki okur yazar oranı çok yüksektir.Okula devam etme düzeylerinde kız ve erkek ayrımı bulunmamakta, köyde mukim kızların tamamı eğitime devam etmekte, özellikle kız çocukların okula gönderilmesi köy halkı tarafından bir teamül haline getirilmiş durumdadır. Özellikle 2000'li yıllardan sonra Ankara ve İstanbul'daki üniversitelerde çok sayıda kız çocuğu eğitim görmeye başlamıştır.
EKONÖMİSİ
Tarım ve hayvancılık ,ticarete dayanır.1950 yılından itibaren fındık dikimi yapılmıştır Fındıkçılık ön safhadadır okuma oranı yüksektir köyden imam,öğretmen,vb.gibi yetişenler çoktur,ilde çeşitli kamu kuruluşlarında çalışanlar fazladır,Düzce sanayisinin çoğu bu köylerden teşkil edilmektedir
Buğday,Mısır,Arpa,Fasulye,Bezelye,Bakla,Soğan,Lahana,Marul,Pırasa,İspanak,Kaldırık,Patates Karalahana,Biber,Patlıcan Elma,Armut,Kestane,Ceviz,Üzüm,İncir,Dağ çileği,Muşmula,Ayva,Kızılcık,Kiraz gibi meyve ve sebzeler yetiştirilir.Köyde küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapan aile sayısı çok azdır.Artık günümüzde fındığın para etmemesi insanları başka işlere meşguliyetine zorluyor, ,yalnız sağman inekler vardır, Köyde eskiden kesif ormancılığı yapılıyordu ama şu an kanunlar buna el vermiyor, Köyün erkekleri sanayi bölgelerine çalışmaya giderler,nakliyatçılıkla uğraşanlar vardır,artık köylü son zamanlarda endüstri kollarına yönlenmiştir,köydeki dokuma tezgahları da münkariz olmuştur,köyde hiçbir sanayi kuruluşu yoktur.,fındık bahçesinin gelişmesi önem kazanmıştır. Arıcılıkla uğraşanlar vardır., özellikle fındık üretimi ağırlıklı yer tutmaktadır.
Sağlık evi
HAYVANCILK
Az sayıda Sığır,Tavuk,,Arıcılık yapılmaktadır,her evde hemen hemen sağman inek mevcuttur,süt besiciliği yoktur süt mandıra üretim tesisleri yoktur,köylü kendi süt mamüllerini kendisi yapardı ama maalesef büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde düşüş yaşanmıştır.köyde kaz,ördek,tavuk vardır,tavuk kümesçiliği canlılığını yitirmiştir Eskiden Manda,Malak, At,Eşek,Öküz vardı bunlar münkariz oldu
ORMANCILIK
Çam,Kayın,Meşe,Kestane,Gürgen,İhlamur,Kavak,Çinar,Defne,Kocayemiş,Muşmula,Ayı üzümleri,Orman gülleri,Yer gülü,Erica ağaçları,Erelti otu,Çoban püskülü diye orman ürünleri var .Eskiden devlet orman arazisini talan edip fındık ekimi yapılmıştır,son zamanlarda orman kanununa göre kesif ormancılığı yapılmamaktadır orman işletme şefliği tarafından bölge kontrol edilmektedir,köyde hızar makinesi yoktur .
AVCILIK
Bölgede göçmen kuşlara daha çok raslanmaktadır,Sarıkuş,Çulluk,Bıldıcın,Ördek,Üveyikördek,Kaz,Kuğu,Tarakçın,Karakçun,Sığırcık,Bozbakal,Karabakal bulunur.Son zamanlarda,gerek ilaçlama gerek yanlış avlanma neticesinde çok azalma olmuştur. Ördek,Çulluk avı çok meşhurdur.Çevredeki daimi kuşlar Kestane kargası,Çulluk,Ördek,Üveyik,Sığırcıktır.Tavşan,Çakal,Tilki,Domuz, Ayı,su samuru,Kunduz,Geyik,Karaca vardı ne yazık ki bunlara da az rastlanmaktadır.Domuz avı devamlı yapılmaktadır.Köydeki devamlı hayvanlar Domuz,Ayı,Kurt,Tilki,Çakal dır.
EVLERİ
Evler genellikle bahçe içinde olur. Çünkü sebze meyve yetiştirilir Avlu,avlu ağla ile çevrilidir az dağınık meskenlerde cepheleri sokak tarafına doğrudur,Mısır,fındık ziraati çok olduğu için her evin yanında ,ahır ile samanlık yan yanadır,son yıllarda modern betonarme binalar yapılmaktadır,eski Laz kültürünü yansıtan iki katlı evlere az rastlanmaktadır
SPOR
Köyde spor faaliyeti yapılmamaktadır hiç bir amatör takım kurulmamıştır,spora ilgi azdır
Köy camisinin önü
ALTYAPI BİLGİLERİ
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak taşımalı eğitim uygulamasına geçilmesi nedeniyle ilköğretim okulu binası atıl durumda bulunmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık evi vardır. Köye ulaşımı sağlayan yol kilitli taş olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.2 adet değirmen vardır biri atıl durumda çok eskidir ,diğeri ise kullanılmaktadır,Suncuk köyünden gelen suyun üzerindedir.Köyde 1 bakkal,1 kahvehane,1 Petrol istasyonu,3 Kereste atelyesi,1 Elektrik trafo istasyonu vardır
KURTULUŞ SAVAŞINA KATILANLAR
ŞAHİTLER
MUSTAFAOĞLU MEHMET ŞİRİNOĞULLARI D.1889-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI
MUSTAFAOĞLU MEHMET APİKOĞULLARI D.1889-Ö.1921 ŞARK ŞAM SAVAŞI İSTİKLAL HARBİ
HACIOĞLU ABDULLAH OĞLU MUSTAFA ÖZCAN D.-1889-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI
KÖYE İLK GELENLER
LAKABI YENİ SOY İSMİ GELDİĞİ YER
HACIOĞULLARI (Çebinalar) ÖZCAN ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
DELEMUTOĞLİPE MUTLU ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
DELİAHMETİPE ALEMDAR ARTVİBORÇKA-DÜZKÖY
TOROMANİPE TOROMAN ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
İSKENDERİPE GÜNOĞLU ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
İSKENDERİPE ÇELİK ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
DELİÖMERİPE DEMİRTAŞ ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
SELİMEPE SELEN ARTVİN-HOPA
SETTARİPE SAĞLAM ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
RUHİPE CAN ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
GENCALİPE GENÇ ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
HACIALİBEYLER (Begi) SÖNMEZ ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
NOT: ÖZCAN= ENBİYA KÖYDEN GELME, YAKA,DÜZCE MERKEZ,ANKARA,AKÇAKOCA’DA,
MUTLU =ÇAYIRTARLA,KONURALP,DÜZCE MERKEZ, BALLARDA,
ALEMDAR =ÇAYIRTARLA,DÜZCE MERKEZ, YAKA BALLAR’DA,---
SAĞLAM =,YAZLIK,DOKUZPINAR,ŞEKERPINAR’DA --.BALLARDAKİ DUMANLAR İLE TOROMANLAR AKRABADIR,---
DEMİRTAŞ= BOĞAZİÇİ,KONURALP, KANADA,BELÇİKA ‘DA,
ÇELİK VE GÜN = AKRABADIR,BUNLAR SUNCUK,DÜZCE MERKEZ,ÇAKIRLAR,ARTVİN BORÇKA DÜZKÖY’DE,
SÖNMEZ= SUNCUK,DÜZCE MERKEZ,KONURALP,BALIKESİR,İSTANBUL,BEÇİ’DE KÖYE İÇGÜVESİ GELMİŞTİR
CAN =KABALAK,DÜZCE MERKEZ,BOLU’DA,KÖYE İÇ GÜVESİ GELMİŞTİR,
SELEN =YAKA,BOLU’DA,
SAĞLAM =ŞEKERPINAR,DOKUZPINAR,YAZLIK ,DÜZCE MERKEZ’DE,KÖYE İÇGÜVESİ GELMİŞTİR,
ORAL =SUNCUK,DÜZCE MERKEZ,KONURALP’TE,KÖYE İÇ GÜVESİ GELMİŞTİR,
TORAMAN VE TORAMANOĞLU= AKÇAKOCA ARTVİN BORÇKA DÜZKÖY,ANKARA KOCAELİ İSTANBUL’DA
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Köyün ismi : Mustafa Özcan,İbrahim Özcan,(Köy sakinleri,),Aydın Alemdar (Muhtar)
Coğrafi durumu : İbrahim Tuzcu
Tarihi yerl : Mustafa Özcan,İbrahim Özcan,(Köy sakinleri,),Aydın Alemdar (Muhtar)
Cami ve Mez. : Mustafa Özcan,İbrahim Özcan,(Köy sakinleri,),Aydın Alemdar (Muhtar)
Turizm : Mustafa Özcan,İbrahim Özcan,(Köy sakinleri,),Aydın Alemdar (Muhtar)
Ekonomi : Mustafa Özcan,İbrahim Özcan,(Köy sakinleri,),Aydın Alemdar (Muhtar)
Kültür ; Mustafa Özcan,İbrahim Özcan,(Köy sakinleri,),Aydın Alemdar (Muhtar)
Spor : İbrahim Tuzcu
Köyün alt yapısı : Mustafa Özcan,İbrahim Özcan(Köy sakinler)
İstiklal savaşı ; Geltag net.Düzce şehitleri İbrahim Tuzcu kit.
Sülaleler ; Mustafa Özcan,İbrahim Özcan,(Köy sakinleri,),Aydın Alemdar (Muhtar)
Der: İbrahim Tuzcu
SUNCUK
Suncuk köyünden görüntü
COĞRAFİ BÖLGESİ : Karadeniz bölgesi
İLİ : Düzce
BELDESİ : Konuralp
BELEDİYE BAŞKANI : Mehmet Keleş
TELEFONU : 0 380 524 5821
KÖY MUHTARI : Fahri Oral
TELEFON : 5324311664
POSTA KODU : 81620
NÜFUSU : 630
ESKİ MUHTARLAR :2009 - Abdulkadir Sönmezoğlu (2004 ile 2009 yılları arasında İl Genel Meclisi Üyeliği) yaparak,köyümüze güzel hizmetler yapmıştır.) 2004 - Talat Günoğlu 1999 - Abdulkadir Sönmezoğlu 1994 - Muzaffer Albayrakoğlu 1989 - Mithat Albayrak 1984 - İsmail Sönmezoğlu 1979- -İsmail Sönmezoğlu 1974- -Abdulkadir Albayrak(ibrahim oğlu) 1969- -İhsan Albayrakoğlu(hamit oğlu)
COĞRAFİ DURUMU : Düzce’ye köyün uzaklığı18 km'dir.Osmanca’ nın kuzeyinde Boğaziçi Beldesi, güneyinde Konuralp Beldesi, doğusunda Hatipli Ketenciler Köyü ve Güldere Köyü, batısında Yaka köyü - Enbiya mahallesi bulunmaktadır. Düzce'ye ulaşım Boğaziçi ve Konuralp Belde otobüsleriyle sağlanmaktadır.Koordinatları E-40.849,B-31.15.Rakım-355 mt.dağın yamacında kurulan köyde düz alan yok gibidir. Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.rakım yüksek olduğu için kışlar sert ve kar yağışlı geçer.
SOKAK İSİMLERİ:Orta,Kuzey,Güney sokakları vardır.Ayrıca Sancakdere sokakta vardır burası ayrı bir mahalle olmuştur bu mahallede Çabukoğulları vardır başka kimse yoktur
SOKAK İSİMLERİ:Orta,Kuzey,Güney sokakları vardır.Ayrıca Sancakdere sokakta vardır burası ayrı bir mahalle olmuştur bu mahallede Çabukoğulları vardır başka kimse yoktur
KÖYÜN ÜNLÜLERİ :Köyde eğitim seviyesi çok yüksektir beklide Türkiye’de ilk eğitim seviyesi en yüksek köy konumundadır,köyde şuan çok emekli vardır,okumuş insanlar hep köyün dışındadır. Köyde Tıp ve İlahiyat dalında 2 profesör vardır.A.Kerim Sönmezoğlu ve İdris Şengül beyler.Öğretim görevlileri,doktorlar, İzmit İl Müftüsü Hafız, öğretmen ve kamuda çalışan birçok idareci ve memurlar vardır.Köyün yeni nesili en az lise mezunudur.Askeriyede Albay, Hukukta da avukatları vardır.Ahmet Sönmezoğlu (Trafik polis komiseri Emekli),M.Emin Sönmezoğlu (Kocaeli il müftüsü),Kerim Sönmezoğlu (Cerrahpaşa hast.Prof.)Yaşar Sönmezoğlu (Yeduküle hast.Doç.),Fahri Sönmezoğlu (Marmara bölg.orman gen.müd.),Cüneyt Albayrak( Milli eğt.Dış.ilişkiler gen.müd.yard.),Mehmet Sönmezoğlu (Diyn.Müd.),İlyas Akyüz (İlahiyatçı),İdris Şengül (İlahiyatçı, Sütçü İmam Üni.Dekan),Zubeyr Şengül(RTÜK’de uzman),Abdullah Sönmezoğlu (Doçent),Burhan Sönmezoğlu (Kıd.Albay),Recep Albayrak(Avukat),Semih Albayrak (Avukat),Meral Sönmezoğlu (Doç.Doktor),Hüseyin Akyüz (Sakarya ünv.ilahiyatçı),Kadıoğlu İdris Efendi Düzce Kuvai-Milliyede bölge sorumlusu olarak görev almıştır,Kadıoğlu Şaban Efendi ,bir gün memleketi Artvin Borçka Düzköy’de ticaretle uğraşmaktadır,çakmak ve silah satmaktadır bir gün çok para kazanır eve koşarak gelir annesine anne ben bugün çok para kazandım der,annesi Şaban Efendiye döner oğlum bak bizim sülale Kadı sülalesidir, bir tek sen okumadın herkes okudu ne olur sende oku der ve Şaban Efendi 40 yaşında hafız olur kuran okur,ve sonunda 43 adet kuranı kerim yazar,yazdığı kuranları köye dağıtır
KÖYÜN İSMİ NERDEN GELİYOR
Cemal Albayrakoğlu
Artvin-Borçka-Düzköy’den BADOĞLU İBRAHİM (Albayrakoğlu) efendi Suncuk ve 7 arkadaşı İspahiler (Oral),Suncuk,Hunçalar (Hunç) (Düzköy), Begi (Sönmez) Suncuk,Sertoğlu (Sert)Yazlık ,Kadıoğlu (Şengül)Suncuk ilk olarak yaya yolu ile Rize’ye gelirler, o zamanın padişahın tahsis ettiği gemilere ilk olarak Akçakoca’daki Melenağzı iskelesine gelerek burada inerler Akçakoca merkezine gelirler Akçakoca dağlarında 2 yıl çalışırlar ve o zaman Düzce bir Pazar yerine yeni yeni oluşmaya başlamaktadır, bu bölgeye yayılmaktadır bunu duyan bu sülaleler Düzce’ye doğru yola çıkarlar Şifalı sudaki handa konakladıktan sonra Düzce merkeze şimdiki anıt parkın olduğu yere gelerer yerleşirler Badoğlu İbrahim burada kendine bir yer tahsis eder,fakat diğer akrabalarıda buralar bataklık olduğu için sinekten duramazlar,Boğaziçi mevkine yerleşen Lazları duyarlar kalkıp bu tarafa gelirler ,Kabalak’taki daha önceleri buraya yerleşen Osman ağayı görürler Osman ağada Boğaz içi bölgesinde bazı yerler göstererek yerleşmelerini sağlar,bunlardan Badoğlu İbrahim daha önceleri 1880 yılında Düzce’den tanıştığı bir manav arkadaşını görür o manav arkadaşı Badoğlu İbrahim’i Suncuk köyüne getirir ,İbrahim efendi burayı çok sever aynı memleketteki yerlerini benzediğini söyler,havası güzel suyu bol olduğu için o manav arkadaşına Akçe vererek bir bölüm yer alır,burada biraz kaldıktan sonra tekrar memleketine döner ve ailelerini ikna ederek Düzce-Suncuk köyüne o manavdan aldığı yere gelerek yerleşirler,daha sonra memleketteki akrabalarını buraya davet ederek buraya yerleşmelerini sağlar.,buraya yerleşir köyün kurucularındandır. Manav Türkleri ile 20 yıla yakın yaşamışlar Manavlar buradan değişik köylere göç etmişler çoğu şimdiki Yaka köyüne yerleşmişlerdir.
Çataldereden gelen su vardır bu suda Kırmızı Alabalık yaşamaktadır bu Alabalıklar Çatal dereden Kurbantepe köprüsüne kadar bulunmaktadır,ondan sonra bu Alabalık yoktur Köyde çok pınar olması,suların hoş ve tatlı olmasından dolayı buraya daha önceleri Manavların verdiği bir addır,Bu köyden yakın köylerin hepsine su gitmektedir.Köyün eski ismi Sancaktepe dir
NOT: Yukarıda Laz göçlerine bakınız
Kaynak::Cemal Albayrakoğlu
TARİHİ YERLER
Köyde su değirmeni
Köy tarihi yönden fakir bir konumdadır, Hızarcık mevki denilen yerde Ali beyin fındık bahçesinde yanında Bitinya ve Manav Türklerinden kalan kalıntılar vardı, herhangi bir yer kazıldığında insan kemikleri ve kiremit tuğla parçaları çıkmakta idi fakat. şuan yoktur,kalıntılar üzerine fındık ekimi yapılmıştır, Kurban tepe mevkinde bulunan mezarlık çok eski bir mezarlıktır,köyde çok eskiden son olarak kalan bir tarihi değirmen vardır görülmeye değerdir.Köyde 3 adet çeşme vardır ,Dedepınar çeşmesi köyün kuzey’indedir,Karaambar mevkin’den çıkan su buraya gelir suyu çok hoş ve tatlıdır,çok eski bir tarihe dayanan tek çeşmedir,ayrıca köyde 3 adet daha çeşme vardır halen kullanılmaktadır,bütün yakın köylere su buradan gitmektedir.Konuralp’teki Bitinya krallığına buradan su kemerleri yapılarak su gönderilmiştir bunun kalıntılarına son yıllara kadar rastlanmakta idi fakat şuanda kaybolmuş durumdadır.Köyde iki adette değirmen vardır
KÜLTÜR
Köyün gelenek ve göreneklerinde tamamen Laz kültürü hakimdir. Denizden uzak olması nedeni ile balık ve balık ürünleri konusunda yemekler unutulmuş olmasına rağmen diğer orjinal laz yemeklerine rastlamak mümkündür.Köyde çocuklar dahil herkes Lazca konuşur. Yaşlı kadınlar, kılık kıyafette Doğu Karadeniz geleneğini aynen yaşatırlar. Ancak gençlerden post-modert İslamist kıyafetler ön plandadır.Köyde Lazca, enstrümansız orijinal Laz Müziği ve popüler Karadeniz müziği hakimdir. Lazca unutulmamış olmasına rağmen geleneksel Lazca şarkılara nadir rastlanır.Lazca masallar ve destanlar, halen unutulmadan anlatılmakta ve söylenmektedir. İmece geleneğinin kaybolması nedeni ile destanlar da kaybolmak tehlikesi ile karşı karşıyadır.Kısaca köyde Laz Kültürü hakimdir ve yaşanmaktadır.çevre köylere kıyasla eğitim ve öğretim seviyesi yüksektir.Hemen hemen her ailede üniversite mezunu bulunmaktadır.
AKARSU VE DERELERİ
Doruk dağı altından Suncuk ormanlarından çıkan Isırgandere,Çataldere,Bahçedere,Çaylık,Ballar,Osmanca’dan geçerek Düzköy’e gelir,burada Kabalak’tan gelen Avuca suyu ile birleşerek Konuralp Tabakhane deresine gelir buradan küçük Melene akar.Bu derelerin yaklaşık 10 köyün su ihtiyacını karşılar temiz hoş tatlı bir suyu vardır
BİTKİ ÖRTÜSÜ
İklimin yağışlı olması bitki örtüsünün gür olmasına sebep olmuştur. Suncuk toprakları, fındık tarlaları ve tabii ormanlarla bezenmiş olup; Kayın, Gürgen, Kestane, Ihlamur ve Meşe en sık rastlanan ağaç türleridir.
JEOLOJİK DURUMU
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur.Dere ve vadi tabanları alüvyon,yamaçların büyük bir bölümü silis formasyonu,tepelerin üst kısmı da 3.derecede kumlu,çakıllı tabakalar halindedir...Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
TOPRAK YAPISI
Toprak asitli,kireci azdır,.Potas ve fosfor bakımından fakirdir,tuz oranı normaldir.Saha umumi olarak pedojenez bakımından genulik safhasındadır.Toprak killi ve tınlı kıvrıntılı karakterdedir.
DAĞLARI VE TEPELERİ
Kurugöl sapağı tepe (1088 mt),Karadere tepe (682 mt),Haciz tepe ( 470 mt),Gülle tepe (417 mt) dağları eteklerinde kurulmuştur.
TURİZMİ
Suncuk köyünden görüntü
Dağın yamacında kurulan köyde düz alan yok gibi’dir.Doğal Kaynak suların çokluğu nedeniyle,10 köye içme suyu ihtiyacını karşılamaktadır.Suncuk deresinde hakiki alabalık bulmak mümkündür.turizme açılamayan bu köyde piknik alanların oluşmasına çalışılmalıdır.Dere yatağında eski su değirmenleri olup,köy muhtarlığınca yenisinin’de yapılması için çalışma yapılmaktadır. Düzce’nin ev sahipliği yaptığı ve 11 ilin katıldığı Hafızlık ve Güzel Ezan okuma yarışması 18/04/2010 tarihinde Düzce Durmazlar Düğün Sarayında yapıldı. Yarışmaya Düzce Anadolu İmam Hatip Lisesi adına katılan,Köyümüz A.Kadir Albarakoğlu'nun oğlu İbrahim Albayrakoğlu Bölge 1. si oldu. kendisine Türkiye 1. si olması için başarılar diliyoruz. Köyümüzün eğitimi yüksek olup,Kur'an Hafızı olanlar çoktur.Son dönemde de 8 genç hafızlık belgesi almışlardır.Köyde kadınlar cenaze olduğunda 3 gün boyunca yemek yapıp cenaze yakınlarına yemek yedirirler. .
EĞİTİM
Mehmet ve Hamza Şengül
Köyde eğitim seviyesi çok yüksektir,hemen hemen hepsi tahsillidir, beklide Türkiye’de ilktir,Osmanlıca okurlar,kuran okurlar,çok eskiden padişah saraylarına kadar gitmişlerdir,burada hizmetli müderris,hafız olarak kalmışlardır,bu hoca ve müderrislerden bazıları Abdullah,Osman Ahmet,Abdulkadir,İbrahim Ali hocalardır bu hocaların çoğu Kadıoğlu sülalesindendir,son yıllarda Türkiye’de namı şanı duyulmuş bir çok hocalar,profosörler doktorlar eczacılar avukatlar ,ilahiyatçılar,spor adamlarına rastlamak mümkündür,devlet dairelerinde çalışmaktadırlar.Bunun sebebini araştırdığımda şöyle bir kurgu ortaya çıkmaktadır.Bir tek Suncuk köylüleri orman açıp fındık dikimi yapmamışlar,ayrıca buradaki arazi azlığı yönünden buradaki aileler çocuklarına eğitimi verirken bakın” çocuklar yer az sizlere yetmez yerlerimiz kısıtlı mecburen okumalısınız dört elle okumanıza sarılın eğitim çok önemlir” dir derler ve bütün yeni yetişen gençlere bu öğütler verilir,bundan dolayı bu köyde mecburen eğitim seviyesi çok yüksektir örnek alınması lazım dır,kutlamak lazımdır.
CAMİLERİ
Suncuk köyü camii
Köylü ilk geldiği yıllarda Kurbantepe’deki camiyi kullanmakta idi,Lazların köyün merkezinde yaptığı ilk cami ise 1890 yılında yapılmış ahşap çandı cami vazifesini görürdü,bu cami 1994 yılında sökülerek yerine 1997 yılında yeni cami yapıldı,tek minareli,çift şerefeli,iki katlı,klimalı,altan ısıtmalı,750 cemaatli,betonarme yapı,altında kuran kursu,muhtarlık odası,cami yaşatma derneği odaları bulunmaktadır.Ayrıca Sancak dere mevkinde Betonarme yapı olarak yeni bir cami yapılmıştır
MEZARLIKLARI
Sancakdere Çabukoğlu cami
Köy 1890 yılından beri yalnızca Kurbantepe’deki mezarlığı kullanmaktadır,köy içinde başka mezarlık yoktur,çok büyük bir mezarlıktır 6 köy bu mezarlığı yıllarca kullanmışlardır
EKONÖMİSİ
Sancakdere mahallesi
Tarım ve hayvancılığa,eğitime dayanır.Mısır,Fasulye,Bezelye,Bakla,Soğan,Lahana,Marul,Pırasa,İspanak,Kaldırık,Patates Karalahana,Biber,Patlıcan, Elma,Armut,Kestane,Ceviz,Üzüm,İncir,Dağ çileği,Muşmula,Ayva,Kızılcık,Kiraz.Köyümüzün geçim kaynağını tarım, ticaret, kamu ve özel sektör iş gücü ve yöneticiliği oluşturmaktadır. Köyümüzün verimli topraklara sahip olması ve deniz seviyesinden yüksek olmaması, iklimin özelliği olarak her yıl fındık üretimi dengeli bir gelir sağlamaktadır.Başlıca gelir kaynağı fındık olan köyümüzde her türlü meyve sebze yetiştirilmektedir. Köyümüz Düzce Merkez'e yakın olması dolayısıyla halkımızın bir kısmını ticaret ile uğraşmaktadır. Bir kısmı da kamu ve özel sektörde yöneticilik ve ara eleman olarak çalışmaktadır. Köyümüzde küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapan aile sayısı çok azdır. Birkaç ailede arıcılıkla uğraşmaktadır. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı iken, tarım gelirlerinin düşmesi, toprağın verimsizleşmesi, arazinin de tarıma elverişsiz olması ve artan nüfusu kaldıramayan tarım alanları nedeniyle çeşitli sebeplerle köyden kente göç meydana gelmiş ve köyün ekonomisinde tarım ve hayvancılık ikinci plana gerilemiştir.Köyden çok hafız ve eğitmenler yetişmiştir
HAYVANCILK
Arıcılık yapılmaktadır,her evde hemen hemen sağman inek mevcuttur,süt besiciliği yoktur süt mandıra üretim tesisleri yoktur,köylü kendi süt mamüllerini kendisi yapardı ama maalesef büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde düşüş yaşanmıştır.
ORMANCILIK
Çam,Kayın,Meşe,Kestane,Gürgen,İhlamur,Kavak,Çinar,Defne,Kocayemiş,Muşmula,Ayı üzümleri,Orman gülleri,Yer gülü,Erica ağaçları,Erelti otu,Çoban püskülü diye orman ürünleri var .Eskiden devlet orman arazisini talan edip fındık ekimi yapılmıştır,son zamanlarda orman kanununa göre kesif ormancılığı yapılmamaktadır orman işletme şefliği tarafından bölge kontrol edilmektedir,köyde hızar makinesi yoktur .
AVCILIK
Bölgede göçmen kuşlara daha çok raslanmaktadır,Sarıkuş,Çulluk,Bıldıcın,Ördek,Üveyikördek,Kaz,Kuğu,Tarakçın,Karakçun,Sığırcık,Bozbakal,Karabakal bulunur.Son zamanlarda,gerek ilaçlama gerek yanlış avlanma neticesinde çok azalma olmuştur. Ördek,Çulluk avı çok meşhurdur.Çevredeki daimi kuşlar Kestane kargası,Çulluk,Ördek,Üveyik,Sığırcıktır.Tavşan,Çakal,Tilki,Domuz, Ayı,su samuru,Kunduz,Geyik,Karaca vardı ne yazık ki bunlara da az rastlanmaktadır.Domuz avı devamlı yapılmaktadır.Köydeki devamlı hayvanlar Domuz,Ayı,Kurt,Tilki,Çakal dır.
EVLERİ
Evler genellikle bahçe içinde olur. Çünkü sebze meyve yetiştirilir Mısır,fındık ziraati çok olduğu için her evin yanında hemen hemen 1’şer adet serender yapı vardır,ahırlar evlere yakındır,ahır ile samanlık yan yanadır.Otantik Karadeniz evleri mevcuttur.son yıllarda bu yapılar yerini betonarme yapılara bırakmıştır
SPOR
Suncukspor futbol takımı
BÖLGESİ:SAKARYA
İLİ:DÜZCE
İLÇESİ: MERKEZ-KONURALP
KÖYÜ: SUNCUK KÖYÜ
KURULUŞU:28-05-1990
FORMA RENGİ;SİYAH-BEYAZ
KÜTÜK NO:81-002-0107
ADRES:SUNCUK KÖYÜ-KONURALP
TELEFON:03805234000-05323965295
FAKS:03805248700
BAŞKAN:ALŞİ ŞENOĞLU
İLK KURUCULARI:ÖZCAN ERNGİN-METİN ŞİRİN-ADNAN AYDIN-MEHMET ŞİRİN-OSMAN ULUSOY-ALİZAİM AKYILDIZ –İSMAİL BAŞAR
FAALİYETİ:FUTBOL-VOLEYBOL
TARİHİ:Suncukspor’un eskilere varan futbol alışkanlığı vardır. İbrahim ŞENGÜLOĞLU, Faruk ALBAYRAK, Hikmet ALBAYRAK, Seyfettin SÖNMEZOĞLU, Kenan Merttürk, İhsan Çatana, Recep ALBAYRAK, Fikret ALBAYRAK, İrfan SÖNMEZOĞLU, İlhami ALBAYRAK, Yunus YILMAZTÜRK, Mustafa SÖNMEZOĞLU, Abdüsselam ALBAYRAKOĞLU, Rahmi SÖNMEZOĞLU, Şaban ALBAYRAK, Ahmet ve İsmail ALBAYRAKOĞLU kardeşler, ve birçok ismin Suncuk köyünün sporda ve sosyal faaliyetler içinde yer almasında katkıları çok büyüktür.Bu sayılan abilerimiz köyler arası futbol maçlarında boy göstermişlerdir. Üstelik bu saydığımız isimlerin sporculukları çok üst düzeyde olup dönemlerinin en başarılı isimleri olmuşlardır. 80’li yıllarda ilk kez bir minikler turnuvasıyla futbol dünyasında boy gösteren Suncukspor o dönemde elindeki kısıtlı imkanlar’la büyük emekler veren sevgili büyüğümüz rahmetli Metin SÖNMEZOĞLU abimiz önderliğinde o maçlara katılmıştır. Turnuvada namağlup olarak şampiyon olan Suncukspor’un şanlı tarihi başarılarla doludur.1989 yılında köyün içinde kendilerine ait kulübede faaliyet göstermeye çalışan (Kadir hoca,Murat,Cavit,Bahri,Muhammet,av.Recep,Engin vs) gençleri gören köyün büyükleri dernekleşmeye karar verilmiş ve 1990’da dernekleşerek 1991 de de resmi müsabakalara katılmaya başlamıştır 1990 yılından sonraki süreçte Kenan ALBAYRAKOĞLU ve Mustafa SÖNMEZOĞLU’nun çok önemli çalışmaları ve katkılarıyla bu günkü Suncukspor kurulmuştur. İlk başkanımız Ferhat ŞENGÜLOĞLU ve ardından Merhum Metin SÖNMEZOĞLU, Merhum Fevzi ALBAYRAK, Şaban ALBAYRAK, İhsan ÇATANA, Avk. Recep ALBAYRAK ve son olarak ALİ ŞENGÜLOĞLU ile yoluna dolu dizgin devam etmektedir. Suncukspor ilk amatör lig şampiyonluğuna 1999-2000 sezonunda Fevzi ALBAYRAK başkanlığında T.Direktör Murat YILMAZ liderliğinde 2.Amatör lig’de ulaşmıştır. Şampiyonluk sevincini doyasıya yaşamış fakat 1.Amatör lig başlamadan 1999 depremi yaşanmış ve ligler iptal edilmiştir. Spor sahaları 2 yıla yakın depremzedelerin konaklama ve barınma alanları olarak kullanılmış olup özellikle amatör spora 2 yıl gibi uzun süre ara verilmiştir. Bu süreçte kulübümüzde bir dağılma ve kopma süreci yaşanmıştır. Liglere 5-6 yıl katılınamamıştır. 2005-2006 sezonunda futbol sevdalısı büyüklerin çabalarıyla Suncukspor liglere döndürülmüştür. İhsan ÇATANA başkanlığında Salih ALBAYRAK, İbrahim ŞENGÜLOĞLU, İsmet SÖNMEZOĞLU ve İlhami ALBAYRAK ın yer aldığı yönetim kurulu göreve başlamış ve iki yıl sürecinde Suncukspor’un 2.amatör ligde yer almasını sağlamışlardır. Tamamını köy gençlerinin oluşturduğu iki sezonda takımımız sadece spor amaçlı ve köyümüzü temsil etmek için liglerde yer almıştır. Fakat hayat felsefesi olarak başarısızlığı kabullenemeyen yapımız sebebiyle iki yıl sonra başkanlığa seçilen Avk. Recep ALBAYRAK’ın büyük katkıları ile büyüme ve kurumsallaşma adına adımlar atılmaya başlandı. Bu süreçte 2010-2011 sezonu 2.Amatör lig şampiyonluğu yaşayan Suncukspor’da ALİ ŞENGÜLOĞLU görevi devraldı ve her geçen gün üstüne koyarak büyümeye devam ettirdi ve 2011-2012 futbol sezonunda 1.Amatör lig şampiyonu olan Suncukspor Düzce Amatör Süper Lig de oynamaya hak kazandı. 2011-2012 yılında bölgesel voleybol ligine katılan Suncukspor sayı averajıyla 3.ligin kapısından dönmüştür.Suncukspor kulübü bir dönem Karate dalında müsabakalara katılmış ve çeşitli dereceler elde etmiştir.ALARGALAR ; namı Düzce sınırlarını aşan muhteşem taraftarı. Onlardan fazla bahsetmeye gerek yok bilenler zaten biliyor bilmeyenlerin Suncukspor maçlarına gidip o çoşku’ya şahit olması gerekir.
Kaynak:Muhammet Albayrakoğlu
ALTYAPI BİLGİLERİ
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak taşımalı eğitim uygulamasına geçilmesi nedeniyle ilköğretim okulu binası atıl durumda bulunmaktadır,eğitim için Konuralpe gidilmektedir Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık evi vardır,fakat sağlık için Boğaziçi Yazlık köyüne gidilmektedir mobil sağlık sisteminden faydalanmaktadır. Köye ulaşımı sağlayan yolu asfalt olup, köyde elektrik ve sabit telefon vardır.1 bakkal,1 kahvehane,1 demirci,1 su değirmen,1 elektrik değirmeni,1 spor kompleksi,1 köy lojmanı,1 köy konağı mevcuttur
KURTULUŞ SAVAŞINA KATILANLAR
İskenderoğlu Abdullah D.1889-Ö.1915 Çanakkale savaşı
Begilerden (Sönmez) Abdullah efendi Yemen harbine gider,15 yıl askerden geri gelmez bir gün oğlu İshak efendide askere gider,Suriye Şam da askerlik birliği oraya gider bunu duyan Abdullah efendi bölgeye gelir bakarki oğlu İshak efendi orda yıllar sonra karşılaşırlar,bir zaman sonra oradan ayrılan hocadan bir daha haber alınamaz oğlu İshak efendi köye askerliğini bitirerek döner köyde Abdullah efendiye ağıtlar yakılır.Kaynak:(Ferhat Şengül)
KÖYE İLK GELENLER
LAKABI ŞİMDİKİ SOYADLARI GELDİKLERİ YERLER
ÇABUKOĞLU ÇABUK ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
BADOĞULLARI ALBAYRAK ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
BEGİOĞULLARI (Hacıalibeyler) SÖNMEZ ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
İSKENDEROĞULLARI İSKENDER ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
KADIOĞULLARI KADIOĞLU ARTVİN/BORÇKA/DÜZKÖY
İSPAHİLER ORAL ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
GÖNELİ (İskenderoğlu) GÜN ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
KARAMETİLER MERTTÜRK ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
SÜLEYMANOĞULLARI SUBAŞI ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
OKŞOMERİ (Apikoğlu) ATİK ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
NOT: KADIOĞLU=,KADIOĞLU,AKYÜZ,ŞENGÜL,ŞENGÜLOĞLU AYNI SÜLALEDİR
BEGİ (BEYLER)= SÖNMEZ,SÖNMEZOĞLU AYNI SÜLALEDİR
İSKENDEROĞLU=İSKENDER,GÜR,GÜROĞLU,EZAN AYNI SÜLALEDİR,
İSPAHİLER=ORAL,ORALOĞLU AYNI SÜLALEDİR
GÖNELİ=GÜN,GÜNOĞLU,AYNI SÜLALEDİR
OKŞOMERİOĞULLARI=ESEN,APİK,APİKOĞLU,ATİK AYNI SÜLALEDİR
ÇABUKOĞULLARI=ÇABUK,ÇABUKOĞULLARI AYNI SÜLALEDİR.
2004 Yılında 25 hane olarak Suncuk köyünden ayrılarak Sancakdere köyü olarak bir muhtarlık kuran bu sülaleler hepsi Çabukoğullarıdır
AYRICA:SÖNMEZLER,ORALLAR,GÜN=OSMANCA’DA,KONURALP’TE,BEÇİ’DE
MERTÜRK=BALLAR’DA,ŞENGÜLLER=KONURALP’TE,DÜZCE’DE ATİK=KONURAPTE ‘DE ,ORAL= OSMANCA-VEZİROĞLU-TERZİALİLER,ÇATANA=BEÇİ
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Coğrafi durumu : İbrahim Tuzcu
Cami ve Mez. : Ferhat Şengül, Abdulkadir sönmezoğlu, köy sakinleri
Turizm : Ferhat Şengül, Abdulkadir sönmezoğlu, köy sakinleri
Spor : İbrahim Tuzcu,Muhamed Albayrakoğlu
İstiklal savaşı ; Geltag net,Düzce şehitleri İbrahim Tuzcu
Sülaleler ; Ferhat Şengül,Abdulkadir sönmezoğlu,köy sakinleri
Derleyen : İbrahim Tuzcu
BEÇİ YÖRÜK
Düzce Üniversitesi yerleşkesi
COĞRAFİ BÖLGESİ: :Karadeniz bölgesi
İLİ : Düzce
BELDE : Konuralp
BELEDİYE BAŞKANI : Mehmet Keleş
TELEFONU : 0 380 524 5821
KÖY MUHTARI : Hüseyin Gürel
TELEFONU : 05327858472-03805421310
POSTA KODU : 81620
NUFÜSU : 1080
ESKİ MUHTARLAR : 2009-Hüseyin Gürel,2004-Hüseyin Gürel,1999-Mustafa Akyıldız,1994-Mustafa Civelek,1889- Necati Günay,1984-Mehmet Çetin 1979- Muhittin Gürel 20 yıl muhtarlık yapmıştır
COĞRAFİ DURUMU : Düzce’ye 10 km uzaklıktadır Batısında Konuralp,Doğusunda Akyazı köyü,Güneyinde Çakırlar,Kuzeyinde Hatipliketenci’lerle komşudur.,Sivri tepe eteklerinde kurulmuştur.D-100 Düzce-Akçakoca karayolu önünden geçmektedir,eski ipek yolu buradan geçmiştir.Koordinatları E-40.09,B-31.187,Rakımı 184 mt, Düzce’ye ulaşım Konuarlp,Boğaziçi ve Beçiyörükler minbüsleri ile yapılmaktadır
SOKAK İSİMLERİ: Sokak isimleri bulunmamaktadır Yalnız 4 mahalle vardır Aşağı,Yukarı Orta,Orhangazi mahalleleri
KÖYÜN ÜNLÜLERİ: Mete Günay (Göz Dr.),Musa Sönmez (Hakim),Nihat Çatana (Emn md.Emek.ölü),Ali Çatana (Kızılay mütf.Emek.),Fahri Yılmaz ( Müftü Emek.),Muhittin Gürel (Muhtar)
TARİHİ
Yörük köyün tarihi bilinmemektedir,yalnız araştırmalarımızda eskiden Konuralp’teki Bitinya krallığına ait Bebris kavimi yaşadığını gösteriyor,Bizleri Lazların buraya göç gelmeleri ile ilgili tarihi yapıyı incelemekteyiz. 1732 yılında Mersin sancağından Kayı boylarına mensup kavimler Bolu yöresine gelirler bunların birçoğu şimdiki Düzce-Konuralp-Beçiyörekler diye adlandırdığımız bölgeye gelerek ,burada daha önceleri bulunmakta olan Bebrislerle yıllarca beraber yaşamışlardır,(Anadolu ve Rumeli’de göçebe olarak yaşayan, geçimlerini hayvancılıkla sağlayan ve mevsimlere göre ova veya yaylalarda kurdukları çadırlarda oturan Oğuz Türklerine verilen ad. Bunlara, Türkmenler adı da verilir. “Cesur, muhârip, iyi yürüyen, eli ayağı sağlam” gibi mânâları ifade eden “Yörük” kelimesi yerine, “yürük” kelimesi de kullanılır. Umumî olarak konar-göçer hayat yaşayan bütün topluluklar için kullanılan bu isim, daha çok göçebe Oğuz boyları için alem (özel isim) olmuştur.On birinci yüzyılda Orta Asya’dan göç eden ve göçebe hayat yaşayan Oğuzlar, İran’dan geçerek,Malazgirt Zaferi'nden sonra Anadolu’ya geldiler. Burada da eski hayat tarzlarını aynen devam ettirdiler. İlk zamanlar Türkmen adıyla anılan Oğuzların bir kısmı yerleşik hayata geçti. Anadolu’nun İslâmlaştırılıp Türkleştirilmesi sırasında, Oğuz boyları, Anadolu’nun her tarafına yayıldı. Bir kısmı yerleşik hayata geçerek Türkmen adını aldı, bir kısmı da göçebe hayatını sürdürüp Yörük ismiyle anıldı).Daha sonra bölgeye az sayıda 1864 yılında Kafkasya’dan gemilerle Düzce- Akçakoca-Karaburun iskelesine gelirler burada fazla kalmazlar Beçiyörük’ler köyüne gelerek Bitinya krallığına bağlı Bebrisler’den toprak satın alırlar fakat buradaki toprak verimli olmadığından ve ayrıca geldikleri yerlere benzemediğinden vazgeçerek burayı terk ederek Düzce-Çamköy’üne yerleşirler ve halen bunlardan kalan 4 aile vardır.1878 Yılında bölgeye Osmanlı Rus savaşından dolayı Doğu Karadeniz’den Laz göçleri gelmeye başlar .Bunlardan Osmanoğlulları-(Veziroğulları) (Gürel),
NOT: Kabalak köyü tarihine bakınız .Bu 3 kavim yıllarca iç içe yaşamışlardır,bölgeyi ilk önce Çerkezler daha sonra Bitinya krallığına bağlı Bebrisler 1915-1920 yıllarında bölgeyi terk ederler.Şuanda Yörükler köyü olarak geçen köyde Laz ve Yörükler iç içe yaşamaktadırlar.
KÖYÜN İSMİ NEREDEN GELIYOR
Muhtar Hüseyin Gürel
Beçi Yörükler ismi çeşitli rivayetlere dayanmaktadır yaptığım araştırmalarda şu konulara rastladım.
1-Beçi Yörük’lerde esnaflık yapan ,zengin birisi olan Hiristiyan Rum BECİL efendi varmış herkese yardım edermiş,köylüde hep BECİL efendiden söz edermiş BECİL ölünce köylü köye BECİL ismini koymuş,Lazlar buraya geldiğinde dil teleffuz nedeniyle BEÇİ olmuş
2- Bitinya krallığına bağlı Bebrisler zamanında VEÇİ isimli fakir sakat gariban biri köye gelir yardım ister,köylü gel seni buraya bekçi yapalım köyümüzü koru der oda kabul eder ve VEÇİ köyü umulduğundan sakat haliyle korur köylünün beğenisini kazanır ve köylü köye VEÇİ ismini koyar,buraya gelen Laz göçmenlerinin dil telaffuzu nedeniyle BEÇİ olur.
3-1732 yılında Mersin sancağından Bolu’ya yerleşip daha sonra bir bölümünün buraya gelerek yerleşmisinde Yörüklerin hayvancılıkla uğraştığı görülür çok Koyun ve Keçi yetiştirirler,Keçiler çok doğurgan oldukları için yavrularına BEÇİ denir bundan dolayı BEÇİ olur.
4-Yine Yörükler bu Keçi yavrusu olan Beç’ ileri BEÇİ-BEÇİ-BEÇİ diye seslenerek çağırırlarmış bundan dolayı köylünün dilinde hep BEÇİ-BEÇİ-BEÇİ oluşunca köylü sonunda köye BEÇİ ismini verirler.
NOT:Yörüklerin besledikleri Keçi yavrusuna Beçi denir
Kaynak:A.Riza Başak Hüseyin Gürel
Beçiyörükler köyü ismi 1978 yılında bir kararla ismi Yörükler köyü olur,fakat aynı isimli Düzce’de başka bir köy vardır (Düzce-Kaynaşlı-Daryeri Yörükler) ptt ve ulaşımda bazı aksaklıklar görülür ve tekrar 1988 yılında bir kararla köyün ismi Yörük köyü olur .Yine tekrar bir kararla köyün ismi Beçi yapılır,fakat bu yabancı bir kelime diye tekrar 2009 yılında bir karar alınarak Yörük köyü ismini alır.2009 yılı seçimlerinde köyde refandum yapılır bir kısmı Konuralp beldesine Orhangazi mahallesi bağlanır,Aşağı ve Yukarı mahalle kısmı Yörük köyüne kalır.
TARİHİ YERLER
700 yıllık Çınar ağacı
Köy tarihi yönden fakirdir,Bitinya krallığına ait mezarlıklar yok edilmiştir.Türklerin Üskübü’ye yerleştikleri sırada dikilen tarihi asırlık Ulu Çınar ağacı bulunmaktadır,tepe genişliği 25 mt,çapı 6 mt,boyu 15 mt,yükseklik 265 mt 700 yıllık olarak tespit edilen ulu Çınar vardır.Düzce bölgesinin en yaşlı ağacıdır( Batı Karadeniz bölgesindeki anıt çınarlar ,Orman müh.derg.).Bu mezarlığın yanında 4 adet mezar taşı vardır Bilgi için mezarlık kısmına bakınız
AKARSU VE DERELERİ
Hasanlar barajından gelen su kanallar sayesinde Yörük köyünden geçerek Konuralp ovasından Melen ırmağına dökülür.Ayrıca Kurtsuyu deresi Kurtsuyu köyünden çıkarak Yörük köyün ortasından geçerek Melen ırmağına dökülür
DAĞLARI VE TEPELERİ
Sivri tepe (659 mt) eteklerinde kurulmuştur. Güneydağı ve Kireçtepe leri vardır
BİTKİ ÖRTÜSÜ
İklimin yağışlı olması bitki örtüsünün gür olmasına sebep olmuştur., fındık tarlaları ve tabii ormanlarla bezenmiş olup; Kayın, Gürgen, Kestane, Ihlamur ve Meşe en sık rastlanan ağaç türleridir.
JEOLOJİK DURUMU
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur.,yamaçların büyük bir bölümü silis formasyonu,tepelerin üst kısmı da 3.derecede kumlu,çakıllı tabakalar halindedir...Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
TOPRAK YAPISI
Topraklar kahverengidir.Toprak asitli,kireci azdır,topraklar erozyona maruzdur.Potas ve fosfor bakımından fakirdir,tuz oranı normaldir.Saha umumi olarak pedojenez bakımından genulik safhasındadır.Toprak killi ve tınlı kıvrıntılı karakterdedir.
TURIZMİ
Turizm açısından çok fakir köydür,D-100 Düzce-Akçakoca karayolu önünden geçmektedir,Standrt profil fabrikası,Düzce üniversitesi buraya çok önem kazandırmıştır,devamlı göç almaktadır,modern binalar yapılmaktadır,eski cami ve asırlık Çınar ağacı dikkati çekmektedir.
CAMİLERİ
Yukarı mahalle cami
1878 yılında buraya yerleşen Lazlar yukarı mahallede bir ağacın tepesine çıkarak ezanı okur ve halk bu ağacın dibinde namaz kılardı. 1797 yılında Hacı Mehmed Beşe efendi tarafından yukarı mahallede yapılan cami sökülerek yerine yeni yapılan modern cami, betonarme yapı 250 cemaatli,tek minareli,tek şerefeli,yerden ısıtmalıdır. Orhangazi Bolu yöresine geldiği zaman yerleştiği yerlerde askerleri için camiler yaptırmıştır bunlardan biri Yörük köyü aşağı mahallede köyde 1335 yılında burada bulanan Ulu çınar ağacı ve Dere kenarında bir cami yapmıştır,bu cami’ yi yıllarca Akyazı köyü,Kemerkasım köyü,Nasırlı köy ve Beçi köylülerinin Bayram ve Cuma namazlarını ortak kıldıkları ,pazaryerinin’de burada yapıldığı söylenmektedir.Bu cami 1335 yılından 1965 yılına kadar bir çok tadilata uğrar ve sonunda 1965 yılında sökülerek yerine yeni cami yapılır 40 yıla yakın süre içerisinde buradaki yakın köyler Cuma ve bayram namazlarını burada kılmışlardır.Cami yerden ısıtmalı,tek şerefeli,tek minareli yarı ahşap ,otantik bir mimariye sahip olup150 cemaatlidir.
MEZARLIKLARI
Kız çocuğu mezarı
Köyde 5 adet mezarlık bulunmaktadır.
1-Aşağı mahalle mezarlığı,burayı Yörükler kullanmaktadır,5 dönümdür.
2-Yukarı mahalle mezarlığı burası kullanılmamaktadır en eski mezarlıktır,Bebrisler’den kalmadır.6.5 dönümdür..
3-Yörükler mezarlığı Orhangazi mahallesi sınırları içerisindedir,6.5 dönümdür,Yörükler kullanmaktadır
4-Merkez mezarlığı,10 dönümdür karışık olarak kullanılmaktadır,Orhangazi mahallesi sınırları içersindedir.3 adet şehit burada bulunmaktadır. Bayram Gökmen,Osman Çatana,Selami Topuz ‘dur
5- Hacıaliler mezarlığı,aynı zamanda Kışla mezarlığı diye de geçer, 4 dönüm olup,Orhangazi mahallesi sınırları içersinde olup yalnızca Lazlar kullanmaktadır.1985 yılında ormanlık bir haline gelen mezarlık temizlenerek tekrar mezarlık vasfı kazandırılarak hizmete geçirildi,1985 yılında mahkeme kararı ile Sönmezoğlu aile mezarlığ oldu
NOT:Aşağı cami mezarlığında 4 adet defin vardır,bunlardan Orhangazi buraya yerleşip cami ve kışla yaptığı zaman hastalanıp ölen 2 askerin defni vardır.Taşlarda yazı yoktur.diğer 2 defin de ise yazı vardır,Bunlar iki Rize Fındıklı eşrafından olup Düzce Çakırlar köyüne yerleşen ailenin kızları olup verem hastalığına yakalanmışlardır Yörük köyüne akrabalarının yanına gelir giderlerken Orhangazi’nin camisini görürler bu camiden etkilenirler ve ailesine vasiyet ederler eğer biz ölürsek bizi bu caminin yanına defn edin derler ailesi’de bu iki kız evladını buraya gömer ve halende bu mezarlıklar güzelliklerini hiç bozulmadan korumaktadırlar.İlk küçük kız mezar taşında ise, “Hüvvel baki 14 yaşında iken ah benim sevgili evladım,nazik vücudun düştü toprağa Ruzu-Şept(Gece Gündüz) validen ciğer dağlar durmaz kan dökerim,düştüm meraka,Lazistan sancağı dahilinde Rize-Fındıklı(Viçe) nahiyesi abu sahra(Küçük su) kariyesi eşrafından Bolu ceza riyasetinde bulunmuş olan Gümüşzade Mustafa Vasfi beyin biraderi Hasan Tahsin beyin Kerimesi(Kızı) Nuriye hanım ruhuna fatiha Ö.1333-(1917).İkincisi büyük kız ise Ahminel Mert 20 yaşında nişanlı iken bir derde oldum müptela valideyimin ettin bin türlü deva vakt erişti olmazki ona kabrim baki cinan et yarabbi. Lazistan sancağı dahilinde Rize-Fındıklı(Viçe) nahiyesi abu sahra(Küçük su) kariyesi eşrafından Bolu ceza riyasetinde bulunmuş olan Gümüşzade Mustafa Vasfi beyin biraderi Hasan Tahsin beyin Kerimesi(Kızı) Ö.1233-81917)
EKONÖMİSİ
600 kişilik öğrenci yurdu
Tarım hayvancılık,ticarete dayanır
.HUBUBAT :Buğday,Mısır,Arpa,
BAKLIYAT :Fasulye,Bezelye,Bakla,Soğan,Lahana,Marul,Pırasa,İspanak,Kaldırık,Patates Karalahana,Biber,Patlıcan
MEYVE : Elma,Armut,Kestane,Ceviz,Üzüm,İncir,Dağ çileği,Muşmula,Ayva,Kızılcık,Kiraz
Köyün geçim kaynağını tarım, ticaret, kamu ve özel sektör iş gücü ve yöneticiliği oluşturmaktadır. Köyümüz Düzce Merkez'e yakın olması dolayısıyla halkımızın bir kısmını ticaret ile uğraşmaktadır. Bir kısmı da kamu ve özel sektörde yöneticilik ve ara eleman olarak çalışmaktadır. Köyümüzde küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapan aile sayısı çok azdır. Birkaç ailede arıcılıkla uğraşmaktadır.Köyümüzde arazinin verimli olmamasından dolayı yetmişli yıllarda başlayan yurt dışı işçi alımlarına pek rağbet etmemiş, işçi olarak çalışmak için çok az sayıda aile gitmiştir. Daha sonraki yıllarda ise bazı ailelerden yurt dışında çalışmak için gidenler olmuştur.Düzce üniversitesi buraya çok büyük önem kazandırmış ekonömik açıdan Beçi köyü Düzce’nin göz bebeği olmuştur.
HAYVANCILIK
Az sayıda Koyun,Sığır,Tavuk,,Arıcılık yapılmaktadır,her evde hemen hemen sağman inek mevcuttur,süt besiciliği yoktur süt mandıra üretim tesisleri yoktur,köylü kendi süt mamüllerini kendisi yapardı ama maalesef büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde düşüş yaşanmıştır.köyde kaz,ördek,tavuk vardır,tavuk kümesçiliği canlılığını yitirmiştir Eskiden , At,Eşek,Öküz vardı bunlar münkariz oldu
ORMANCILIK
Çam,Kayın,Meşe,Kestane,Gürgen,İhlamur, ,Orman gülleri,Yer gülü,Erica ağaçları,Erelti otu,Çoban püskülü diye orman ürünleri var .
AVCILIK
Bölgede göçmen kuşlara daha çok raslanmaktadır,Sarıkuş,Çulluk,Bıldıcın,Ördek,Üveyikördek,Kaz,Kuğu,Tarakçın,Karakçun,Sığırcık,Bozbakal,Karabakal bulunur.Son zamanlarda,gerek ilaçlama gerek yanlış avlanma neticesinde çok azalma olmuştur. Ördek,Çulluk avı çok meşhurdur.Çevredeki daimi kuşlar Kestane kargası,Çulluk,Ördek,Üveyik,Sığırcıktır.Tavşan,Çakal,Tilki,Domuz, Ayı,su samuru,Kunduz,Geyik,Karaca vardı ne yazık ki bunlara da az rastlanmaktadır.Domuz avı devamlı yapılmaktadır.Köydeki devamlı hayvanlar Domuz,Ayı,Kurt,Tilki,Çakal dır.
EVLERİ
Yörük köyünde Dubleks ev
Evler genellikle bahçe içinde olur. Çünkü sebze meyve yetiştirilir Avlu,avlu ağla ile çevrilidir bu mezralarda da evler birbirine uzaktır, ,okul ve cami yanlarında evler yapılmıştır,az dağınık meskenlerde cepheleri sokak tarafına doğrudur,Mısır ziraati çok olduğu için her evin yanında hemen hemen 1’şer adet serender yapı vardır,ahırlar evlere uzaktadır,ahır ile samanlık yan yanadır.Son yıllarda Dubleks evler yapılmaya başlanmıştır eski otantik evler yoktur,Düzce Üniversitesinin buraya ayrı bir özellik kattığını söyleyebiliriz
SPOR
Beçi spor
KONURALP BEÇİ DİVAPAN
BÖLGESİ:SAKARYA:
İLİ:DÜZCE
İLÇESİ:MERKEZ-KONURALP
MAHALLE:BURHANİYE
KURULUŞU:11-04-1989
FORMA RENGİ:KIRMIZI-YEŞİL
KÜTÜK NO:81-002-071
ADRES:YÖRÜK KÖYÜ –KONURAPL
TELEFON:03805414044-05325148181
BAŞKAN:AHMET ÖZDEMİR
İLK KURUCULARI:SAMİ KAHVECİ-YUSUF AKGÜNOĞLU-SAVAŞ KORKMAZ-İSMAİL AKGÜN-GAFUR İLHAN-ABDULLAH KIBRIS-HASAN GÜROL
FAALİYETİ:FUTBOL
NOT:Kulüp 2002-2013 sezonunda sponsor olarak DİVAPAN fabrikasını yanına alarak ismi değişmiştir
Hasan Gürel ve Aliriza Başak
ALTYAPI BİLGİLERİ
1935 yılında ilk ilkokul açıldı fakat,köyde, ilköğretim okulu vardır, ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır.,eğitim için Konuralp beldesine gidilmektedir. Köyün içme suyu şebekesi vardır, kanalizasyon şebekeside vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur.,fakat mobil sağlık hizmetinden faydalanıyor ayrıca Konuralp Çiftepınar’lar mahallesindeki sağlık ocağına gidilmektedir Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.1 standat profil fab.,5 bakkal,2 internet kafe,1 nalburiye,1 berber,4 kahvehane,1 kömürcü,1Beçi münibüsçüler nakliyat derneği,1 Kuran Kursu derneği,1 Çevreyi yaşatma derneği,Cami yaşatma dern.2 cami 5 mezarlık,1 Düzce üniversitesi yerleşkesi,1 600 kişilik yurt vardır
KURTULUŞ SAVAŞINA KATILANLAR
ŞEHİTLER
HÜSEYİNOĞLU OSMAN D.1886-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI ÇAPA MECRUHİN HASTANESİ
OSMANOĞLU ABDULKADİR D.1886-.Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI SEBDÜLBAYIR
ŞABANOĞLU BAYRAM GÖKMEN D.1975-Ö.1998 SİİRTEKİ TERÖR ÇATIŞMADA
SABAHATTİNOĞLU SELAMİ TOPUZ D.1975-Ö.1997 BİNGÖL KIĞI DA TERÖR
MURATOĞLU OSMAN ÇATANA D.1960-Ö.1992 HAKKARİDE TERÖR SALDIRISI POLİS
KÖYE İLK GELENLER
LAKABI ŞİMDİKİ SOY İSMİ GELDİĞİ YER
OSMANOĞULLARI (VEZİROĞLU) GÜROL KONURALP-KABALAK
ÇATANALAR ÇATANA ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
KARAYUSUFLAR ÖZCAN ARTVİN-HOPA-ORTACA
UZUNOSMANLAR ÖZCAN ARTVİN-HOPA-ORTACA
XAİÇALARİŞİ UYANIK ARTVİN-HOPA-ORTACA
KOHİLER İŞİ İLHAN ARTVİN –BORÇKA
COKELELARİŞİ ŞEŞEN ARTVİN-HOPA-ORTACA
PİŞMİŞLER ÖZKARA ARVİN –BORÇKA-DÜZKÖY
KÜÇÜKOSMANLAR GÜNEY ARTVİN-ARHAVİ-RAKANİ
ARAPMUHİTTİNLER GARİP ARTVİN-ARHAVİ-RAKANİ
HAMDİLER ÇETİN ARTVİN-ARHAVİ-RAKANİ
HACIALİBEYLER (Begioğlu) SÖNMEZOĞLU ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
RİZELİOĞLU BAŞAK ARTVİN-ARHAVİ-MERKEZ
ÇAKALOĞLU AKTEPE ARTVİN-ARHAVİ-RAKANİ
KURDOĞULLARI BAŞKURT ARTVİN-ARHAV-KESTANEALAN
NOT:
1-OSMANOĞULLARI İLK ÖNCE, ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY’DEN KONURALP-KABALAK-YAYLA KÖYÜNE GÖÇ GELİR,BURADAN,BEÇİ KÖYÜNE GÖÇ EDERLER BU SÜLALELER BOĞAZİÇİ VE KONURALP’TE BAZI KÖYLERE DAĞILMIŞLARDIR.
2-KARAYUSUFLAR VE UZUNOSMANLAR ,PİŞMİŞLER AYNI SÜLALEDİR,PİŞMİŞLERİN YARISI İZMİT, YARISI İSTANBUL –GEBZEYE GÖÇ ERTMİŞLERDİR KÖYDE YOKLARDIR
3-ÇATANALAR, ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY’DEN SUNCUK,ORADAN BEÇİYE GÖÇ ETMİŞLERDİR.ÇATANALAR IN BİR KOLU DÜZKÖYVE SUNCUKTADIR
4-ÇAKALOĞLU KONURALP ŞEHİT MUTAR DEMİR MAHALLESİNDEN BEÇİYE GÖÇ GELMİŞTİR
5-SÖNMEZOĞLU SUNCUK KÖYÜNDEN BEÇİYE GÖÇ GELMİŞTİR,BU SÜLALELERRDE BOĞAZİÇİ VE KONURALPTE BAZI KÖYLERE DAĞILMIŞLARDIR.
6-ARAPMUHİTTİNLER DÜZCE VE İSTANBUL GİBİ YERLERE GÖÇ ETMİŞLERDİR KÖYDE ŞUAN YOKLARDIR
7-TAŞLIK MAHALLESİNDEKİ ÇAĞ,ÇAKIRLARDAKİ ÇAĞ VE ALTAN SÜLALELERİ BEÇİYÖRÜKTEKİ BAŞKURT’LAR AKRABADIR,BUNLARIN LAKABI KURDOĞULLARIDIR
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Köyün ismi : Hüseyin Gürel (köy muhtarı),Yaşar Çatana,Aliriza Başak,Hasan Gürel,Köy sakinleri,Ahmet Gürel(Emk.öğret:)
Tarihi yerler ; Hüseyin Gürel (Köy muhtarı),Yaşar Çatana,Aliriza Başak,Hasan Gürel Köy sakinleri,Ahmet Gürel (Emek.öğret),Halil Varol (Cami imamı)
Coğrafi durumu : İbrahim Tuzcu
Cami ve Mez. Hüseyin Gürel (Köy muh.),Yaşar Çatana, ,Hasan Gürel,,Köy sakinleri,Halil Varol (Cami imamı)
Turizm : Hüseyin Gürel (Köy muh.),Yaşar Çatana (Köy sak.)
Ekonomi : Hüseyin Gürel (köy muhtarı),Yaşar Çatana,Aliriza Başak,Hasan Gürel,Köy sakinleri,Ahmet Gürel(Emk.öğret:)
Spor : İbrahim Tuzcu,Düz.Val.Der,Md.
Köyün alt yapısı : Hüseyin Gürel (köy muhtarı),Yaşar Çatana,Aliriza Başak,Hasan Gürel,Köy sakinleri,Ahmet Gürel(Emk.öğret:)
İstiklal savaşı ; Geltag net,Düz.Şeh.Kit.İbrahim Tuzcu
Sülaleler ; Hüseyin Gürel (köy muhtarı),Yaşar Çatana,Aliriza Başak,Hasan Gürel,Köy sakinleri,Ahmet Gürel(Emk.öğret:)
Derleyen :İbrahim Tuzcu
YAKA
Yaka köyünden görünüş
COĞRAFİ BÖLGESİ : Karadeniz bölgesi
İLİ : Düzce
BELDE : Konuralp
BELEDİYE BAŞKANI : Mehmet Keleş
TELEFONU : 0 380 524 5821
KÖY MUHTARI : Metin Özcan
TELEFONU : 05324471508
NÜFUSU : 800 kişi 165 hane
POSTA KODU : 81620
ESKİ MUHTARLAR : 1976-Kemal Özcan,1985-Hulusi Özcan,1990-Hasan Ataseven,1994-Hasan Ataseven,1999-Hasan Ataseven,2004-Şaban Çatana,2009-Metin Özcan
COĞRAFİ DURUMU : Düzce merkezine 8 km uzaklıktadır. Yaka köyünün Akçakoca'ya 30 km uzaklıkta, Düzce- Akçakoca ana yolu üzerinde şirin bir köydür. Yani köyün denize uzaklığı 25–30 km dir.Yaka köyü düzce şehir merkezine ve Düzce -Akçakoca şehirler arası yola yakınlığı kadar ormana yeşile yakınlığı hatta iç içe olması ile de dikkat çekmektedir. Köyün içinde meyve ağaçları bol, azda olsa çam ağaçları vardır. Düzce şehir merkezinden yaklaşık 250 mt, deniz seviyesinden 400 mt yüksekte devlet ormanının sınırında yamaca kurulmuştur.Komşu köyleriDüzköy,Osmanca,Aybaşı,Y.Aynalı ‘dır.Koordinatları ise Enlem-40.914-Boylam-31.135,Rakım-135 mt.Düzce’ye ulaşımı Konuralp,Yaka,Boğaziçi minibüsleri ile yapılmaktadır
SOKAKLAR: Çelebi,Karamert,Şentürk diye 3 sokak vardır
KÖYÜN ÜNLÜLERİ:HORTOLOŞ namı ile Osmanlı müderrisi ,Tahsildar İLYAS ÖZCAN Akçakoca’da tahsildarlık yapmıştır,ilk aydınlardan ilk memur emeklisi,ERSOY ÖZCAN eski milletvekili ve doktor,ÖZGÜN ÖZCAN Emekli Albay,ERGÜN ÖZCAN Eczacı,AHMET ÖZCAN Cumhurbaşkanı koruma amiri
TARİHİ
Köy manav köyüdür ama Artvin ‘den ve Ordu’ dan gelen göçler daha sonra bu köye yerleşmişlerdir Yıllar önce Artvin Hopa,Borçka’dan göçerek Yaka köyüne yerleşen Karadeniz’li Lazlar vardır.. Yaka köyünde 1894 yılından önce Bitinya ‘lılar vardı,1880 yılında 1852 İstanbul doğumlu eşi Gürcü olan padişah Sultan Abdulaziz’in oğlu olan Hacıoğullarından Hacı Ömer ağa Hacı Musa ağa İstanbul-Artvin arasında ticaret yapmaktadır,bir gün Düzce’de konaklarlar,hatta bu ticareti deniz yoluyla yaparlar ve Düzce’de manifaturacı dükkanı açarlar,Düzce’de o zaman çok sivrisinek olduğundan kendilerine iyi bir yer ararlar ve Yaka köyüne gelirler burada o zamanlar Bitinyalılar vardır ,zaten 14 aile olan Bitinyalılar’dan zengin oldukları için bunlardan yerleri alırlar ve Bitinyalılar burayı terk ederler,köyde ayrıca Manav Türkleri’de bulunmaktadır,1880 yılında Hacı Ömer ağa ve Hacı Musa ağa buraya yerleşirler ve tekrar ticaret için Artvin’e giderler orada bir Gürcu bayanla evlenirler burada 4 yıl kaldıktan sonra ,savaş baskıları yüzünden burayıda terk etmek ister eşine ben Düzce’den yer aldım seni oraya getireceğim der deniz yoluyla Akçakoca iskelesine gelirler ve 1894 yılında satın aldıkları Yaka köyüne tekrar gelirler,bu arada Bitinyalılar burayı terk etmiştir yalnızca köyde Manav Türkleri vardır,yıllarca hep beraber yaşamlarını idame ettirmişlerdir,(Hacı Ömer ağa Suriye Lazkiye’de ticaret yaptığı sırada buradada bir şehir kurmuştur fakat burada fazla kalmamıştır).
KÖYÜN İSMİ NEREDEN GELİYOR
Köyde bir rivayete göre 1890 yılında 40 adet bayan tarlada çalışırlarken nedeni anlaşılmayan zehirlenme yüzünden ölürler ve buraya gömülürler şu anki Mehmet beyin fındık bahçesine içerisindedir, ama şuanda munkariz olmuştur,bu gömülen 40 bayan mezarlığı her gece mezarlığın üzerinde ışık saçılırmış köylü burada evliyalar var diye söylenirmiş bu kelime daha sonra Enbiya olarak değiştirilmiş.Yaka köyü 1850 yılında civarında komşu köyleri Kaymakçı,Y.Aynalı,Aynalı,Aybaşı,Erdemli köyleri, karşı yakada kurulan bu köye Karşıyaka’daki köy, Karşıyaka’daki köy diye söylenirmişler o zamanki Manav Türkleri bu köye Yaka köyünü uygun görmüşler bundan dolayı Yaka köyü olarak günümüze kadar gelmiştir,.Ayrıca bu 5 köy Yaka köyüne bağlı olurken, Lazların kurduğu Yaka köyü sınırları içerisindeki Enbiya köyüde Yaka köyüne bağlı imiş.Bu köyler daha sonra ayrılmışlardır yalnızca Enbiya köyü Yaka köyüne bağlanmış Yaka köyü Konuralp beldesine bağlanmış
TARİHİ YERLER
Şaban Özcan evi
Köyde tarihi yerler yoktur.Eskiden zehirlenerek ölen kızların mezarlığı kaybolmuştur.Bitinyalılar’dan kalma kalıntılar üzerine fındık dikimi yapılmıştır
DAĞLARI VE TEPELERİ
Kurugöl sapağı tepe (1088 mt),Karadere tepe (682 mt),Haciz tepe ( 470 mt),Gülle tepe (417 mt),Dağları ile çevrili vadi şeklindedir.
AKARSU VE DERELERİ
Köyde tek dere vardır İndelek deresi bu dere Aybaşı köyünden çıkan su Yaka köyüne oradan indelek deresi olarak Şehit Kemal Işıldak mahallesinden Konuralp Tabakhane deresine gelir burada Kabalaktan gelen su ile birleşerek küçük Melene dökülür
BİTKİ ÖRTÜSÜ
İklimin yağışlı olması bitki örtüsünün gür olmasına sebep olmuştur. Kabalak toprakları, fındık tarlaları ve tabii ormanlarla bezenmiş olup; Kayın, Gürgen, Kestane, Ihlamur ve Meşe en sık rastlanan ağaç türleridir.
JEOLOJİK DURUMU
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur.yamaçların büyük bir bölümü silis formasyonudadır...Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
TOPRAK YAPISI
Topraklar kahverengidir.Toprak asitli,kireci azdır,topraklar erozyona maruzdur.Potas ve fosfor bakımından fakirdir,tuz oranı normaldir.Saha umumi olarak pedojenez bakımından genulik safhasındadır.Toprak killi ve tınlı kıvrıntılı karakterdedir.
TURIZMİ
Köyde Turizm adına hiçbir şey bulunmamaktadır,Turizm adına fakir köydür
CAMİLERİ
Yaka köyü cami
Köyde 2 camii vardır,Hacıoğlu Hacımusa’nın oğlu Hafız Ahmet’in bağış yaptığı yerde 1894 yılında çandı camii olarak yapılır, bu caminin yerine 1980 yılında yenisi yapıldı ,kagir yapı,tek şerefeli,tek kubbeli,klima ısıtmalı,150 cemaatli,altında kuran kursu,kütüphanesi var.İkinci cami ise Yaka köyü cami 1920 yılında ahşap yapı, soba ısıtmalı,tek şerefeli,çatı sistemli,100 cemaatli,alt kısmı bayanlar için ayrılmış durumda ama çok eskidiği için sökülecek durumdadır
MEZARLIKLARI
Köyde iki mezarlık vardır,Enbiya mahallesi Düzköy’deki mezarlığı kullanıyor,Yaka köyü ise Şehit Kemal Işıldak mahallesi sınırları içerisindeki Yaka köyü mezarlığını kullanıyor.Eski Bitinyalılar’dan kalma mezarlıklar munkariz olmuştur
EKONÖMİ
Yaka köyünde fındık bahçesi
Tarım ve hayvancılığa dayanır
.HUBUBAT :Buğday,Mısır,Arpa,
BAKLIYAT :Fasulye,Bezelye,Bakla,Soğan,Lahana,Marul,Pırasa,İspanak,Kaldırık,Patates Karalahana,Biber,Patlıcan
MEYVE : Elma,Armut,Kestane,Ceviz,Üzüm,İncir,Dağ çileği,Muşmula,Ayva,Kızılcık,Kiraz
Köyün geçim kaynağını tarım, ticaret, kamu ve özel sektör iş gücü ve yöneticiliği oluşturmaktadır. Köyümüzün verimli topraklara sahip olması ve deniz seviyesinden yüksek olmaması, iklimin özelliği olarak her yıl fındık üretimi dengeli bir gelir sağlamaktadır. Başlıca gelir kaynağı fındık olan köyümüzde her türlü meyve sebze yetiştirilmektedir. Köyün Düzce Merkez'e yakın olması dolayısıyla halkımızın bir kısmını ticaret ile uğraşmaktadır. Bir kısmı da kamu ve özel sektörde yöneticilik ve ara eleman olarak çalışmaktadır. Köyde küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapan aile sayısı çok azdır. Birkaç ailede arıcılıkla uğraşmaktadır. Ayrıca köyümüzde seracılık ve sebze yetiştiriciliği çok önem verilmektedir. Arazinin verimli olmasından dolayı 70'li yıllarda başlayan yurt dışı işçi alımlarına pek rağbet etmemiş, işçi olarak çalışmak için çok az sayıda aile gitmiştir..Eski dönemlere nazaran tarımla geçinme azalarak, geçim sanayi ye bırakmıştır. Köyün içinde 150-200 kişinin çalıştığı kâğıt fabrikasının köye ekonomik desteği büyük olmuştur. Düzce Üniversitesinin köye yakın olmasından dolayı köyde yıllardır çok az hatta hiç görülmemiş kiralık ev arayışları başlamıştır. Tarım ekonomisi olarak fındık üretimini düşünmek mümkündür. Ancak fındık üretimi ticari olmaktan yavaş yavaş çıkmış hane üyelerinin yıllık fındık tüketimini azalmıştır.
HAYVANCILIK
Az sayıda Koyun,Sığır,Tavuk,,Arıcılık yapılmaktadır,her evde hemen hemen sağman inek mevcuttur,süt besiciliği yoktur süt mandıra üretim tesisleri yoktur,köylü kendi süt mamüllerini kendisi yapardı ama maalesef büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde düşüş yaşanmıştır.köyde kaz,ördek,tavuk vardır,tavuk kümesçiliği canlılığını yitirmiştir Eskiden Manda,Malak, At,Eşek,Öküz vardı bunlar münkariz oldu
ORMANCILIK
Çam,Kayın,Meşe,Kestane,Gürgen,İhlamur,Kavak,Çinar,Defne,Kocayemiş,Muşmula,Ayı üzümleri,Orman gülleri,Yer gülü,Erica ağaçları,Erelti otu,Çoban püskülü diye orman ürünleri var .Eskiden devlet orman arazisini talan edip fındık ekimi yapılmıştır,son zamanlarda orman kanununa göre kesif ormancılığı yapılmamaktadır orman işletme şefliği tarafından bölge kontrol edilmektedir,köyde hızar makinesi yoktur .
AVCILIK
Bölgede göçmen kuşlara daha çok raslanmaktadır,Sarıkuş,Çulluk,Bıldıcın,Ördek,Üveyikördek,Kaz,Kuğu,Tarakçın,Karakçun,Sığırcık,Bozbakal,Karabakal bulunur.Son zamanlarda,gerek ilaçlama gerek yanlış avlanma neticesinde çok azalma olmuştur. Ördek,Çulluk avı çok meşhurdur.Çevredeki daimi kuşlar Kestane kargası,Çulluk,Ördek,Üveyik,Sığırcıktır.Tavşan,Çakal,Tilki,Domuz, Ayı,su samuru,Kunduz,Geyik,Karaca vardı ne yazık ki bunlara da az rastlanmaktadır.Domuz avı devamlı yapılmaktadır.Köydeki devamlı hayvanlar Domuz,Ayı,Kurt,Tilki,Çakal dır.
EVLERİ
Evler genellikle bahçe içinde olur. Çünkü sebze meyve yetiştirilir Avlu,avlu ağla ile çevrilidir bu mezralarda da evler birbirine uzaktır, ,okul ve cami yanlarında evler yapılmıştır,az dağınık meskenlerde cepheleri sokak tarafına doğrudur,Mısır ziraati çok olduğu için her evin yanında hemen hemen 1’şer adet serender yapı vardır,ahırlar evlere uzaktadır,ahır ile samanlık yan yanadır.Eski otantik Laz evleri pek kalmamıştır,son yıllarda Betonarme evler yapılmaya başlanmıştır
SPOR
Köyde spora ilgi azdır spor adına hiçbir şey yapılmamaktadır
ALT YAPI BİLGİLERİ
Köyde Elektrik,Su,Telefon,Kanalizasyon var,beton parke taşı yok yollar stabilizedir,sağlık ocağı yok sağlık için Konuralp’ e gidilmektedir mobil sağlık hizmetlerinden faydalanmaktadır,1968 yılında açılan ilkokul kapanır ve eğitim için yine Konuralp ve Düzce’ye gidilmektedir taşımalı eğitimden faydalanmaktadır.1 Propak ambalaj Fabrika,1 Bakkal,Osmanca Trafo merkezi bulunmaktadır.1 Bakkal,1 kahvehane vardır
KURTULUŞ SAVAŞINA KATILANLAR
ŞEHİTLER
YAKUPOĞLU HALİL D.1888-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI MESTANTEPE
RECEPOĞLU HALIL D.1887-Ö.1915 ŞARK SAVAŞI ARDAHAN
MEHMET AYDIN D.1888-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI
KÖYE İLK GELENLER
LAKABI SOYİSMİ GELDİKLERİ YER
HACIOĞULLARI AYDIN ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
HACIOĞULLARI ÖZCAN ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
ÇELEBİ ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
ÇATANALAR ÇATANA ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
YAZGELDİ YAZGELDİ ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
KAYIKÇILAR KAYIKÇI ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
KESKİNLER KESKİN ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
KÜÇÜKOSMANOĞLU ŞENTÜRKLER ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
KARAMETLER KARAMERT ARTVİN-HOPA
SELİMİLER SEVİNÇ ARTVİN-HOPA
MAMANATİLER KARAKULLUKÇU ARTVİN-BORÇKA-MAMANATİ
KEÇİOĞULLARI YILDIZ MANAV
DERVİŞOĞLU YILMAZ MANAV
CENİYELER YILDIRIM KAFKAS ABAZA
NOT: AYDIN VE ÖZCAN AYNI SÜLALEDİR,ÇELEBİ SÜLALESİ İLKÖNCE YAYLA KÖYÜNE SONRA ENBİYA,BAZILARIDA KABALAK,DÜZCE’YE GÖÇ ETMİŞLERDİR,ÇATANALAR KABALAKTAN GELME BEÇİYÖRÜKLERDE VARDIR,YAZGELDİLER YAYLA,KABALAK,YAZLIK ve BAZILARI YAKA KÖYÜNE GÖÇ ETMİŞLERDİR,KESİNLER İLE YAZGELDİLER AYNI SÜLALEDİR,SEVİNÇ VE KARAMERT SÜLALESİ AYNI SÜLALEDİR
KAYNAK:
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Köyün ismi : Metin Özcan (Muhtar),Şaban Özcan (Köy sakini)
Tarihi yerler ; Metin Özcan (Muhtar)
Coğrafi durumu : İbrahim Tuzcu
Cami ve Mez. : Metin Özcan,(Muhtar)Kadir Çahracıoğlu,Şaban Özcan(Köy sakinleri)
Turizm : Metin Özcan (Muhtar)
Ekonomi : Metin Özcan (Muhtar)
Kültür ; Metin Özcan (Muhtar),Kadir Çahracıoğlu,Alaatin Gürel,Şaban Özcan (Köy sakinleri)
Spor : İbrahim Tuzcu
Köyün alt yapısı : Metin Özcan (Muhtar),Kadir Çahracıoğlu,Alaatin Gürel.Şaban Özcan (Köy sakinleri)
İstiklal savaşı ;,Geltag net,Düzce şehitleri İbrahim Tuzcu kıt.
Sülaleler ; Metin Özcan,(Muhtar)Kadir Çahracıoğlu,Alaatin Gürel,Şaban Özcan (Köy sakinleri)
Derleyen : İbrahim Tuzcu
ÇİFTEPINARLAR
Konuralp lisesi
COĞRAFİ BÖLGESİ : Karadeniz bölgesi
İLİ : Düzce
BELDE : KONURALP-ÇİFTEPINARLAR MAH.
BELEDİYE BAŞKANI : Mehmet Keleş
TELEFONU : 0 380 524 5821
MAHALLE MUHTARI : Fatih Ateş
TELEFONU : 05325445977
NÜFUSU : 3500
POSTA KODU : 81640
ESKİ MUHTARLARI : 1989-2009-Ali Öz ( 4 dönem),1989-Mehmet Turan,1984-1964 Kenan Öz (4 dönem),1955-1964 Ahmet Öztürk (4 dönem)
COĞRAFİ DURUMU Düzce’ ye 8 km uzaklıktadır. Kuzeyinde Terzialiler mah. Güneyinde Şehit Bayram Gökmen, Doğusunda Şehit Murat Demir, Batısında Veziroğlu mah. bulunmaktadır.Mahalle yanından D-655 (Bölünmüş karayolu) bulunmaktadır. Bu yol aynı zamanda Düzce-Akçakoca ve K.Ereğli karayolu’dur.Düzce'ye ulaşım Boğaziçi ve Konuralp Belde otobüsleriyle sağlanmaktadır.Koordinatları E-40.904,B-31.159,Rakım-199 mt
SOKAK İSİMLERİ:Cumhuriyet,Hurriyet,Hamam,Konuralp,Topçuoğlu,Kaleler,Ali Hamza,Yıldız,Hilmi Sönmez,Üstündağ,Akçakoca,Hastane sokakları vardır
MAHALLE ÜNLÜLERİ:Hikmet Çetin (Müfettiş)
TARİHİ
ANTİK ŞEHİR: PRUSIAS AD HYPIUM (KONURALP)
Kırk basamaklar
Düzce’ye bağlı Konuralp beldesinde yer alan antik şehrin tarihi, milattan önce 3. yüzyıla kadar dayanıyor. Konuralp ilk olarak tarih sahnesine Hypios adı ile çıkıyor. Doğudan batıya uzanan, Küçük Melen ve Tabak Çayları yakınında, ovada son bulan bir tepenin üzerine kurulan kasabanın adı Hypios’dan sonra Kieros olarak anılmaya başlamış.Kieros’un tarihi de tam olarak aydınlatılamamıştır. Mariandynlere ve Herekleia Devleti’ne karşı harekete geçen Bithynler, kralları I. Prusias (MÖ 283 - MÖ 183)'ın eliyle Sangarios’un doğusundaki Kieros’u zaptettiler. Buraya Bithyn kolonisi yerleştirerek kısa zamanda eskisine göre daha bayındır hale getiren I. Prusias, şehri bir çok abidelerle süsledi ve tahkim ettirdikten sonra adını da değiştirdi. Böylece Kieros MÖ 2. yüzyıl sonlarında tarih sahnesinden çekildi. Burası Kralın adına izafeten “Prusias” ismini aldı. Bursa ve Gemlik’deki diğer Prusias şehirlerinden ayırt edilmek için bu yeni kente Prusias Pros Hypios, yani “Melen Kenarındaki Prusias” adı verildi. Prusias Pros Hypios, MÖ 74 yılına kadar Bithyn hakimiyetinde yaşadı. Kral, IV. Nikomedes, Philopater zamanında, siyasi çalkantılara maruz kaldı. Büyük Pontus Kralı Mithridates’in diğer Bithynia şehirleri gibi Prusias Pros Hypios’u istila ederek Pontus hakimiyetine soktu. Bithynia Kralı Nikomedes ise ölmeden önce krallığını Romalılar’a vasiyet yolu ile bıraktı. MÖ 74'ten sonra, Roma hakimiyeti başladı. Bu devrede Prusias Pros Hypios, Latin kültürünün tesiri altında kaldı. Merkezi Nikomedia olan Bithynia Pontus eyaletinin şehri olarak ve “Prusias ad Hypium” adıyla yaşayışına devam etti. Keşfedilen ve Fransız arkeologlardan Georges Perrot’nun ilim alemine kazandırdığı bir kitabeden, Prusias ad Hypium’da on iki kabile ve her birinin iki başının olduğu anlaşılmaktadır. Ekonomik hayatın Roma Çağı boyunca canlı olduğu, hemen hemen bütün devlet reislerine ait paralardan ve mimari eserlerden anlaşılmaktadır. Şehrin sembolü olan Tanrıça Tyche heykeli ve bu gün Tabak Çayı yatağında toprakla kapanmaya yüz tutan Roma Köprüsü, 3 kemerli ve 10 metre boyundadır. Prusias ad Hypium’un ilk çağlarına ait surlardan ise belirli bir iz kalmamıştır.Roma Devri, 395'te sona ermiştir. Özellikle, imparatorluğun her yerinde olduğu gibi Prusias’da da dini akımların mücadelesi görüldü. Zira Hıristiyanlık önce gizli, sonra açıkça, eski ve Roma dini inançlarına meydan okuduğu gibi mağlup etmeyi de başarabilmişti. Roma Devri’nin sonlarına doğru, bilinmeyen sebeplerden dolayı İmparator 1. Teheodosius (378-395) 384 ve ya 385’de Paphlogonia ve Bithynia Eyaletleri’nden bazı şehirleri alarak, bunlarla oğlu Honorius’un adını verdiği Honorius Eyaletini kurmuştu. Yeni düzenlemede Prusias ad Hypium da bu eyaletin sınırları içinde önemli bir şehir mevkiini koruyabilmişti. 535 yılına doğru Prusias (Konuralp), Claudiopolis’ten sonra bölgede ikinci önemli şehir oldu. Konuralp’de bulunan Hac işaretli mezar mermerleri de bu devre ait arkeolojik kalıntılardandır. 395’de Büyük Theodosius öldü ve Roma İmparatorluğu resmen Doğu ve Batı olmak üzere ikiye bölündü. Bu dönemde Prusias ad Hypium da Doğu Roma İmparatorluğu sınırlarında kaldı. Düzce, Osman Gazi’nin beyliği sırasında Türk hakimiyetine katıldı. Orhan Gazi’nin mahiyetinde Geyve, Alp Suyu, Karacebüş hisarlarını fetheden Konur Alp, Akçakoca Bey ve Abdurrahman Gazi, Bizans devrinde Regio Tarsia adı verilen Akova’ya akınlara başladı. Konuralp, Bolu topraklarına karşı bir sefer düzenlemiş, Düzbazar’ı ele geçirdikten sonra da, şimdi yeri hala belirlenemeyen Uzunca-Bel’de Bizanslılar’la iki gün vuruşmayarak beklemiş ve arkasından son darbeyi vurmuştur. Osman Gazi, Düzce Pazarı (yani ovayı) ve Bizans Prusias’ını, Konur Alp’in yönetimine verdi. 14. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren bu bölge Konur Alp ili ve kısaca “Konrapa” diye anılmıştır. Daha sonradan da Üskübü olarak da geçmiştir. Konuralp beldesi tarih açısından çok zengindir. Yapılan Kazı çalışmaları sonrası tarihi surlar ve mozaikler bulunmuştur
KÖYÜN İSMİ NEREDEN GELİYOR
Dilaver caminin üst tarafında Hurriyet sokakta iki adet pınar su varmış köylü su ihtiyacını buradan karşılarmış , (bu çeşmenin biri kullanılıyor biri kullanılmıyor) bundan dolayı bu mahalleye eskiden bu isim verilmiş. Konuralp 1961 yılından önce Üskübü nahiyesi olarak geçiyordu,1961 yılında Konuralp oldu. Konuralp 1955 yılında belediye olunca o zaman 2 mahalleye ayrılarak Çiftepınarlar ve Terzialiler mahalleleri olur,Konuralp iç savaşlarda çok sayıda şehit verdiği için 2009 seçimlerinde mahalle sayısını 7 mahalleye çıkardı bunlar ,Şehit Hüseyin Kıl,Şehit Kemal ışıldak,Şehit Bayram Gökmen,Çiftepınarlar,Terzialiler,Sertoğlu,Şehit Muhtar Demir’dir.
TARİHİ YERLER
ANTİK TİYATRO (40 BASAMAKLAR)
Konuralp’in etnik zenginliğini gösteren en önemli kalıntılarından biri de tiyatrosudur. Halk arasında 40 Basamaklar olarak da bilinen antik tiyatro, MS birinci yüzyıla kadar yöreye hakim olan Prusias Krallığı döneminin sanatsal zenginliğini gösteren en canlı eserler arasındadır. Adı her ne kadar 40 Basamaklar olarak anılsa da, tiyatro ilk zamanlarından bu güne, sahnesi yıkılmış, oturma kademeleri ise yarı yarıya yok olmuş bir eser olarak kalmıştır.Tepenin üst kısmına yaslanmış olarak duran tiyatro, yarı daire şeklinde olup, iki ucu kesilmiş, oturma kademeleri yarı daireden daha kısa bir şekil almıştır. Güneye bakan tiyatronun uzunluğu 100 metre, genişliği ise 74 metredir. Beyaz, sağlam ve mahalli güzel kalkerli taşlardan yapılmıştır.Üst kısmındaki oturma kademelerinin yarısı iyi korunabilmiş durumdadır. Aslan pençeleri ile süslenmiş olan oturma kademelerini bölümlere ayıran yedi merdiven bulunuyor. Sahne binası büyük dikdörtgen şeklinde olan tiyatronun, sağda ve solda bir koridora açılan kemerli geçitleri ile orkestranın bulunduğu kesime geçiliyor. Kemerlerden yalnızca en sağdaki, yarı daire şeklinde ve örtülü olanı bugüne kadar ayakta kalmıştır.Sahnenin önündeki üç büyük kemerli kapıdan ise bu gün yalnızca biri sağlam olarak duruyor. Cephede korniş altında büyük harflerle yazılı Yunanca kitabeden ise küçük bir parçası bugüne kadar muhafaza edilebilmiştir.Yaklaşık 2000 yıllık tiyatronun alanı içinde kalan yapıların istimlak edilmesi, Konuralp Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi ve aydınlatmasının yapılmasından sonra düzenlenen çeşitli etkinliklerle yeniden canlandırıldı. Antik Tiyatro son yıllarda düzenlenen festival ve konserlere de ev sahipliği yapıyor. 1931 yılında bulunan ve halen İstanbul Arkeoloji müzesinde sergilenen; 2,60 metre yükseklikteki heykel Bereket Tanrıçası Tyche'yi tasvir etmektedir. MÖ 4. yüzyıldaki heykeltıraşlık mekteplerinin tesiri altında, MS 2. yüzyılda yapılmış olan bu büyük heykelle birlikte bir de, üzerinden 10 satırlık kitabesi bulunan heykel kaidesi ortaya çıkarılmıştır. Şehrin sembolü olan Tanrıça Tyche'nin sol eli çeşitli meyve ve toprak ürünlerinden meydana gelen bir bereket boynuzu tutmakta. Aynı kolu üstünde ise elinde üzüm salkımı ile bir çocuk bulunmakta ve başında da bir taç bulunmaktadır.
Lahit Konuralp'in batısındaki Tepecik Nekrapolü'nde 1937 yılında bulunmuştur. Eser, Konuralp Müzesi bahçesinde sergilenmektedir. Mermerden yapılan bu eser 1.20 metre yükseklik, 1.22 metre genişlik ve 2.47 metre uzunluğa sahiptir. Lahitin tüm yüzeyinde kabartma boğa başlarıyla birbirlerine bağlanan girlandlar içinde rozet ve insan başları işlenmiştir. Ön yüzde, içinde kitabesi olmayan bir tabula ansata ile altta aslan, kartal, yaban domuzu ve balıkçıl kuşu tasvirleri bulunmaktadır. Lahit M.Ö. 1. yüzyıla tarihlendirilmektedir.
Altı Kapı
Köprü, surlar, su kemerleri dönemin izlerini taşırken, şehir merkezinin güneyinde Düzce'den gelen ana caddenin sağında Antik Tiyatroya uzanan dar bir yol üzerinde Atlı Kapı olarak anılan bir kapı bulunuyor. Sokağa da adını veren Atlı Kapı'nın ikinci defa kullanılmış olan yerel taştan yapılmış büyük bir lentosu bulunuyor. Üzerinde at tasviri ve Yunanca bir kitabe bulunan taşın bir Prusias vatandaşı tarafından annesine mezar kitabesi olarak yapıldığı sanılıyor.
Altı kapı
İlk okul Dilaver ağa cami yanında Taş mektep,Hacı Ahmed okulu açılmıştır,fakat bu okul daha sonra Medreseye çevrilmiştir.Daha sonra 1869 yılında 4 yıllık ilkokul açılmış,1891 yılında 3 yıla düşürülmüştür,bu okullarda kız ve erkek öğrenciler ayrı ayrı okumaktaydılar.Konuralp ve Üskübü İlköğretimi,çok amaçlı Lisesi,2006 yılında açılan Düzce üniveresitesi bulunmaktadır.Çok eskiden Romalılar zamanında Kentte su çok uzaklardan gelmektedir,bu şuan yeni ismi Suncuk eski ismi Sovcuk olan köydeki pınarlardan gelirdi ve Kemerkasım köyüne kadar su kemerleri yapılmış burada bir depo yapılmış,su burada depolanırdı ve bu suyu Prusias hamamlarda,zengin aillere,normal vatandaşlara verilmekteydi vergi alınırdı.İlk hamam 1699 yılında kent merkezinde açılmış,1701 yılında kentte ilk çeşme yapılmış,daha sonra Dilaver ağa kendisi kent merkezinde kendi adına çeşme yaptırmıştır bu sular Suncuk köyünden gelmektedir,buradan gelen su zaman zaman kazaya uğradığı için su kemerleri yapılarak Kemerkasım köyünde depolanmış.Kent merkezinde Üskübü ayanı Topçuoğlu tarafından 1803 yılında bir çeşme dahada yapıldı.Konuralp belediyesinin bulunduğu yerde Hacı Selahattin Ağa çeşmesidir
SURLAR:Roma çağına ait olan kale duvarlarından hiç bir kalıntı görülmüyor. Ancak, M.S. 253-268 yıllarında İmparator Gallienus zamanına ait sikkede, Prusias-ad-Hypium'un iki kuleli şehir kapısının tasviri görülmekte. Bizans çağı surlarının 200 metrelik bir kısmı ise hala ayakta. Bu surlar, Akçakoca Yolu kenarında, Antik köprünün bulunduğu yerin tam karşısından başlayarak Hamam Sokağı'na kadar devam ediyor. Evlerin bahçelerinde kalan surların bir kısmı bugün kimi yerde evlerin temelini kimi yerde de bahçe duvarlarını oluşturuyor.Yine şehir merkezinin güneyinde; Düzce'den gelen ana caddenin sağında Antik tiyatroya,uzanan dar bir yol üzerinde bulunan ve “Atlı Kapı” adı ile anılan bir kapı bulunuyor. Sokağa da adını veren Atlı Kapı'nın ikinci defa kullanılmış olan mahal taştan büyük bir lentosu bulunuyor. Üzerinde at tasviri ve Yunanca bir kitabe bulunan taşın, bir Prusias vatandaşı tarafından annesine mezar kitabesi olarak yapıldığı sanılıyor. Surlar buradan itibaren bir süre daha güneydoğu istikametine doğru devam ediyor ve kare şeklinde bir kule ile son buluyor.
Kale duvarları, bir biri üzerine konan kitabeli sunaklar, kaideler, tiyatroya ait oturma kademeleri ve büyük bloklarla yapılmış. Bizans dönemine ait olan surların büyük bir kısmı yarı yarıya toprak altında kalmış. Toprak üstünde bulunanlar ise ya evlere temel taşı olarak ya da bahçe duvarı gibi çeşitli amaçlarla kullanılıyor.
Diğer tarafta şehrin yüksek kısmında, akropolde, Osmanlı dönemine ait surlar bulunuyor. Bu surların bulunduğu çevrede yörenin meşhur ağası Topçuoğlu Ailesi'nin konağının bulunduğu belirtiliyor.
SU KEMERLERİ:Şehrin eski su tesisatından kalma 11 tane istinat ayağı, akropol tepesi ile Kemer Kasım Köyü yolu üzerindeki tepeler üzerinde sağlam olarak duruyor. Üzerinden geçen su kanallarını taşıdığı sanılan su tesisatı moloz taş ile yapılmış. Tesisat kimi kaynaklara göre Osmanlılar dönemine, kimi kaynaklara göre ise daha eski dönemlere ait olarak belirtiliyor.Su tesisatının 500 metre kadar doğusunda, Çan Kule denilen yerde kitabeli bir lahit ile mozaik döşeme kalıntıları ve kilise olması muhtemel bir harabe mevcut.
Kale duvarları, bir biri üzerine konan kitabeli sunaklar, kaideler, tiyatroya ait oturma kademeleri ve büyük bloklarla yapılmış. Bizans dönemine ait olan surların büyük bir kısmı yarı yarıya toprak altında kalmış. Toprak üstünde bulunanlar ise ya evlere temel taşı olarak ya da bahçe duvarı gibi çeşitli amaçlarla kullanılıyor.
Diğer tarafta şehrin yüksek kısmında, akropolde, Osmanlı dönemine ait surlar bulunuyor. Bu surların bulunduğu çevrede yörenin meşhur ağası Topçuoğlu Ailesi'nin konağının bulunduğu belirtiliyor.
SU KEMERLERİ:Şehrin eski su tesisatından kalma 11 tane istinat ayağı, akropol tepesi ile Kemer Kasım Köyü yolu üzerindeki tepeler üzerinde sağlam olarak duruyor. Üzerinden geçen su kanallarını taşıdığı sanılan su tesisatı moloz taş ile yapılmış. Tesisat kimi kaynaklara göre Osmanlılar dönemine, kimi kaynaklara göre ise daha eski dönemlere ait olarak belirtiliyor.Su tesisatının 500 metre kadar doğusunda, Çan Kule denilen yerde kitabeli bir lahit ile mozaik döşeme kalıntıları ve kilise olması muhtemel bir harabe mevcut.
ALİ HAMZA VAKIF:Konuralp Camisi’nin yanında bulunan türbe Düzce yöresini Bizanslılardan 1323’te alan Osman Gazi’nin komutanlarından Konuralp’e aittir. Türbenin mimari yönden herhangi bir özelliği bulunmamaktadır. Kare planlı, moloz taştan yapılmış basit bir yapıdır. Türbe içerisinde üç mezar vardır. Bu mezarlardan birisinin Konuralp’in yakınlarından Ali Hamza’ya aittir.
JEOLOJİK YAPISI
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur..Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
TOPRAK YAPISI
Topraklar kırmızı kahverengidir.Toprak asitli,kireci azdır,topraklar erozyona maruzdur.Potas ve fosfor bakımından fakirdir,tuz oranı normaldir.Saha umumi olarak pedojenez bakımından genulik safhasındadır.Toprak killi ve tınlı kıvrıntılı karakterdedir.
TURİZMİ
KONURALP MÜZESİ
Düzce İli Konuralp Beldesi, antik Roma kenti olan “Prusias Ad Hypium” üzerine kurulmuştur. Antik kente ait eserlerin korunmasını sağlamak ve sergilemek amacıyla 1977 yılında inşaatına başlanan müze binası 1992 yılında tamamlanmıştır.1993 yılında eser teşhir-tanzimi yapılan Konuralp Müzesi 18.11.1994 tarihinde ziyarete açılmıştır.Konuralp Müzesi’nde 1825 adet arkeolojik 456 adet etnografik ve 3837 adet sikke olmak üzere, toplam 6118 adet eser bulunmaktadır. Söz konusu eserler müze bahçesi, arkeoloji, etnografya ve taş eserler salonları ile sikke bölümünde sergilenmektedir.Müze bahçesinde, tamamı Konuralp’te ele geçirilen ve Roma Dönemine ait mimari parçalar, mezar stelleri, lahit, sütun ve sütun başlıkları bulunmaktadır.“Arkeoloji Salonu”ndaki eserler Neolitik, Eski Tunç, Helenistik ve Roma dönemlerine ait olup; pişmiş toprak, bronz ve cam eserlerin değişik fonksiyon ve türdeki örnekleridir. Aynı salonda Konuralp yakınlarındaki Çavuşlar Köyü’nde ele geçirilen mezar buluntuları da sergilenmektedir. Etnografya Salonu”nda yakın geçmişimize ait 19.-20. yüzyıl Osmanlı kültürüne ait kıyafet, ev eşyası ve silahlardan oluşan eserler sergilenmektedir. Taş Eserler Salonu”nda Prusias kentine ait olan ve Konuralp’te ele geçirilmiş mermerden yapılmış çeşitli heykel ve mimari parçalar bulunmaktadır.“Sikke Bölümü”nde ise Grek şehirleri, Roma imparatorları ve Osmanlı padişahlarına ait altın gümüş ve bronz sikkeler kronolojik olarak sergilenmektedir.
Belediye Dükkanları
CAMİLERİ
Eski cami 1986 yılında yıkılarak yerine 1990 yılında Merkez cami yapıldı cami betonarme yapı,alttan ısıtmalı,tek minareli tek şerefeli,600 cemaatli’dir
MEZARLIKLARI
Konuralp belediyesi binasının yanındaki Ağalar mezarlığı,Müze mezarlığı vardır.Üskübü kazası ayanlarından Kapıcıbaşı Topçuoğlu Mehmet Efendi mezarlığı Konuralp belediyesi yakınındaki eski mezarlıkta bulunmaktadır.Eski Rum mezarlılığı iptal edilerek Hastehane yapıldı şuanda defin işlemi yapılmamaktadır,mahalleli Konuralp belediyesinin mezarlığını kullanmaktadır
EKONÖMİSİ
Ticarete dayanır.Mahallenin geçim kaynağını , ticaret, kamu ve özel sektör iş gücü ve yöneticiliği oluşturmaktadır. Mahalle Konurapl Merkez'e yakın olması dolayısıyla halkımızın bir kısmını ticaret ile uğraşmaktadır. Bir kısmı da kamu ve özel sektörde yöneticilik ve ara eleman olarak çalışmaktadır. Mısır, fındık, ve büyük oranda Pirinç ekimi yapılmaktadır. Hayvancılıkla da uğraşılmaktadır. Evveliyatı itibarıyla büyük bir bölümü tarım ve hayvancılığa dayalı olan mahalle ekonomisi zamanla bölgedeki sanayi kuruluşlarına da dayanmaktadır. Mahallede yetiştirilen Pirinç , belde tarımında/ekonomisinde yansımayacak bir düzeyde büyük bir paya sahiptir. Ayrıca mahallede yer alan pirinç meşhur kasaba pirinci olarak anılmaktadır.
SPOR
ÜSKÜBÜ SİNERJİ
BÖLGESİ:SAKARYA
İLİ:DÜZCE
İLÇESİ: MERKEZ -KONURALP
MAHALLE:ÇİFTEPINARLAR
KURULUŞU:21022008
FORMA RENGİ:ALTIN SARISI-TURKUAZ MAVİSİ-BEYAZ
KÜTÜK NO:81-006-0057
ADRES:ÇÇİFTEPINARLAR MAH.CUMHURİYET CAD.NO:7 KONURALP-DÜZCE
TELEFON:03805415822-05555235
BAŞKAN:UFUK YILMAZ
İLK KURUCULAR:UFUK YILMAZ-ŞAFAK YILMAZ-NECMETTİN AKTEPE-ÜMİT ÇETİN-ZEKİ AKTEPE-MURAT KARTALOĞLU-MEHMET AYDIN
FAALİYETİ:FUTBOL
ALTYAPI BİLGİLERİ
Mahalle merkezinde,2 ilköğretim okulu, 1 tane de lise bulunmaktadır. Ayrıca Düzce Üniversitesinin Fen Edebiyat Fakültesi de mahallede yer almaktadır. Düzce Üniversitesi Hastanesi mahallede bulunmaktadır. Mahallenin içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve Ziraat Bankasının şubesi de mevcuttur. Sağlık ocağı bulunmaktadır.
İSTİKLAL SAVAŞINA KATILANLAR
ŞEHİTLER
HASANOĞLU İBRAHİM KADIOĞULLARINDAN D.1885-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVASI MEYDAN HARBİ
DURMUŞOĞLU MEHMET BAYRAMOĞULLARINDAN D.1897-Ö.1917 BİRİNCİ DÜNYA HARBİ GALİÇYA SAVAŞI
EMİROĞLU İZZET KAPICIOĞULLARINDAN D.1898-Ö.1916 ÇANAKKALE SAVAŞI MEKTEBİ HARBİYE MECRUHİN HASTANESİ
NAZİFOĞLU İSMAİL D.1898-Ö.1921 İSTİKLAL SAVAŞI GARP CEPHESİ
ÖMEROĞLU VEYSEL KELDALOĞULLARINDAN D.1899-Ö.1922 İSTİKLAL SAVAŞI ALTINTAŞ HARBİ
HALİM ŞAHİN D.1932-Ö.1966 POLİS TRAFİK KAZASI
KÖYE İLK GELENLER
LAKABI ŞİMDİKİ SOYADI GELDİKLERİ YER
PAŞALAMOĞULLARI YILDIZ ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY
PAŞALAMOĞLULLARI BAŞ ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY
LUMANOĞULLARI GENÇTÜRK ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY
CUNNALAR TERZİ ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY
HACIALİBEYOĞULLARI SÖNMEZOĞLU BOĞAZİÇİ- SUNCUK KÖYÜ
NOT:YILDIZ VE BAŞ AYNI SÜLALEDİR.SÖNMEZOĞLU BEÇİ,SUNCUK KÖYÜNDEDE VAR
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Mahalle ismi : Zeki Yıldız (Mah.sak),Ali Öz (Muh),Ahmet Gürel(emk öğrt.)
Tarihi yerler ; Zeki Yıldız,Ali Öz,Ahmet Gürel,Doç.Dr.Zeynel Özlü
Coğrafi durumu : Zeki Yıldız (Mah.sak),Ali Öz (Muh),Ahmet Gürel(emk öğrt.)
Cami ve Mez. : Zeki Yıldız (Mah.sak),Ali Öz (Muh),Ahmet Gürel(emk öğrt.)
Turizm Zeki Yıldız (Mah.sak),Ali Öz (Muh),Ahmet Gürel(emk öğrt.)
Ekonomi : Zeki Yıldız,Ali Öz,Ahmet Gürel,Doç.Dr.Zeynel Özlü,Ali Öz
Kültür ; Zeki Yıldız (Mah.sak),Ali Öz (Muh),Ahmet Gürel(emk öğrt.)
Spor : İbrahim Tuzcu,Düz.Val.Drn.Md.
Mahalle alt yapısı : Zeki Yıldız (Mah.sak),Ali Öz (Muh),Ahmet Gürel(emk öğrt.)
Kurtuluş savaşına katlanlar üzce şehitleri İbrahim Tuzcu kit.
Sülaleler : Zeki Yıldız (Mah.sak),Ali Öz (Muh),Ahmet Gürel(emk öğrt.)
Der:İbrahim Tuzcu
TERZİALİLER
Terzialiler mahallesi
COĞRAFİ BÖLGESİ : Karadeniz bölgesi
İLİ : Düzce
BELDE : KONURALP-TERZİALİLER MAH.
BELEDİYE BAŞKANI : Mehmet Keleş
TELEFONU : 0 380 524 5821
MAHALLE MUHTARI : Erhan Gürel
TELEFONU : 05324171059
NÜFUSU : 57 hane 285 nüfus
POSTA KODU : 81640
ESKİ MUHTARLARI : 1989-Rıfat Yılmaz,1994-Kemal Demir,1999-Kemal Demir,2004-Erhan Gürel,2009-Erhan Gürel
COĞRAFİ DURUMU . Düzce’ ye 8 km uzaklıktadır.Komşuları Sertoğlu mah.Ş.Kemal Işıldak mah.Ş.Hüseyin Kıl mah.Çiftepınarlar mah. yanından D-655 (Bölünmüş karayolu) bulunmaktadır. Bu yol aynı zamanda Akçakoca ve K.Ereğli karayoludur.Düzce'ye ulaşım Boğaziçi ve Konuralp Belediye otobüsleriyle sağlanmaktadır.Koordinatları E-40.967,B-31.136,Rakım 176 mt
SOKAKLARI : Yeşilyurt,Çarşıiçi,Hamam,Okul,Güven sokakları vardır
ÜNLÜLER : Reşat İnan (Prof.Dr),Metin İnan (Emn:Md)Rahmi Sönmez (Emk Polis)
TARİHİ
Mahallede çok eskiden Bitinyalılar bulunmaktadır,daha sonra Manavlar buraya yerleşirler,1878 yılında Artvin Borçka Düzköy’den göç gelip Boğaziçi beldesinin bazı köylerine yerleşirler,buradaki köylüler ticaret,alışveriş,ve ibadetlerini yapmaya buraya gelir giderlerken bazı sorun yaşadıkları için sorun yaşamayalım burası büyük yer diye bazı aileler buralara 1900 yıllarında göç gelerek yerleşmişlerdir.
NOT: Boğaziçi köyleri göç olaylarına bakınız
KÖYÜN İSMİ NEREDEN GELİYOR
1844 yılında Üskübü kazası ziraat müdürüdür, bu mahallede 3 nolu hanede oturan Terzi Hacı Mehmed Bin Hasan’dır,ziraat mühendisliği yanında meclis azası,tarım,hayvancılık ve ticaretle uğraşır,mahallede ilk dükkanı olan,9 dönüm arazi 4 dönüm tütün işletmesi bulunan,5 ineği bulunup mahallede sütçülük yapan çok zengin bir kişidir,bundan dolayı bu mahalleye Tezi Aliler mahallesi verilmiştir bu böylece yaşatılacaktır Konuralp’te eskiden iki mahalle vardı,Çiftepınarlar ve Terzialiler mahalleleri,Konuralp iç savaşlarda çok sayıda şehit verdiği için 2009 seçimlerinde mahalle sayısını 7 mahalleye çıkardı bunlar ,Şehit Hüseyin Kıl,Şehit Kemal ışıldak,Şehit Bayram Gökmen,Çiftepınarlar,Terzialiler,Sertoğlu,Şehit Muhtar Demir’dir.Konuralp 1961 yılından önce Üskübü nahiyesi olarak geçiyordu,1961 yılında Konuralp oldu
TARİHİ YERLER
Tabakhane köprüsünden Hamam altı sokağına kadar devam eden surlar ve tüneller vardır
SURLAR:Roma çağına ait olan kale duvarlarından hiç bir kalıntı görülmüyor. Ancak, M.S. 253-268 yıllarında İmparator Gallienus zamanına ait sikkede, Prusias-ad-Hypium'un iki kuleli şehir kapısının tasviri görülmekte. Bizans çağı surlarının 200 metrelik bir kısmı ise hala ayakta. Bu surlar, Akçakoca Yolu kenarında, Antik köprünün bulunduğu yerin tam karşısından başlayarak Hamam Sokağı'na kadar devam ediyor. Evlerin bahçelerinde kalan surların bir kısmı bugün kimi yerde evlerin temelini kimi yerde de bahçe duvarlarını oluşturuyor.Yine şehir merkezinin güneyinde; Düzce'den gelen ana caddenin sağında Antik tiyatroya,uzanan dar bir yol üzerinde bulunan ve “Atlı Kapı” adı ile anılan bir kapı bulunuyor. Sokağa da adını veren Atlı Kapı'nın ikinci defa kullanılmış olan mahal taştan büyük bir lentosu bulunuyor. Üzerinde at tasviri ve Yunanca bir kitabe bulunan taşın, bir Prusias vatandaşı tarafından annesine mezar kitabesi olarak yapıldığı sanılıyor. Surlar buradan itibaren bir süre daha güneydoğu istikametine doğru devam ediyor ve kare şeklinde bir kule ile son buluyor.Kale duvarları, bir biri üzerine konan kitabeli sunaklar, kaideler, tiyatroya ait oturma kademeleri ve büyük bloklarla yapılmış. Bizans dönemine ait olan surların büyük bir kısmı yarı yarıya toprak altında kalmış. Toprak üstünde bulunanlar ise ya evlere temel taşı olarak ya da bahçe duvarı gibi çeşitli amaçlarla kullanılıyor.Diğer tarafta şehrin yüksek kısmında, akropolde, Osmanlı dönemine ait surlar bulunuyor. Bu surların bulunduğu çevrede yörenin meşhur ağası Topçuoğlu Ailesi'nin konağının bulunduğu belirtiliyor.
SU KEMERLERİ:Şehrin eski su tesisatından kalma 11 tane istinat ayağı, akropol tepesi ile Kemer Kasım Köyü yolu üzerindeki tepeler üzerinde sağlam olarak duruyor. Üzerinden geçen su kanallarını taşıdığı sanılan su tesisatı moloz taş ile yapılmış. Tesisat kimi kaynaklara göre Osmanlılar dönemine, kimi kaynaklara göre ise daha eski dönemlere ait olarak belirtiliyor.Su tesisatının 500 metre kadar doğusunda, Çan Kule denilen yerde kitabeli bir lahit ile mozaik döşeme kalıntıları ve kilise olması muhtemel bir harabe mevcut.
SU KEMERLERİ:Şehrin eski su tesisatından kalma 11 tane istinat ayağı, akropol tepesi ile Kemer Kasım Köyü yolu üzerindeki tepeler üzerinde sağlam olarak duruyor. Üzerinden geçen su kanallarını taşıdığı sanılan su tesisatı moloz taş ile yapılmış. Tesisat kimi kaynaklara göre Osmanlılar dönemine, kimi kaynaklara göre ise daha eski dönemlere ait olarak belirtiliyor.Su tesisatının 500 metre kadar doğusunda, Çan Kule denilen yerde kitabeli bir lahit ile mozaik döşeme kalıntıları ve kilise olması muhtemel bir harabe mevcut.
MERMER KÖPRÜ:Konuralp'in batısından geçip, Efteni Gölüne dökülen Tabak Deresi üzerinde; Akçakoca yolu ile Çilimli yol ayrımındaki mermer köprünün bu gün yalnızca 10 metrelik üç kemeri görülebiliyor. Beyaz mermer bloklardan ve hiç harç kullanılmadan yapılmış olması köprünün en büyük özelliği olarak tanımlanıyor.
Akçakoca Yolu Konuralp çıkışında bu gün kullanılmakta olan yeni köprünün arkasında kalan tarihi mermer köprünün, 50 yıl kadar önce, halen faaliyette olan yeni köprü yapılıncaya kadar kullanılmış olduğu biliniyor. Ancak ne zaman ve nasıl yarısının yıkıldığı konusunda kesin bir bilgi yok. Yarısı yıkılmış olmasına rağmen bu gün bile taş yapısı bozulmamış olan köprünün de M.S. birinci yüzyıla ait olduğu sanılıyor.Kısa bir süre öncesine kadar çevresindeki evlerin bahçesinde kaybolan köprünün yoldan ancak bir bölümü fark edilebiliyordu. Akçakoca yolu üzerinde sürdürülen yol genişletme çalışmaları kapsamında dere üzerine yapımına başlanan ikinci köprünün kazıları sırasında tarihi mermer köprü de çevresi açılarak gözler önüne çıkartıldı. MOZAİKLER:İlk olarak 1959 yılında Konuralp şehir merkezinin güneyinde, Akçakoca yolu kenarında Eski Roma Yolu olduğu tahmin edilen kanal mevkiinde tesadüfen iki büyük ve önemli mozaik bulunmuştur. Daha sonra bu mozaiklerin bulunduğu alanda İstanbul Arkeoloji Müzeleri adına kazı yapılmıştır.Mozaikler o tarihte yeterli ödeneğin olmaması nedeni ile çıkartılamamış ve üzeri yeniden kapatılmış.1997 yılında Konuralp Turizm Tanıtma Derneği tarafından başlatılan girişimler sonucunda Kültür Bakanlığı'ndan izin alınarak Bolu Müze Müdürlüğü'nün gözetiminde mozaik için yeniden kazı başlatıldı. 1959 yılında bulunan ve üzeri kumla kapatılan mozaikler ortaya çıkarıldı. 40 metrekarelik mozaik zeminde lir çalan Orpeus, çevresinde hayvanlar ve dört köşesinde dört mevsim tasvirli kadın başı figürleri bulunuyor.Diğer mozaikte ise Achilleus ve annesi Thetis'le ilgili ve bir sahne resmedilmiştir. Mozaik zeminin M.S. 1. yüzyılda Roma Devri'nde yaşayan zengin bir Romalı'nın evinin salonuna ait zemin döşemesi olabileceği tahmin ediliyor.
Akçakoca Yolu Konuralp çıkışında bu gün kullanılmakta olan yeni köprünün arkasında kalan tarihi mermer köprünün, 50 yıl kadar önce, halen faaliyette olan yeni köprü yapılıncaya kadar kullanılmış olduğu biliniyor. Ancak ne zaman ve nasıl yarısının yıkıldığı konusunda kesin bir bilgi yok. Yarısı yıkılmış olmasına rağmen bu gün bile taş yapısı bozulmamış olan köprünün de M.S. birinci yüzyıla ait olduğu sanılıyor.Kısa bir süre öncesine kadar çevresindeki evlerin bahçesinde kaybolan köprünün yoldan ancak bir bölümü fark edilebiliyordu. Akçakoca yolu üzerinde sürdürülen yol genişletme çalışmaları kapsamında dere üzerine yapımına başlanan ikinci köprünün kazıları sırasında tarihi mermer köprü de çevresi açılarak gözler önüne çıkartıldı. MOZAİKLER:İlk olarak 1959 yılında Konuralp şehir merkezinin güneyinde, Akçakoca yolu kenarında Eski Roma Yolu olduğu tahmin edilen kanal mevkiinde tesadüfen iki büyük ve önemli mozaik bulunmuştur. Daha sonra bu mozaiklerin bulunduğu alanda İstanbul Arkeoloji Müzeleri adına kazı yapılmıştır.Mozaikler o tarihte yeterli ödeneğin olmaması nedeni ile çıkartılamamış ve üzeri yeniden kapatılmış.1997 yılında Konuralp Turizm Tanıtma Derneği tarafından başlatılan girişimler sonucunda Kültür Bakanlığı'ndan izin alınarak Bolu Müze Müdürlüğü'nün gözetiminde mozaik için yeniden kazı başlatıldı. 1959 yılında bulunan ve üzeri kumla kapatılan mozaikler ortaya çıkarıldı. 40 metrekarelik mozaik zeminde lir çalan Orpeus, çevresinde hayvanlar ve dört köşesinde dört mevsim tasvirli kadın başı figürleri bulunuyor.Diğer mozaikte ise Achilleus ve annesi Thetis'le ilgili ve bir sahne resmedilmiştir. Mozaik zeminin M.S. 1. yüzyılda Roma Devri'nde yaşayan zengin bir Romalı'nın evinin salonuna ait zemin döşemesi olabileceği tahmin ediliyor.
TYCHE HEYKELİ:1931 yılında bulunan ve halen İstanbul Arkeoloji müzesinde sergilenen; 2.60 metre yükseklikteki heykel Bereket Tanrıçası Tyche'yi tasvir etmektedir. M.Ö. 4. yüzyıldaki heykeltıraşlık mekteplerinin tesiri altında, M.S. 2. yüzyılda yapılmış olan bu büyük heykelle birlikte bir de, üzerinden 10 satırlık kitabesi bulunan heykel kaidesi ortaya çıkarılmıştır. Şehrin sembolü olan Tanrıça Tyche'nin sol eli çeşitli meyve ve toprak ürünlerinden meydana gelen bir bereket boynuzu tutmakta. Aynı kolu üstünde ise elinde üzüm salkımı ile bir çocuk bulunmakta ve başında da bir taç bulunmaktadır.
ANTONİNUS PİUS BÜSTÜ:1991 yılında, Konuralp'in güneyindeki bir tarlada Roma İmparatoru Antonıus Pius'un (M.S. 138-161) büstü bulunmuştur. Büst Konuralp Müzesi'nde sergilenmektedir.
HEYKELLER:Konuralp'den çıkarılıp 1901'de İstanbul müzesine alınan diğer heykeller de Lateran Müzesindeki Sophocles tipi, kumaş katları sade giyimli bir erkek heykeli ile Helenistik bir tipin Roma Çağında (M.S. 2. yüzyıl) yapılmış bir kopyası olan oturan mermer kadın heykelidir. 1949 yılında Konuralp'in Sarafiye mevkiinde bulunan ve M.S. 3. yüzyıla ait Mermer Çocuk heykeli de yine İstanbul Müzesine gönderilen eserler arasında.Milo Venüsü tipinde Venüs heykelciği, mermerden yapılmış ve sandalını çözen Afrodit Heykeli, M.S. ikinci yüzyıla ait çok sayıda küçük plasto başlığı, duvarlar önünde; zırhında çelenk tutan iki zafer ilahesi ile süslü olan bir Roma imparatorunun zırhlı heykelinin parçaları da bölgeden çıkan önemli eserler arasındadır.
LAHİT:Konuralp'in batısındaki Tepecik Nekrapolü'nde 1937 yılında bulunmuştur. Eser, Konuralp Müzesi bahçesinde sergilenmektedir. Mermerden yapılan bu eser 1.20 metre yükseklik, 1.22 metre genişlik ve 2.47 metre uzunluğa sahiptir. Lahitin tüm yüzeyinde kabartma boğa başlarıyla birbirlerine bağlanan girlandlar içinde rozet ve insan başları işlenmiştir. Ön yüzde, içinde kitabesi olmayan bir tabula ansata ile altta aslan, kartal, yaban domuzu ve balıkçıl kuşu tasvirleri bulunmaktadır. Lahit M.Ö. 1. yüzyıla tarihlendirilmektedir.
MEZAR STELLERİ VE HEYKEL KAİDELERİ:Genellikle dikdörtgen prizma şeklinde ve altı üstü profilli olan bu eserler; üzerinde yer alan kitabeleri ile antik Konuralp hakkında önemli bilgiler vermektedir. Şehirde çok sayıda ele geçen mezar steli ve heykel kaideleri Konuralp Müzesi bahçesinde sergilenmektedir.
ANTONİNUS PİUS BÜSTÜ:1991 yılında, Konuralp'in güneyindeki bir tarlada Roma İmparatoru Antonıus Pius'un (M.S. 138-161) büstü bulunmuştur. Büst Konuralp Müzesi'nde sergilenmektedir.
HEYKELLER:Konuralp'den çıkarılıp 1901'de İstanbul müzesine alınan diğer heykeller de Lateran Müzesindeki Sophocles tipi, kumaş katları sade giyimli bir erkek heykeli ile Helenistik bir tipin Roma Çağında (M.S. 2. yüzyıl) yapılmış bir kopyası olan oturan mermer kadın heykelidir. 1949 yılında Konuralp'in Sarafiye mevkiinde bulunan ve M.S. 3. yüzyıla ait Mermer Çocuk heykeli de yine İstanbul Müzesine gönderilen eserler arasında.Milo Venüsü tipinde Venüs heykelciği, mermerden yapılmış ve sandalını çözen Afrodit Heykeli, M.S. ikinci yüzyıla ait çok sayıda küçük plasto başlığı, duvarlar önünde; zırhında çelenk tutan iki zafer ilahesi ile süslü olan bir Roma imparatorunun zırhlı heykelinin parçaları da bölgeden çıkan önemli eserler arasındadır.
LAHİT:Konuralp'in batısındaki Tepecik Nekrapolü'nde 1937 yılında bulunmuştur. Eser, Konuralp Müzesi bahçesinde sergilenmektedir. Mermerden yapılan bu eser 1.20 metre yükseklik, 1.22 metre genişlik ve 2.47 metre uzunluğa sahiptir. Lahitin tüm yüzeyinde kabartma boğa başlarıyla birbirlerine bağlanan girlandlar içinde rozet ve insan başları işlenmiştir. Ön yüzde, içinde kitabesi olmayan bir tabula ansata ile altta aslan, kartal, yaban domuzu ve balıkçıl kuşu tasvirleri bulunmaktadır. Lahit M.Ö. 1. yüzyıla tarihlendirilmektedir.
MEZAR STELLERİ VE HEYKEL KAİDELERİ:Genellikle dikdörtgen prizma şeklinde ve altı üstü profilli olan bu eserler; üzerinde yer alan kitabeleri ile antik Konuralp hakkında önemli bilgiler vermektedir. Şehirde çok sayıda ele geçen mezar steli ve heykel kaideleri Konuralp Müzesi bahçesinde sergilenmektedir.
Mermer Köprü
Konuralp'in batısından geçip, Efteni Gölü'ne dökülen Tabak Deresi üzerindeki mermer köprünün bu gün yalnızca 10 m.lik üç kemeri görülebiliyor. Köprü mimari bir özelliğe de sahip: Beyaz mermer bloklardan ve hiç harç kullanılmadan yapılmış. Mermer Köprü'nün, 50 yıl önce inşa edilen yeni köprünün yapımına kadar kullanıldığını da biliniyor.
Ancak yarısının, ne zaman ve nasıl yıkıldığı konusunda kesin bir bilgi yok. Yarısı yıkılmış olmasına rağmen bugün bile taş yapısı bozulmamış. Akçakoca yolu üzerinde sürdürülen yol genişletme çalışmaları kapsamında dere üzerine yapımına başlanan ikinci köprünün kazıları sırasında tarihi mermer köprü de çevresi açılarak gözler önüne çıkartılım
Tabakhane’de mermer köprü
JEOLOJİK YAPISI
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur..Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
TOPRAK YAPISI
Topraklar Beyaz- topraklı olup asitli,kireci azdır,topraklar erozyona maruzdur.Potas ve fosfor bakımından fakirdir,tuz oranı normaldir.Saha umumi olarak pedojenez bakımından genulik safhasındadır.Toprak killi ve tınlı kıvrıntılı karakterdedir.
AKARSULARI
Suncuk ,Düzköy,Kabalak köylerinden gelen dereler Kuşçualtı suyuna karışarak Tabakhane deresinden küçük Melene dökülür
TURIZMİ
.
Orman İşletme Şefliği
CAMİLERİ
Terzialiler cami ve muhtar Erhan Gürel
Mahallede 2 adet cami vardır,birincisi Konuralp caddesinde Tekke camii yerden ısıtmalı,100 cemaatli,tek minareli,tek şerefeli,kagir yapıdır.İkincisi Terzialiler camii 1954 yılında tadilat edilen cami daha önceleri Bitinyalılar’dan kalma kilise imiş,kiliseden camiye çevrilmiştir,1860 yılında yapıldığı söyleniyor.Cami yerden ısıtmalı,100 cemaatli,sıcak su,tek minareli,tek şerefeli’dir
MEZARLIKLARI
Mahalleli Düzköy’deki mezarlığını kullanmaktadır, son zamanlarda Konuralp belediyesinin mezarlığını’da kullanmaktadır
EKONÖMİSİ
Ticaret,tarıma dayanır.Mahallenin geçim kaynağını ticaret, kamu ve özel sektör iş gücü ve yöneticiliği oluşturmaktadır. Mahalle konuralp merkez'e yakın olması dolayısıyla halkımızın bir kısmını ticaret ile uğraşmaktadır. Bir kısmı da kamu ve özel sektörde yöneticilik ve ara eleman olarak çalışmaktadır. Eskiden tütüncülük yapılırdı şimdilerde yapılmıyor fakat şimdi çeltik ekimi fazla miktarda yapılmaktadır.
SPOR
Mahallede spora ilgi azdır
ALTYAPI BİLGİLERİ
Mahallede şuanda AVM yapılması düşünülen yerde 1965 yılında yapılan okul 1999’da depremde hasar görür 2000 yılında Akçakoca caddesinde yeni ilköğretim okulu yapıldı. Köyün içme suyu şebekesi ,kanalizasyonu vardır.PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur,fakat mobil sağlık sisteminden faydalanıyor Çiftepınar’lar mahallesine gidilmerktedir Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon ,ADSL vardır.Orman işletme şefliği,Çevre ve Eğitim ve Kültür sosyal dayanışma derneği mevcuttur Mahallede 3 lokonta,6 bakkal,4 kahvahane,2 cafe,1 zahireci,2 tüpçü,2 marangoz,3 demirci,1 lastikçi,3 berber,1 fırın,2 elektrikçi,1 nalburiyeci bulunmaktadır.Büyükbaş ve küçük baş hayvancılığı yoktur
İSTİKLAL SAVAŞINA KATILANLAR
ŞEHİTLER
HASANOĞLU İBRAHİM KADIOĞULLARINDAN D.1885-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVASI MEYDAN HARBİ
ABDULLATİFOĞULLARINDAN İSMAİLOĞLU NAZİF D.1886-Ö.1915 ÇANAKKALE HARBİ
SABAHATTİN OĞLU SELAMİ TOPUZ D.1975-Ö.1997 JAN.ER.BİNGÖLDE TERÖRİSTLERLE YAPILAN ÇATIŞMADA
ÖMEROĞLU VEYSEL KELDALOĞULLARINDAN D.1899-Ö.1922 İSTİKLAL SAVAŞI ALTINTAŞ HARBİ
HALİM ŞAHİN D.1932-Ö.1966 POLİS TRAFİK KAZASI
MAHALLEYE İLK GELENLER
LAKABI ŞİMDİKİ SOYADI GELDİKLERİ YER
VEZİROĞULLARI (OSMANOĞLU) GÜREL KONURALP-KABALAK-YAYLA
BABULLAR SEVİM KONURALP- OSMANCA KÖYÜ
CEMAL HOCALAR ORAL BOĞAZİÇİ-SUNCUK KÖYÜ
İSHAKLAR ŞENGÜL BOĞAZİÇİ-SUNCUK KÖYÜ
FİKRİ USTALAR YILMAZ BOĞAZİÇİ SUNCUK KÖYÜ
HACIALİOĞULLARI SÖNMEZOĞLU BOĞAZİÇİ- SUNCUK KÖYÜ
MEZİNELİLER YILDIZ KONURALP- DÜZKÖY
KADIOĞULLARI KADIOĞLU BOĞAZİÇİ-SUNCUK KÖYÜ
KÖRHASANOĞULLARI UYSAL ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
MEZİNEOĞULLARI YILDIZ KONURALP-DÜZKÖY
PAŞALAMOĞULLARI YILDIZ ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
PAŞALAMOĞULLARI BAŞ ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
LAZOĞULLARI İNAN ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY
NOT: BU SÜLALERİN DAHA ÖNCE GELDİKLERİ YERLER ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY’DÜR
YILDIZ-BAŞ-İNAN AYNI SÜLALEDİR,ŞENGÜL İLE YILMAZ AYNI SULELEDİR.VEZİROĞULLARI BEÇİ, KABALAK’DA VAR,ORAL SUNCUK ,YAKA’DA VAR,SÖNMEZOĞLU SUNCUK,BEÇİ’DE VAR
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Mahalle ismi : Erhan Gürel(Muhtar)Ahmet Gürel
Tarihi yerler ; Erhan Gürel,(Muhtar)Ahmet Gürel
Coğrafi durumu : İbrahim Tuzcu
Cami ve Mez. : Erhan Gürel,(Muhtar)Ahmet Gürel
Turizm : Erhan Gürel (Muhtar)
Ekonomi : Erhan Gürel,(Muhtar)Ahmet Gürel
Spor : İbrahim Tuzcu
Mahalle alt yapısı Erhan Gürel,(Muhtar)Ahmet Gürel
Sülaleler Erhan Gürel,(Muhtar)Ahmet Gürel
Derleyen: İbrahim Tuzcu
ŞEHİT MURAT DEMİR
COĞRAFİ BÖLGESİ : Karadeniz bölgesi
İLİ : Düzce
BELDE : KONURALP-ŞEHİT MURAT DEMİR MAH.
BELEDİYE BAŞKANI : Mehmet Keleş
TELEFONU : 0 380 524 5821
MAHALLE MUHTARI : Recep Aktepe :
TELEFONU : 05327066901
NÜFUSU : 810
POSTA KODU : 81640
ESKİ MUHTARLARI : 1998-2009- Recep Aktepe (3 dönem)
COĞRAFİ DURUMU : Düzce’ ye 8 km uzaklıktadır. Kuzeyin’de Terzialiler mah, Güneyin’de Beçiyörük’ler, Doğusunda Hatipli Ketenciler Köyü ve Güldere Köyü, Batısında Şehit Bayram Gökmen ile komşudur.Bir bölümü D-655 Düzce-Akçakoca bölünmüş karayolu yanındadır.Konuralp,Boğaziçi belde minibüsleri ile ulaşım sağlanmaktadır.Sivri tepe eteğinde kurulan yeni bir mahalledir.Koordinatları E-40.904,B-31.159,Rakım-220 mt
SOKAK İSİMLERİ:Aktepe,Taşlı sokak,
MAHALLEDE ÜNLÜLER:Cavit Arslanoğlu (Orman Bölge md.Ölü),Recep Aktepe (Muhtar),Dursunali Taşlı (Emny.mensubu-Emekli),Cemil Arslanoğlu (Albay),Suat Arslanoğlu (Albay)
TARİHİ
Mahalleye ilk önceleri Tahir Arslanoğlu Artvin-Arhavi –Ortaköy’den kimseye haber vermeden buraya 1849 yılında Deniz yoluyla zorluklarla 3 aylık süre içerisinde Akçakoca-Melenağzı iskelesine çıkar ve karayolu ile Üskübü ‘ye gelip şimdiki Gölcükbaşı mevkine yerleşir ve bölgeye hakim olur.Memlekette kaybolduğunu duyan ve daha sonra Düzce’de olduğunu haber alan oğlu Arslanoğlu Hurşit ve komşuları Şahinoğularından Hasan ile memleketten öküz arabası ile yola çıkarlar ve Samsuna kadar gelir,oradan Kastamonu’ya gelirler çok zorluklarla karşılaşırlar,yola devam etme karar alırlar ve devam ederek Düzce’ye gelirler,buradan Üskübü’ye gelir ve Tahir ağayı bulurlar bu olay Tahir ağanın çok hoşuna gitmiştir,Tahir ağa oğluna ve komşusuna yerleri taksim eder buraya yerleşmelerini sağlar,Arslanoğlu Hurşit 1878 yılında tek başına memleketine geri döner ( bekardır) ,ve memleketteki akrabaları olan Bayramoğlu,Bayraktaroğlu,Çatanaları Düzce-Üskübü’ye gelmeleri için ikna eder,bunlar bu sefer deniz yoluyla Üskübü’ye gelerek yerleşirler ,Tahir ağa memleketten gelenlere bölgeden yerler vererek yerleşmelerini sağlamıştır.Not:( bu ara Arslanoğulları 1864 yılında Kafkasyadan göç gelerek bölgeye yerleşmek isteyen Abaza ve Çerkezlerle mücadele eder,).Hurşit Arslanoğlu Mollaoğulları, Patolar,Çatanalar’ı memleketten göçünü alarak deniz yoluyla 4 gün sonra Akçakoca iskelesine çıkarlar buradan yaya yolu ile Kabalak hanına gelirler orada dinlenerek tekrar yolu koyulurlar ve Üskübü’ye Gölcükbaşı mevkine gelirler ,Tahir ağa bu sülaleleri kendi evlerinde aylarca misafir ettikten sonra daha önceleri Üskübü Manav Türklerinden şimdiki Taşlık bölgesini satın almıştır,bu arsa yaklaşık olarak 500 dönümdür, Arslanoğulları Mollaoğulları ve Patolara burayı vererek burada ikamet etmelerini sağlar,Çatanalar’da Beçiyörük’ler mahallesine gider yerleşirler.Yine 1900 yılları başlarında Artvin-Arhavi-Ortaköy’den 4 kardeş deniz yoluyla İlk önce Zonguldak,daha sonra memleketten tanıdıkları daha önceleri Akçakoca’ya yerleşen ve kereste ticareti yapan Mehmet Arif Madenci ismini duyunca deniz yoluyla yine Akçakoca iskelesine inerler,ve Mehmet Arif Efendiyi bulurlar Mehmet Arif efendi bu 4 kardeşe iş verir,bu 4 kardeş 8 yıl Doruk dağlarında odun kesme işinde çalışırlar,fakat o ara Düzce’nin büyük bir ticaret merkezi haline gelmesini duyan bu kardeşler Akçakoca’dan yola çıkarak Düzce’ye gelirler,fakat o sırada sinekten dolayı sıtma hastalığı yaygındır,bu sebepten Üskübü ‘deki şimdiki yere gelirler,birde memleketteki yere çok benzediği için burayı seçerler,fakat buraları daha önceden Kabalak eşrafından İzmirlioğlu Osman Efendinindir,bu 4 kardeş 1908 yılında burayı İzmirlioğlundan satın alırlar, hemen Şevki ve Osman memlekete geri döner babaları Ali ve anneleri Ayşe ‘yi ikna ederek deniz yoluyla 4 gün içerisinde Akçakoca iskelesine gelirler,Mehmet Arif efendinin öküz arabaları ile Üskübü’deki yerlerine gelirler,fakat Şevki ile Osman askere alınır Çanakkale’ de her ikisi şehit olur baba ve anne kahrından hasta olurlar,geride kalan oğulları Kazım ve Mustafa ‘ya dört elle sarılırlar.
MAHALLE İSMİ NEREDEN GELİYOR
Mahalle muhtarı Recep Aktepe ve sakinleri
1955 yılında belediye olan Üskübü 2 mahalleye ayrılır ,Çiftepınarlar ve Terzialiler mahalleleri’dir. Konuralp 1961 yılından önce Üskübü nahiyesi olarak geçiyordu,1961 yılında Konuralp oldu.Konuralp iç savaşlarda çok sayıda şehit verdiği için 2009 seçimlerinde mahalle sayısını 7 mahalleye çıkardı bunlar ,Şehit Hüseyin Kıl,Şehit Kemal ışıldak,Şehit Bayram Gökmen,Çiftepınarlar,Terzialiler,Sertoğlu,Şehit Muhtar Demir’dir..Bundan dolayı buraya Şehit Murat Demir mahalle adı verilmiştir.2004 seçimlerinde Çİftepınarlar’a bağlı iken Şehit Murat Demir mahallesi olur
ADI: Murat Demir,GÖREVİ: Uzman Jandarma Onbaşı,TAHSİLİ: Lise,MEDENİ HALİ: Evli,BABA ADI: Cihan,ANNE ADI: Tülay,DOĞUMU: 1971,ÖLÜMÜ: 25-04-1994,DOĞUM YERİ: Düzce/Konuralp-Erdemli,KABRİ: Erdemli Köyü,ŞEHİT OLDUĞU YER: Bingöl-Genç-Suveren Mevkinde Teröristlerle yapılan silahlı çatışmada
MURAT DEMİR
TARİHİ YERLER
Mahalle çok eski yerleşim yeri olmasına rağmen şuanda tarihi açıdan zengin değildir
JEOLOJİK YAPISI
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur..Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
TOPRAK YAPISI
.Toprak asitli,kireci azdır,topraklar .Potas ve fosfor bakımından fakirdir,tuz oranı normaldir.Saha umumi olarak pedojenez bakımından genulik safhasındadır.Toprak killi ve tınlı kıvrıntılı karakterdedir.
TURIZMİ
Mahalle turizm açısından fakirdir,son yıllarda Aktepe sokağında yapılan modern evler buranın dikkatini çekmektedir,havası çok güzel tepe bir yer olduğu için tercih edilmektedir,bu tepeden Düzce’yi görebilmek ,geceleri seyretmek doyum olmaz
CAMİLERİ
Gölcükbaşı cami
Mahallede 2 cami vardır,birincisi 1920 yılında Arslanoğulları tarafından yapılan ufak bir mescit vardı 50 cemaatliydi,bu cami yıkılarak aynı yere yeni bir cami yapıldı ,Gölcükbaşı cami Hastane yolu üzerinde İsmail Bayramoğlu tarafından 1988 yılında yaptırılan modern bir camidir.Tek minareli,tek şerefeli,betonarme yapı,şadırvanı,bahçesi olan yerden ısıtmalı 500 cemaatlidir.İkinci cami Aktepe sokağındadır 1999 yılında Çakaloğulları (Aktepe) tarafından yaptırılmıştır,minare ve şerefesi yoktur,soba ısıtmalı lojmanı olan betonarme yapı,300 cemaatlidir
MEZARLIKLARI
Çakaloğlu mezarlığı
Mahallede 4 adet mezarlık vardır bunlar genellikle aile mezarlıkları’dır.Birincisi Bayraktaroğlu mezarlığı Gölcükbaşı cami yanındadır,yine Gölcükbaşı cami yanında Arslanoğulları mezarlığı vardır,yine Şahinler mezarlığı vardır Gölcükbaşı cami doğusundadır,Çakaloğlu mezarlığıda Aktepe sokağındadır.Bu mezarlığa ilk olarak 1917 yılında Çakaloğlu Ali Aktepe defn edildi
EKONÖMİSİ
Ticarete dayanır.Mahallenin geçim kaynağını , ticaret, kamu ve özel sektör iş gücü ve yöneticiliği oluşturmaktadır. Mahalle Konurapl merkez'e yakın olması dolayısıyla halkımızın bir kısmını ticaret ile uğraşmaktadır. Bir kısmı da kamu ve özel sektörde yöneticilik ve ara eleman olarak çalışmaktadır. Fındıkçılık,Pirinç ekimi yapılmaktadır,Büyükbaş ve kümes hayvan yetiştiriciliği yoktur,eski zamanlarda her evde hemen hemen yapılmakta idi,son yıllarda yapılmamaktadır,çoğu insanlar sanayi kurluşunda çalışmaktadır
SPOR
Mahallede hiçbir spor faaliyeti bulunmamaktadır
EVLERİ
Mahallede eski dönemden kalma otantik ağaçtan yapılmış kagir evler artık yapılmamaktadır,son yıllarda Aktepe’ye çıkarken modern evler ve villalar yapılmaya başlandı ,mahalle son derece modern bir yapıya kavuşmuş durumdadır
ALTYAPI BİLGİLERİ
Mahallede elektrik,su,telefon,adsl,doğalgaz kanalizasyon sistemi vardır,sağlık ocağı Çiftepınarlar sağlık ocağına gidilmektedir mobil sağlık sisteminden faydalanmaktadır,eğitim sisteminde Çiftepınarlar’daki okullardan faydalanmaktadır,1 fabrika,1 kereste atelyesi,1 mobilya atelyesi,cami yaptırma ve yaşatma derneği,1 petrol istasyonu,3 bakkal,1 kahvehane vardır
İSTİKLAL SAVAŞINA KATILANLAR
ŞEHİTLER
ÇAKALOĞLU ALİ OĞLU ŞEVKİ D-1890-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI
ÇAKALOĞLU ALİ OĞLU OSMAN D.1886-Ö.1915 ÇANAKKALE SAVAŞI
MAHALLE ‘YE İLK GELENLER
LAKABI ŞİMDİKİ SOYADI GELDİKLERİ YER
ÇAKALOĞULLARI AKTEPE ARHAVİ-ARTVİN-ORTAKÖY-1905
ARSLANOĞULLARI ARSLAN ARTVİN-ARHAVİ -ORTAKÖY1900
TAŞLILAR TAŞLI ARTVİN-FINDIKLI
XUMXUHİLERİŞİ BAYRAKTAR ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY
ŞAHİNLER ŞAHİN ARTVİN-ARHAVİ
MOLLAOĞULARI BAYRAK ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY -1917
PAŞALAMOĞULLARI BAŞ ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY -1923
PAŞALAMOĞULLARI YILDIZ ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY -1923
PAŞALAMOĞULLARI BAŞOL ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY -1923
ŞAHİNOĞULLARI ŞAHİN ARTVİN-ARHAVİ-ORTAKÖY -1923
SÜLEYMANOĞULLARI YILMAZ ARTVİN –BORÇKA-SUBAŞI
XOMXOMLARİŞİ SEZER ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
NOT: BAŞ,BAŞOL,YILDIZ AYNI SÜLALEDİR
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Tarihi: : Mehmet Aktepe (Mah.sak.),Ahmet Arslanoğlu (Mah.sak.)
Mahalle ismi : Recep Aktepe (Muhtar),Mehmet Aktepe,Zeki Yıldız (Kahveci),
Tarihi yerler ; Recep Aktepe (Muhtar),Mehmet Aktepe,Zeki Yıldız (Kahveci)
Coğrafi durumu : İbrahim Tuzcu
Cami ve Mez. : Recep Aktepe (Muhtar),Mehmet Aktepe,Zeki Yıldız (Kahveci)
Turizm : Recep Aktepe (Muhtar),Mehmet Aktepe,Zeki Yıldız (Kahveci)
Ekonomi : Recep Aktepe (Muhtar),Mehmet Aktepe, Zeki Yıldız (Kahveci)
Spor : İbrahim Tuzcu
Mahalle alt yapısı : Recep Aktepe (Muhtar),Mehmet Aktepe, Zeki Yıldız (Kahveci)
Kurtuluş savaşına katlanlar :Geltag int.sit,İbrahim Tuzcu
Sülaleler : Recep Aktepe (Muhtar),Mehmet Aktepe, Zeki Yıldız (Kahveci) Derleyen:İbrahim Tuzcu
ŞEHİT KEMAL IŞILDAK
Kemal Işıldak Sertoğlu malallesi
COĞRAFİ BÖLGESİ : Karadeniz bölgesi
İLİ : Düzce
BELDE : KONURALP-VEZİROĞLU MAH..
BELEDİYE BAŞKANI : Mehmet Keleş
TELEFONU : 0 380 524 5821
MAHALLE MUHTARI : Nuri Ercan
TELEFONU : 03805412095-05323746891
NÜFUSU : 200 hane 1100 nufusu vardır
POSTA KODU : 81640
ESKİ MUHTARLARI : 2005-Turgut Sert ,2005 –Nuri Ercan halen devam ediyor
COĞRAFİ DURUMU . Düzce’ ye 8 km uzaklıktadır. Kuzeyinde Boğaziçi Beldesi, Güneyinde Konuralp Beldesi, Doğusunda Hatipli Ketenciler Köyü ve Güldere Köyü, Batısında Osmanca ve Yaka köyü Enbiya mahallesi bulunmaktadır.KomşularıTerzialiler,Muhacirler,Aynalı,Düzköy,Düzceye ulaşımı Konuralp,Boğaziçi minibüsleri ile yapılmaktadır.Koordinatları (Enlem ve Boylam): 40°54'24"N 31°9'35"E
SOKAK İSİMLERİ:Veziroğlu çıkmazı
MAHALLE ÜNLÜLERİ: Yusuf Ercan (Kon.Bel.Başk),Şehit Kemal Işıldak (Pol.mem.)
TARİHİ
Mahalle cami imamı Kadir Çahracıoğlu ve Alaattin Gürel
1912 Balkan harbi sırasında Artvin Borçka Düzköy’den yaya yoluyla evlerinden aldıkları eşyalarla Rize’ye gelirler,burada vapura binerek Akçakoca Melenağzı köyü iskelesine inerler oradan yaya yoluyla Kabalak köyü üzerindeki Yayla köyüne yerleşirler bunlar Veziroğlullarından Ahmet, Şükrü,Rufat,Mehmet’tir,Sertoğullarından İbrahim,Emin,Ahmed,Hüseyin’dir. Bir kısmı Konuralp Kemerkasım köyüne yerleşirler bunlar,Saffet,Hasan,İsmail,Sefer ‘dir,Bir kısmıda Beçiyörük’ler köyüne yerleşirler bunlar Emin,Yusuf,Tefik’tir.Veziroğlu ve Sertoğlu sülaleleri Kabalak Yayla köyünden Konuralp Veziroğlu çıkmazı ve Sertoğlu çıkmazına gelir yerleşirler.
KÖYÜN İSMİ NEREDEN GELİYOR
Mahalle bir rivayete göre ismini şöyle almıştır. Düzköy ‘de iki mezra vardır,bu mezrada sıtma hastalığı olur ve herkes ölür yalnızca bir kadın kalır.bunu Veziroğullarından Ahmed bu kadınla evlenir herkes Ahmed’e takılır’ulan çok şanlısın vezir gibi adamsın”derler,bundan dolayı bu çiften çoğalmalar oluşur ve mahalle gelişir,zaten daha önceleri’de 3 kardeş buraya yerleşmişti.2005 yılında Konuralp Terzialiler mahallesine bağlı iken ayrılarak Şehit Kemal Işıldak mahallesi olur
ADI: Kemal Işıldak,GÖREVİ: Polis Memuru,TAHSİLİ: E.M.L.,MEDENİ HALİ: Bekar,BABA ADI: Kenan,ANNE ADI: Emine,DOĞUMU: 1965,ÖLÜMÜ: 29-06-1993,DOĞUM YERİ: Düzce-Konuralp,KABRİ : Konuralp mezarlığı,ŞEHİT OLDUĞU YER: Şanlıurfa Viranşehir ilçesinde görevli iken pusuya düşürülerek öldürüldü
TARİHİ YERLER
Köyde tarihi yer yoktur
DERELERİ
Mahallede 2 adet dere vardır,birincisi Doruk dağlarından çıkan su Suncuk köyünden Yaka köyüne gelerek, Düzköy’e akar burada Kabalak’tan gelen su ile birleşerek Sertoğlu mahallesinin arkasından Tabakhane deresine akar .İkincisi ise Aybaşı köyünden çıkan su İndelek deresi ile birleşerek Veziroğlu mahallesi arkasından Tabakhane deresine akar,oradan Karadenize dökülür
DAĞLARI
Kuzeyinde Doruk dağları vardır
JEOLOJİK YAPISI
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur..Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
JEOLOJİK YAPISI
Eosen-Folişi,Muminitli Kalker mevcuttur..Paleozoik devre ve tersier arazilerde ibarettir.Eosen Folişi- Muminitli kalker toprağa sahiptir Jeolog Dr.Ervin Lan,Mühendis Zeki Erişir.
TOPRAK YAPISI
Topraklar kahverengidir.Toprak asitli,kireci azdır,.Potas ve fosfor bakımından fakirdir,tuz oranı normaldir.Saha umumi olarak pedojenez bakımından genulik safhasındadır.Toprak killi ve tınlı kıvrıntılı karakterdedir.
TURIZMİ
Mahallede Turizm adına hiçbir yer yoktur,Tabakhane köprüsüne yakın oluşundan dolayı buradaki tarihi yerleri vardır lakın mahalle Turizm adına çok zayıf bir bölgedir.D-655 Akçakoca-Düzce karayolunun buradan geçmesi ekonomik anlamda biraz olsun katkısı bulunmaktadır
CAMİLERİ
Şehit Kemal Işıldak Sertoğlu cami
Mahallede 1 cami vardır,Sertoğlu camisi’dir,daha önce 1957 yılında yapılan cami 2010 yılında yeni tadilatı yapılarak modern bir cami yapıldı,yerden ısıtmalı,tek şerefeli,tek minareli,200 cemaatlidir,2.5 katlı olan caminin alt katında Kuran kursu ve Cami yaşatma derneği vardır,kadınlar için namaz kılma yeri vardır
MEZARLIKLARI
Mahallede mezarlık yoktur, yalnız Düzköy mezarlığında Şehit Kemal Işıldak mahallesi ait mezarlık vardır.Yanlız Konuralp belediyesine ait Tabakhane deresinin yanında bir mezarlıkta vardır ama mahalleli burayı kullanmıyor,son zamanlarda buradan istifade edeceklerdir.
EKONÖMİSİ
Şehit Kemal Işıldak mahallesinde Dükkan
Ticarete dayanır.Mahallenin geçim kaynağını , ticaret, kamu ve özel sektör iş gücü ve yöneticiliği oluşturmaktadır. Mahalle Konurapl Merkez'e yakın olması dolayısıyla halkımızın bir kısmını ticaret ile uğraşmaktadır. Bir kısmı da kamu ve özel sektörde yöneticilik ve ara eleman olarak çalışmaktadır. Mahallede kereste atelyeleri bulunmaktadır.
SPOR
Mahallede spora ilgi azdır hiçbir federe spor derneği kurulmamış
ALTYAPI BİLGİLERİ
Mahallede Elektrik,Su,Telefon vardır,Kanalizasyonu yoktur,Sağlık ocağı yok Konuralp Çiftepınarlar mahallesine giderler mobil sağlık hizmetlerinden faydalınlar,Eğitim içinde Konuarlp’teki okullara giderler,1 benzin istasyonu,1 camii,2 bakkal,1 kahvehane,1 fındık alım dükkanı,1 marangoz,1Kereste fabrikası,Kereste atelyeleri,1Pak ambalaj fabrikası
KURTULUŞ SAVAŞINA KATILANLAR
ŞEHİTLER
VEZİROĞLU MEHMET D.1886-Ö.1915 ÇANAKKELE SAVAŞI
NOT:1915 yılında Çanakkale savasında Yunanlılara esir düşer ve kendi tüfeği ile kendini vurur
KENANOĞLU KEMAL IŞILDAK D.1965-Ö.1965 ŞANLURFADA TERÖRİSTLERCE PUSU KURULARAK
KÖYE İLK GELENLER
LAKABI ŞİMDİKİ SOYADI GELDİKLERİ YER
VEZİROĞULLARI GÜREL (Kabalak) ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
ÇAHRACIOĞULLARI ÇAHRACIOĞLU(Kabalak) ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
ÇAHRACIOĞULLARI IŞILDAK (Kabalak) ARTVİN-BORÇKA-DÜZKÖY
SEYİDİLER ERCAN (Yazlık) ARTVİN- BORÇKA- DÜZKÖY
NOT: ÇAHRACIOĞLU VE IŞILDAK SULALELERİ AYNIDIR,ÇAHRACI FARSÇA BİR KELİMEDİR SANCAK TAŞIYAN KİŞİYE VERİLEN İSİMDİR,ESKİDEN ATALARI ASKERDE SANCAK TAŞIDIKLARI İÇİN BU SOY İSMİ ALMIŞLARDIRÇAHRACI OĞULLARINDAN HASAN ESKİŞEHİR’DE ASKERDE İKEN HAVALİMANINDA BİR SÜRÜ IŞIKLAR GÖRÜR BUNDAN ETKİLENİR VE ÇAHRACIOĞULLUN’DAN AYRILIP YENİ SOY İSMİ IŞILDAK OLUR
Kaynak
Coğrafi bölgesi : İbrahim Tuzcu
Mahalle ismi : Kadir Çarhacıoğlu.Alaatin Gürel
Tarihi yerler ; Kadir Çarhacıoğlu.Alaatin Gürel
Coğrafi durumu : İbrahim Tuzcu
Cami ve Mez. : Kadir Çarhacıoğlu.Alaatin Gürel
Turizm : Kadir Çarhacıoğlu.Alaatin Gürel
Ekonomi : Kadir Çarhacıoğlu.Alaatin Gürel
Spor : İbrahim Tuzcu,
Mahalle alt yapısı : Kadir Çarhacıoğlu.Alaatin Gürel
Kurtuluş savaşına katlanlar : Geltag int sit,İbrahim Tuzcu
Sülaleler :Kadir Çarhacıoğlu.Alaatin Gürel
Derleyen: İbrahim Tuzcu