Akçakoca köyleri 2
Kuzey Kafkasya ile yakından ilgilidir. Burada dikkat edilmesi gereken iki husus var. Birincisi, adı "imparatorluk"tur ama hükmünün geçtiği topraklar bir beylik kadar küçüktür İkincisi, Alexis Kommones, bir Laz değil; bir Bizans prensidir. Bizans İmparatoru Andronikos Kommenos'un oğludur. Yani, kurulan devlet; Latinler'in (katolik Hıristiyanlar) haçlı seferi bahanesiyle gelip İstanbul’u ele geçirmeleri ve imparatoru kovmaları, orada bir Latin krallığı kurmaları sonucu oluşmuştur. Kaçan imparator İznik'te varlığını sürdürmeye çalıştı, bu arada bir kısım Bizanslılar da Trabzon'a kaçmışlardı. İşte kurulan "imparatorluk" onlara aittir.Yazar Gregroas'a göre, Kommenos'un ilk işi Kolçi halkının ve Lazlar'ın topraklarını zapt etmek oldu!.. 1282'den itibaren Johannes Kommenos, "doğunun, İberya'nın (Gürcistan), ve deniz aşırı ülkelerin imparatoru" unvanını aldı! Yani ortada ne Laz kralı kaldı, ne de Lazistan!.. 'ın Rumlar idaresi altında yaşayan Laz halkı kaldı, o kadar!..Ancak Bizans usulü iktidar kavgaları sürdüğü için, 1341'de Laz halkının desteği alan Bizanslı prenses Anna Anakhutlu tahta çıktı. O dönemde Trabzon İmparatorluğu'na bağlı toprakların Makrial'ye kadar uzandığı, Gonia’nın ise mahalli hükümdarlar (bey statüsünde) elinde kaldığı sanılmaktadır. Gürcüler, Lazlara Çan, i der, Lazlar bunu pek bilmez. Kelime bir ihtimal Grekçe Sannoi/Tzannoi kelimesinden gelmedir. Tarihî bakımdan Ça'niler ile Lazlar arasında bir akrabalık var ise de, kopmuş görülmektedir. Arrianus zamanında Sanoiler, Trabzon’a komşu idi. . Eskilerden PROKOPİUS, "Tzannoi diye anılan yerin eskiden Sannoi olduğunu ve Çoruh vadisini denizden ayıran dağların sahil yakasında bulunduğunu " belirtir. (Balhar dağları )… Koch, "Of ahalisinin özel bir dil ile konuştuğunu", Marr da "Hoşnişin ahalisinin anlaşılmaz bir dil konuştuğunu" söyler…. Yani bölgede farklı bir halk vardır. N.marr'ın tespitlerine göre Ça'niler (TZANNOİ ), önceleri Çoruh havzasında geniş bir sahayı işgal etmekte idiler. Burasını kısa bir süre için Ermeniler, sonra Gürcüler (KHARTHLİ ) almıştı.Trabzon tarihçileri Lazları Tsinaidler'den ayrı tutmaya devam etmişlerdir…. Tsinaidler, Müslümanlar ile birleşerek 1348'de Trabzon topraklarına hücum ettiler. Sonra Trabzon İmparatoru tarafından cezalandırıldılar. (1377) Bu dönemde Canik (Samsun) Sancağı tarafında oldukları sanılıyor. Kısacası, Gürcüler iki halkı (Lazlar ileTsinaidler) birbirine karıştırdıkları için Lazlara Ça'ni demeye başlamıştır... Hakiki Ça'niler iki grup halinde Lazistan denen bölgenin güneyinde ve batısında yaşarlar. Bunlardan biri sonradan Trabzon'un batısına göç etmiştir. de hayatı boyunca 17 devlete son vermiş olan Fatih Sultan Mehmet, Trabzon'u zapt etti. Böylece o tarihe kadar Rum hükümdarlara tabi olan Laz halkı Osmanlıların idaresine girdi ve İslamıyetle'le tanıştı. Lazlar, nasıl oldu bilinmez, Şafi mezhebini kabul ettiler. Aslında bu Mezhep diğer Kafkas halkları arasında da yaygındır. Belki onlardan gelmiştir. Lazlar en geç Müslüman olan Kafkas topluluklarındandır. Gürcüler bile, aşağı yukarı yüz yıl önce gruplar halinde Müslüman olmaya başlamışlardı. (N. Marr, Bulletin de l'Academia de St. Petersburg, 1917, sf. 415-446) 1519'da, Yavuz Sultan Selim döneminde, Batum'un da ilavesiyle Trabzon ayrı bir eyalet haline getirildi. Bölgeyi 1640'da dolaşmış olan Evliya Çelebi, 5 sancak bulunduğunu açıklar: Canik, Trabzon, Günye(GONİA), aşağı Batum ve yukarı Batum… Lazlar'ın yaşadığı yerin merkezi Günye idi. Evliya Çelebi, Trabzon’a, "eski Lezgi vilâyeti" der… Halbuki, hem o, hem Katip Çelebi, hem de yabancı yazar Vivien De ste. Martin yanılmışlar, ses benzerliğinden Laz ile Lezgi (3) kelimelerini aynı sanmışlardır. Hele Kâtip Çelebi, bölge kavimlerine Lezgi adını verdikten sonra alt kabileleri şöyle sayar:
Megrel, Gürcüler, Abhaz (Abaza), Çerkez, Laz.
Arkasından Lazlar'ın Trabzon bölgesinde oturduklarını söyler. Ayrıca Trabzon'un güneydoğusunda Çepni dağlarındaki "İran şahına Allah gibi tapan" Şii Türk boylarından söz eder... Hem o, hem de Evliya Çelebi, Trabzon'un 41 nahiyesinden çoğunun "itaatsizliği"ni dile getirir. (Kâtip Çelebi, Cihannüma, sf.429; Evliya Çelebi, cilt 2, sf. 81, 83) Bundan bu nahiye beylerinin bir ölçüde Devlet otoritesi tanımadıkları, bildikleri gibi hareket ettiği anlaşılmaktadır. 1814-1817, 1818-1821 ve 1832-1834'de bölgede devlet'e karşı ayaklanmalar oldu. Bu dere beylere ilk darbe Trabzon Valisi Osman Paşa tarafından indirildi. Ancak dağlık arazi yüzünden Laz derebeyleri tam kontrole alınamadı ve Osman Paşa'dan sonra, tıpkı Güneydoğu Anadolu'daki Kürt beyleri gibi, başlarına buyruk harekete devam ettiler. Bölgeyi dolaşmış olan Koch, serbestiyetleri kısıtlanmış olmasına rağmen bu derebeylerin çoğunu yerinde bulduğunu belirtir ve 15 derebeylik sayar: Athina (Pazar), Bulep, Artişan (Ardeşen), Viçe, Kapisite, Arhavi, Kisse, Hopa, Hemşin, Makria (Makrial ), Gonia (Günye), Batum, Maradit (Maradidi), Perlevan ve Çat. Bu nahiyelerden bir kısmında Gürcüler'in hâkim olduğu görülmektedir. (Batum Arhavi) .Bir kısmı da Lazistan diye tanımlanan bölgenin sınırları dışında, Çoruh Nehri üzerinde idi. (Maradit, Perlevan, Çat) … Hemşin’de yaşayan halk ta diğerlerinden farklıdır.1851'de Acara bölgesi, Yukarı Gurya ile birlikte Lazistan sancağı haline getirildi, Batum sancak merkezi oldu. 1878'de Batum Ruslar'ın eline geçince, Rize sancak merkezi yapıldı. Rize, Atina (Pazar), Hopa ve 6 nahiye, 364 köy bu sancağa bağlı idi. Cumhuriyet ile birlikte Lazistan sancağı dağıtıldı, Pazar, Ardeşen, Fındıklı ilçeleri Rize'ye, Arhavi, Hopa da Artvin'e bağlandı. Laz tabiri bugün, halk arasında ayırım yapılmaksızın Karadeniz bölgesinin güneydoğu kısmında yaşayan herkes için kullanılır. Ancak gerçek Lazlar sadece Pazar ve Hopa ilçelerinde yaşıyanlar ve buradan göç edenlerdir. Batum'un güneyinde kalan bölgedeki az sayıda Lâz da 16.3.1921 tarihli antlaşma ile Türkiye'ye alınmıştır.Diğerleri yanlış olarak "Laz" sanılan başka boylardandır. Laz kökenli vatandaşlarımız iyi denizcidirler, hamsiye düşkünlükleri meşhurdur.Çay, tütün, mısır, kara lahana yetiştirirler, meyvecilikle uğraşırlar. Fırıncılık yaygın meslektir. Eskiden Rusya'ya gider, ekmek pişirirler, evlenip Müslüman yaptıkları Rus kadınlarla ülkeye dönerlerdi. Şimdi Rus kadınlar bölgeye geliyor, ve gene bizimkilerle evleniyor!.Laz kökenli vatandaşlarımız İslam'a taassup derecesinde bağlıdırlar. Lazca, iki gruba ayrılır: Doğu Lazcası, Batı Lazcası.Ayrıca küçük kollar vardır, meselâ Çala lehçesi.Ancak Lazca baştan başa Türkçe kelimelerle doludur. Lazcanın yazısı yoktur. Yazılı bir Lazca edebiyat yoktur. Bu da Lazcanın bir dil değil; "ağız" olduğunu ortaya koyar.Yine de Reşit Hilmi Pehlivanoğlu gibi bazı şairler yetişmiştir. Lazlar zamanla bu ağzı unutmuşlar, Kendilerine has bir şive ile Türkçe konuşmaya başlamışlardır.
ARTVİN :
BORÇKA Çifteköprü,Fındıklı,Düzköy
HOPA : Yukarıkuledibi,Esenkıyı,Alimislah,Pınarlar,Eşmekaya,Güvercinlik,Koyuncular,Dereiçi,
Kemalpaşa,Başköy,Yeşilköy,Çamlı,Yoldere,Üçkardeş,Kaya,Subaşı,Çamurlu,Büyükbaşı
RİZE
ARHAVİ : Kale mahallesi,Cumhuriyet mahallesi,Kireçli,Dereüstü,Ulaş,Dikyamaç,Gürgenlık,Konaklı,Yolgeçen,Yıldızlı,Kavak,Sırtoba,Arılı,Güngören,Tepeyurt,Şahinler,Soğucak,Boyuncuk,Ulukent,Balıklı,Küçükköy,Şenköy,Dülgerli,Kestanealan,Kemerköy
FINDIKLI : Aksu mahallesi,Tatlısu,Merkez,Liman,Ilıca,Hurriyet,Sahil,Yenimahalle,Çağlayan,YeniköySulakSümer,derbent Anılı Gürsu İlhamurlu Peynirciler,Saat Beydere MeyvalıÇınarlı
ARDEŞEN : Barış Merkez Yayla,Camii,BeyazkayaYamaçdere Tunca Bahar ,Elmalık,Şentepe ,Kavaklıdere,Düzlük,Seslıkaya,Esentepe,Kirazlık,Köprüköy,Duygulu,Şenyurt,Gündoğan,Mamganez,Bayırcık,Güney,Sinan,Pirinçlik,Akkaya,Işıklı ,Doğanay,Aşağı durak,Yukarı durak,Akdere,Eski armutluk
PAZAR : Güzelyalı,Kirazlık,İkiztepe,Merkez,Cumhuriyet,Beyaztaş,Soğuksu,Zafer,Güney,Darılı,Suçatı,Bucak,Şendere,Handağı,Hamidiye,Örnek,Derinsu,Balıkçı,Sivrikale,Aktepe,Hisarlı,Dernek,Elmalık,Yücehisar,Irmak,Ortayol,Merdivenli,Akbucak,Hasköy,Papatya,Sesizdere,Ocak,Kayağantaş,Sivritepe,Dağdibi,Kuzayca,Tütüncüler,Şentepe,Derebaşı,Şehitlik,Alçılı,Subaşı,Kocaköprü,Aktaş,Sulak,Akmescit,Topluca,Uğrak,Kesikköprü
ÇAMLIHEMŞİN : Köprübaşı,Dıkkaya,Topluca,Muratköy,Çayıdüzü
DÜZCE
AKÇAKOCA : Döngellı,Edilli,Aktaş,Tahirli,Göktepe,Nazımbey,Kalkın,,Hasançavuş,Uğurlu
DÜZCE MERKEZ : Ballar,Kabalak,Osmanca,Suncuk,Şekerpınar
BURSA
GEMLIK . Merkez,Katırlı
İSTANBUL
BEYKOZ : Merkez,Dereseki,Kaynarca
ÜSKÜDAR . Merkez,Reşadiye,Ataköy,Kadıköy,Paşaköy
YALOVA
MERKEZ : Kaplıca,Çınarcık,Vezpınar,Üvezpınar,Delipazarı,Kurtköy,Samanlı,Akköy,Kadıköy,Yenimahalle,Ortaburun
KOCAELİ
MERKEZ . Çubuklu,Osmaniye,Suadiye,Derbent,Maşukiye,Kestanelik,Altınova,Çaççukur,Güzelyalı,,Ereğli,Osmaniye,Suludere,Yalakdere,Altınova,Senayiye
SAKARYA
MERKEZ : Çaybaşı,Yeniköy,Değirmendere,Karataş,Akyazı,Hasanbey,Kazancı,Dokurcun,Kayabaşı,Karapürçek,Hocaköy,Geyve,Doğançay,Maksudiye,Hendek,Kocadöngel,Sapanca,Akçay,Baklaya,Dibektaş,Erdemli,Fevziye,Hacımercan,İkramiye,Kurtköy,Memnuniye,Şükriye,Selamiye
ZONGULDAK
MERKEZ .
BARTIN
Amasra,Çakrazova
Kaynak; Hayri Ersoy ve Recai Özgün laz tarihi ve kültürü alıntı
GÜRCÜLER
Genellikle Kafkas Gürcü ve Doğu Karadeniz kültürü hakimdir biraz yozlaşma görüselde bu gelenekler devam etmektedir Köyün bütününde günlük konuşma dili Gürcücedir. Bazı Türkçe kullanılan isimler dışında Acara-Guria lehçesi Gürcüce konuşulmaktadır. Köy halkı köyün otantik yapısını korumaya azami özen göstermektedir. Köyde halen 150 -200 yıllık eski evlere rastlanmaktadır. Bu evler özüne uygun olarak ustaca restore edilmekte, kendi tarihi dokusu içerisinde korunmaya çalışılmaktadır. Köyde eski imece usulü ( meci) çalışma devam etmektedir. Aileler baba mirası arazilerini erkek çocuklara devrediyor. Bu nedenle de köye dışarıdan insanların yerleşimi engellenerek kapalı toplum özelliğini sürdürmektedir. Evliliklerse, yine akraba olmayan sülaleler arası yapılmaktadır. Ancak bu gelenek günümüzde tüm köyün birbirine bir şekilde akraba olması sebebiyle çevre şehirler ve köylerdeki Gürcü ailelerle ilişki içine girmek suretiyle gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Yerli halk dışarıdan bir kişiye, ekonomik şartlar ne kadar gerektirse de, arazi satmamaktadır.Yada köy halkının buna rızası aranmaktadır. Köy halkının geleneksel yapıyı korumaktaki bu hassasiyeti son derece saygıdeğer bir davranıştır.Çağın getirdiği globalleşme süreci içerisinde, içine girdiğimiz arabesk kültür asimilasyonu tehlikesinde, kendini bu derece koruyabilmeyi başarmış, öz kültürü ve gelenekselliği kaybetmemekte bizlere göre daha fazla mücadele etmiş,bu köy halkı önünde, saygı ile eğiliyorum. Tüm hemşerilerimizi kültürel değerlerimizi korumakta ve geliştirmekte Melenağzı Köyü Gürcü halkı gibi davranmaya, nadide kalmış bu köyümüze sahip çıkmaya davet ediyorum.Efteni olarak adlandırılan yörede Hamamüstü ve Hacıyakup köyleri çevresinde yaşayan Gürcülerin hangi tarihte ata topraklarını terk ettikleri kesin olarak bilinmemekle birlikte, Rus Çarı Nikolay'ın Gürcüstan'daki Müslümanları yok etmek istediği ve bu göçün bu yüzden başladığı söylenir. Buradan hareketle göçün, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında, 1894-1917 tarihleri arasında hüküm süren Çar II. Nikolay döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Berlin Kongresi sonucu Osmanlı ve Rusya arasında 27 Ocak 1879'da İstanbul'da yapılan anlaşmayla 3 Şubat 1879'da başlayan resmi göç süresine rağmen Tzoniarililer köylerinden muhtemelen 1894 sonrasında ayrılmış olmalıdırlar. Anlatılanlara göre Batum limanından önce İstanbul'a, sonra Akçakoca, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun limanlarına göçmenler bırakılmıştır. Bu bir bölgede yığılmayı önlemekten çok, Batum limanında bekleyen binlerce insanın daha fazla mağdur edilmemesi için yakın limanları tercih etme yaklaşımı olarak değerlendirilebilir. Nitekim o dönemdeki Gürcü basınının, özellikle Kavkaz , Droeba , İveria ve Golosto gazetelerinin de belirttiği gibi, "İnsanlar ellerinde ne varsa, tüm mallarını, topraklarını çok ucuza satıp limana inmişler, nakliye güçlüğünden ötürü aylarca gemi beklemişler, bu bekleyişte bazılarının parası bitmiş ve çaresiz duruma düşmüşlerdir." Ancak Osmanlının bu iyi niyetli yaklaşımı topraklarını terk etmedikleri için bir kısmı Gürcüstan'da kalan ailelerin bir kez daha bölünmesine yol açmıştır. Tzoniarili Gürcüler arasında da bu duruma düşmüş insanlar vardır. Tzoniari köylülerinin bir kısmı, Yavuz adlı gemiyle Giresun limanına indirilerek o dönemlerde Keşap ilçesine bağlı bölgelerde yerleşmek için yer arayışına girmişlerdir. Bunlar, Tzoniari köyü sülalelerinden Çelebiler - Çelebioğulları Yavuzlar - Sakallar , Çakarlar - Yıldızlar , Güller - Abaklar - Urallar , Kılıçlar , Mezarcıoğulları ve daha pek çok sülaledir. Çelebiler - Çelebioğulları ve Yaslıların saptadıkları yer uygun görülmüş ve bu yerde Anbarala yahut Anbaralay olarak adlandırılan köy (Bugün Dereli ilçesine bağlı Anbaralan) kurulmuştur. Burada kısa süre içinde tarım arazisinin yetersizliğiyle karşılaşılmış ve yeni sıkıntılar baş göstermiştir. Anbarala kurulduktan sonra muhtemelen 1910'lara girilmeden köyün ileri gelenlerinden Memed Ali Çelebi Efendi yaptığı hac yolculuğu dönüşünde, Batum limanındayken tabiatının uygunluğunu duyduğu ve bir kısım Gürcünün bu limana bırakıldığını bildiği Akçakoca'da gemiden inerek yaşam için Anbarala'dan daha uygun yerler aramıştır. İç kesimlere doğru ilerleyerek Düzce'nin güneybatısında bulunan Efteni yöresine ulaşmıştır. Hemen hemen boş olan, gölüyle, akarsularıyla, yaylalarıyla, ovasıyla, tarım alanlarıyla ve ormanlarıyla mükemmel olan bu topraklara daha sonra eşini ve küçük oğlu İmam Osman Çelebi'yi de getirmiştir. Ancak kendilerinden önce Kafkasya'dan gelen Çerkezlerin tepkisiyle karşılaşmış, yerleştikleri yerin Çerkezlerin baltalık ormanları olduğu gerekçesiyle şikâyet edilmiştir. Eşinin ve çocuğunun kendisini izleyeceği düşünülerek karakoldan karakola teslim yoluyla ve yaya olarak kolluk kuvvetlerince Anbarala'ya geri götürülmüştür. Memed Ali Çelebi Efendi, yeniden Efteni'ye dönmüş, yine şikâyet edilmiş ve aynı yöntemle geri gönderilirken nakledildiği karakollardan birinin komutanı tarafından yetmiş yaşında olmasından dolayı serbest bırakılmıştır. Efteni'ye döndüğünde karşılaştığı üçüncü şikâyet üzerine gelen karakol komutanı Hacı Memed Ali Çelebi Efendi tarafından geri çevrilmiştir. Yerleşimi kesinleşince Anbarala'daki diğer çocuklarını, akraba ve komşularını da boş topraklara davet etmiş, birçoğu davete uyarak Efteni'ye gelmiş ve Hacı Memed Ali Çelebi Efendi tarafından kurulan bu köye aşağıdaki Ceneviz Hamamı'na izafeten Hamamüstü adı verilmiştir. Burada tarım, hayvancılık, arıcılık, avcılık ve balıkçılığı uğraş edinen Gürcüler kendilerine 10-'den yakın olmayan yerleşim birimlerinde Çerkezler, Abazalar ve yerli Türklerle karşılaşmışlardır. Burada yaşayan birkaç Ermeni aile bir süre sonra bölgeyi terk etmiş, diğerleri dil ve kültür farklılıklarına rağmen, zaman içinde Ordu, Trabzon ve Giresun göçmenleri de alarak, başlangıçtaki sürtüşmeleri aşıp uyumlu yaşamaya başlamışlardır.
Amasya
- Merkez:
- Merzifon: Merkez mahallerinde vardır. AKP Genel Başkan yardımcısı Akif Gülle
- Taşova: TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin buralıdır.
- Suluova:Akp'li Belediye Başkanı buralıdır.
Bursa
- İnegöl: Çaylıca, Fevziye, Gülbahçe, Hasanpaşa, Hayriye, Muratbey, Sulhiye, Tüfekçikonak, Bahçekaya,Hilmiye,Mesruriye,Hamidiye,Karakadı,Güneykestane,Elmaçayır,Çiftlik, saadet (İnegöl belediye başkanı Hayriye köyündendir)
- Kestel : Alaçam,Osmaniye
- İznik : Hacıosman,Kırıntı,Elmalı,
- Gemlik: Haydariye, Hamidiye, Adliye
- Orhangazi: Hamzalı
- Merkez: Baydın
Diyarbakır
- Ergani : Ortayazı
Düzce
Gürcü köyüne Gürcü çiftlikte örnek.verilebilir.Mesela Gürcü çiftlik'in %90 'ı9na yakın bir miktarı Gürcistan’dan göçüm soylananlardan oluşmuştur.ayrıca Kaynaşlı ilçesinin Şimşir mahallesinde 50 yıl öncesinden göç etmiş,yaklaşık 40-45 hanelik %100 Gürcüler bulunmaktadır.Düzce’deki diğer Gürcü köyleri Fındıklı Aksu köyü-Muncurlu köyü-Doğanlı köyünün bir bölümü-Gürcü Asar-Çilimli Hızar dere ve Çilim ilçesinin büyük bir bölümü.Akçakoca da Çiçekpınar(şipir köyü) ve Melenağzı (Melan)köyü % 100 ü Gürcü olmakla birlikte Gürcü dilini halen konuşmaya devam etmektedirler.
Giresun
Kastamonu
- Çatalzeytin : Hamidiye
Kocaeli (İzmit)
- İzmit : Şirinsulhiye Köyü, Nusretiye Köyü, Balaban Köyü, Hamidiye köyü,Eşme Ahmediye Köyü
- Gölcük : Nüzhetiye Köyü,Hasaniye Köyü,Nimetiye Köyü, Lütfiye Köyü, İhsaniye, Ferhadiye ...
Ordu
- Akkuş : Dumantepe, Esentepe (Kabakulak)
- Çaybaşı : Kurudere Köyü, Söylemez Yenimahalle, Sarıcaerik-Çınar Mahallesi, Akbaba Köyü, Akkaya Mahallesi, Eğri Bucak-Çilader (Manastor), Köklük
- Fatsa: Bozdağı Köyü Kabakdağı Köyü, Sazcılar Köyü, Yusuflu Köyü,Bacanak köyü,duayeri köyü, Yenikent Köyü,Tahta başı köyü,Hoylu köyü
- Gölköy : Cihadiye Köyü, Paşapınar Mah, Yuvapınar Köyü, Manastır Mahallesi, Kındıra Mahallesi, Elmaalan Mahallesi, Meşealan Mahallesi, Kuşluvan Mahallesi, Çatak Köyü,(Yusuflu mah.) Konak Köyü, İç Yaka Köyü, Samanlıcek,
- Ulubey : Yeni Sayaca,
- Ünye : Güllük Mahallesi, Hızarbaşı Günlük Mahallesi, Torunoğulları (Söğüt) Mahallesi, Çatalpınar Köyü, Hızarbaşı Kumarlı Köyü,Dönüklü Mahallesi, Mitrabol, Alivara Köyü, Zembek (Aydıntepe) Köyü, Yağköy, Erenyurt Beldesi, Başköy, Tepeköy, Gobi-Göbü Köyü, Elemen, Avidere, Saylan, Kürtdere, Kurudere, Yüceler Köyü, Şenbolluk Beldesi Ziliftar Mahallesi
- İnkur Beldesindeki Köy ve Mahalleler:
Çaloğlu Mah. veya Fatih Mahallesi, Yenikent (Armutluk) Mahallesi, Kelas (Çınarcık) Mahallesi, Kurna Mengen Mahallesi, Çataltepe, İncirli
- Tekkiraz Beldesi ve Çevresindeki Köy ve Mahalleler:
Tekkiraz Belde Merkezi, Kıran Mahallesi, Armuttepe Mahallesi, Veli Bayraktar Mahallesi, Kıran Köyü (Ginapor), Macahleli (Belen) Mahallesi, Koruklu Mahallesi, Nureddin Köyü, Kirazara, Sarıgöl, Kozbüküm (Yenikızılcakese), Kızılkaya, Ergen Düzçiftlik Mahallesi
- Yenikent Beldesindeki Köy ve mahalleler:
Yenikent Merkez (Çamurluk) Mahallesi, Ekincik Köyü, Meşedüz Mahallesi (Boynuzlubatak), Tekneli Mahallesi, Meliktepe Mahallesi, Kıran (Taşocağı ve Çevresi) Mahallesi
- Yeşilkent Beldesi’ndeki Köy ve Mahalleler
Selviler Köyü
- Korgan : Sarıalıç Köyü,Yeşilalan köyü
- Kumru : Güneyce Köyü, Divane Köyü,Yemişken, Yemişhan, Akçadan, Yaylacık, Akçakese, Pencik (Esence), Çubuklu Köyü
- Perşembe : Tongeldüzü, Gacalı, Kalkancı, Burhaneddin, Boztepe, Tepeköy, Teyineli, Yokuşdibi, Dereiçi, Yeniköy (Yağmurlar), Çaka, Kocadüzü
Rize
- Pazar: Hamidiye Köyü
Sakarya (Adapazarı)
- Akyazı : Reşadiye, Şerefiye,küçük(bir bölümü)
- Hendek : Hamitli Köyü,Eski Bıçkı Köyü, Güldibi, Hicriye, Hüseyinşeyh Köyü (Bir bölümü), İkbaliye (Sıtmapınar), İlimbey, Karaçökek Köyü (Bir bölümü), Lütfiye Köşkü Köyü, Muradiye, Nuriye, Süleymaniye,Kızanlık
- Kocaali : Köyyeri,
- Pamukova : İlimbey
- Karapürçek : Mecidiye, Ahmediye, Kanlıçay
- Sapanca: Mahmudiye köyü,Yeni mahalle Erenler köyü ve Sapancanın büyük bir bölümü
- Merkez: Hızırtepe mh.
GEYVE:
NURİOSMANİYE KÖYÜ
Samsun
- Çarşamba: Kestanepınar, Karamustafalı
- Salıpazarı: Muslubey,Alan köy (karadere mh.).Alan-yaykün.
- Ladik: Aslantaş, Hacıalipınar Mah. (Kiremithane)
- Terme : Akçay, Kocamanbaşı, Kaynarpınar Beldesi Yağdaş Köyü, Kuşca Köyü, Kuşcağız (Sarıhasan) Köyü,KESİKKAYA KÖYÜ
Bafra- Köseli köyü
Sinop
- Erfelek : Abdurrahmanpaşa, Değirmencili, Hamidiye, Veysel,Tombul,Tekke
- Merkez: Erikli,Tangal, Avdan, Tangaloğlu, Göller, Karapınar,Ahmetyeri,
AYANCIK :Tevfikiye Gürcüleri 1. Sınıf,Mestan Gürcü köyü Aktas mah. TÜRKELİ .Haci köyü,Sazkışla, Kuz köyü,Yapraklı köylerinde Gürcü sülaleler bulunmaktadır
Tokat
- Erbaa : Zoğallıçukur
- Niksar : Fatlı, Sorhun,_Niksar, Akınca, Tepeyatak, Ekincik, Mercimekdüzü,Örenler
Yalova
- Çınarcık : Teşvikiye (Zindan,ortaburun köyü'nün bir bölümü
- Termal : Merkez ( Gökçedere köyü)
Armutlu:
Hayriye,Selimiye
Kaynak: M.Vanilişi.A.Tandilova Gürcü tarihi ve kültürü kıtabında alıntı,ve ayrıca www.Macaheli .net
HEMŞİN
Kalabalık aile yapısına sahip köyde,Hopa Hemşinlilere özgü,hemşince denilen bir dil konuşulur.esasen Ermenicenin bir dialekti olan bu dil,yöreye özgüdür.düğün cemiyetleri tulum ile olan köyde,Hopa Hemşin,üçayak,Artvin temurağa horonları ve çevre Rize Hemşin
köylerinin etkisi ile Rize Hemşin horonu oynanmaktadır.Hemşinliler m.ö ikinci yüzyılda Horasandan gelip İranınHamadan bölgesinde 400 yıl kalmışlardır,daha sonra Kars, Arpaçay ilçesinin doğusuna buradan da 623 yılında İran Bizans savaşında Çoruh nehrini aşıp bu günkü yerlerine yerleşmişlerdir Arsaklı ve Saka Türklerinin bir boyudur. Birçok savaşa sahne olan Ermenistan’da,Kafkasya’daki Arapların baskılarına dayanamayınca Ermeniler isyan edip,batıya göç etmeye başlarlar 789-790 yıllarında 12 bin Ermeni Hemşin topraklarına girdi ve bugünkü Hemşin’in bulunduğu yere bir kent kurdular buraya da kendi isimleri olan Hamanaşen adını verdiler bu ad zamanla Hemşin’e dönüştü. Hemşinlilerde diğer eski kavimler gibi 16. yüzyıldan itibaren Müslümanlığı kabul etmişlerdir,Lazlarda deniz kenarında yerleşirken Hemşinliler içeriye doğru dağlık bölgeye yerleşmeyi tercih etmişlerdir.Hemşinliler Cumhuriyet ilk yıllarında batı bölgelerine göç etmeye başlarlar göçler Düzce, Adapazarı,İzmit,Bursa’ya yerleşmişlerdir,.Hemşinliler eskiden Oğuz Türkçesi konuşurken daha sonra bu bölgeye gelen çok sayıda Ermenilerle birlikte yaşamaya başladıktan sonra Ermeni dil kültürünün etkisinde kalmıştır.Halk arasında bu dil Hemşince olarak bilinmektedir Hemşinliler M.Ö. ikinci yüzyılda Horasandan gelip İran’ın Hamadan Bölgesinde dört yüz yıl kalmışlardır. Daha sonra Kars’ın Arpaçay İlçesinin doğusuna, buradan da 623 yılında İran- Bizans Savaşı sırasında Çoruh nehrini aşıp bu günkü yerlerine yerleşmişlerdir. Arsaklı ve Saka Türklerinin bir boyudur.Bir çok savaşa sahne olan Ermenistan’da ve Kafkasya’da ki Arapların baskılarına dayanamayan Ermeniler isyan edip batıya göç etmeye başladılar. 789-790 yılları arasında 12 bin Ermeni Hemşin topraklarına girdi ve bu günkü Hemşin’in bulunduğu yerde bir kent kurdular. Buraya kendi isimleri olan HAMANAŞEN adını verdiler. Bu ad zamanla Hemşin’e dönüştü. Hemşinliler de diğer eski kavimler gibi 16. Yüzyıldan itibaren Müslümanlığı kabul ettiler. Lazlar deniz kenarlarına yerleşirken, Hemşinliler sahilden uzak, dağlık bölgeleri tercih ettiler. Hemşinliler, Cumhuriyetin ilk yıllarınsa batı bölgelerine göç etmeye başladılar. Göçler daha ziyade Karasu, Kocaeli ilçeleri ,ile Düzce ili ve Akçakoca’ya olmuştur. Ayrıca İstanbul ve Bursa illerinde de toplanmışlardır. Hemşinliler eskiden Oğuz Türkçe’si ile konuşurken, daha sonra bu bölgeye gelen çok sayıda Ermenilerle birlikte yaşamaya başladıktan sonra Ermeni dil kültürünün etkisinde kalmıştır. Halk arasında bu dil Hemşince olarak bilinmektedir.
ARTVİN : Borçka (Muratlı),Hopa ( Kemalpaşa) Hopa
RİZE : Çayeli,Pazar,Fındıklı,İkizdere,Çamlıhemşin( Ortaköy,Fırtına,Büyükdere,Piskale
Ağabeyçe ),Hemşin ( Akyamaç,Bilenköy,Çamlıtepe,Hilal,Kantarlı,Leventköy,Nurluca
Yaltkaya )
ADAPAZARI : Karasu ,Ortaköy
DÜZCE : Akçakoca,Gümüşova
Trabzon,Ordu,Giresun,Samsun,Erzurum,Ankara,İzmit,Bursa,İstanbul da az sayıda hemşinliler vardır.1915 yılında göç etmişlerdir,suni müslümandırlar
Kaynak: Hemşinliler Eğitim ve Kültür derneği 29-11-2007
MANAVLAR
Özellikle Batı Anadolu'da yoğunlaşan Türk soylu halk. Türkologlar'a göre manavlık, Anadolu'da ilk yerleşik hayata geçen Türkleri tanımlamada kullanılan bir sıfattır. Bu sıfat, yerleşik hayatı benimsemiş Türkler'i, Osmanlı'nın son dönemlerinde yerleşik hayata geçmeyen Türklerden ve Anadolu dışındaki Osmanlı topraklarından gelen müslüman halktan ayırmak için kullanılmıştır. Manavlar hakkında en çok kabul edilen bilimsel görüş göçebelikten yerleşmiş (Yörük) nüfus dışında eskiden yerleşmiş Türki köylülerdir.Ancak manavların orjini hakkında genel bilimsel çevrelerce kabul edilmeyen alternatif görüşler de bulunmaktadır. Bu farklı görüşün başında, Manavlar'ın Türkler'in Anadolu'ya gelmesiyle Rum ve Anadolu halkının Türkleşmesi sonucu ortaya çıktığına yöneliktir. Burada Rum ve Anadolu halkının kendi dillerini unutarak Türkçe konuşmaya başlamasının nasıl olduğu belirsizdir. Bu görüşe göre Manavlar, bin yıllık süreç içerisinde Türk kültürünün bir parçası olmuşlardır.Manav tarihini araştırmak için Rum Selçuklu döneminin ve Haçlı Seferleri döneminin iyi analiz edilmesi gerekir. Günümüzde Rum Selçuklunun özellikle etkili olduğu Güneydoğu Marmara ve İç Anadolu bölgesinde Manav adı verilen grubun yoğunlaştığı görülmektedir. Selçuklu döneminde Güneydoğu Marmara ve İç Anadolu'ya sahip Rum Selçukluları döneminde Anadolu halkı Haçlı seferlerinden büyük zarar görmüş, pek çoğu katledilmiş ve giderek Selçuklu safına yönelmişlerdir. Kuşkusuz ki, Güneydoğu Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde Konya, İznik, Bursa gibi kentlerin çevresine yerleşen Selçuklu-Oğuz ve İranı unsurlar ile kaynaşmışlardır.Bugün yapılan araştırmalarda, Türkiye'nin farklı köşelerinde manav kavramının farklı anlamlarda kullanıldığı sonucuna da ulaşılmaktadır:Özellikle Güney Marmara ve Ege köylerinde 17. yüzyılda Yörüklerin zorla iskan edilmelerine karşılık, önceden kendi isteğiyle bölgeye yerleşmiş olan Türkmen boylarının; zorla iskan edilenlerden kendilerini ayırt etmek için kendilerine manav dedikleri tespit edilmiştir. Hatta 16. yüzyılda yerleşik düzene geçtiği tespit edilen bazı Türkmen aşiretleri kendilerine 17. yüzyıldan sonra manav demektedir. Aynı şekilde, 17. yüzyıldan sonra zorla yerleşik hayata geçen Yörükler, kendilerinin artık manav olduğunu dile getirmektedirler. Güney Marmara'da manav "Yerleşik hayata geçen Yörük" anlamında kullanılmaktadır. Örneğin; Balıkesir'de böyledir . Batı Anadolu'nun bazı köylerinde yapılan araştırmalarda ise Manavlar'ın sürekli Balkanlara ve Peçenek-Kumanlar'a atıf yapması ve kendilerini Peçeneklerle özleştirdikleri görülmektedir. Balkanlardan gelen Türk anlamında kullanılmaktadır. Akdeniz bölgesinde ve Batı Anadolu'da yerli olmaktan ziyade ovalarda yaşayan Türkmen aşiretleri anlamında "manav" tabiri kullanılmaktadır. İç Anadolu ve Güneydoğu Marmara'nın bir kısım yerleri ile Batı Karadenizde ise "eskiden beri yerli, Anadolulu" anlamında kullanılmaktadır. Bu yüzden, Manavlar için tek bir çıkarsama yapmak doğru değildir. Günümüzde manavlar, Türk etnisitesinin bir kısmını oluşturan etnik grup ve etnik gruplardır.Osmanlı'nın yıkılmasından sonra ise Balkan, Karadeniz, Kırım veya Kafkas Muhacirlerinden olmadığı yönünde ve muhacirlik kavramına karşı kullanılan bir kavram olarak kısmen de olsa anlam kayması yaşamıştır. Zira, Osmanlı'nın ilk ve orta dönemlerinde manavlık daha çok, "göçebe hayat/Yörüklüğe devam eden/özel hukuk tanımayan" kavramının zıttı anlamında kullanılmakta idi.Manav sözcüğünün kökeni hakkında iki görüş bulunmaktadır. Birincisi Yunanca kökenli olduğu, diğeri Türkçe kökenli olduğu yönünde. Bunun dışında etnik grup anlamında bir iş kolu olan manav faaliyetlerinden alıntılandığı da belirtilmektedir.
Yunanca Kökenli Olduğu Görüşü:Manav kelimesi, Yunanca asıllı bir sözcük olup Türkçe'ye Ortaçağ'da geçmiştir. Yunan dilinde manavis, "100 yıldan önce" anlamına gelmektedir. Uzun süredir belli bir bölgede yaşayan halk için, "bilindi bilineli burada yaşayanlar" anlamında kullanılmaktadır.
Türkçe Kökenli Olduğu Görüşü:Bu görüşe göre, manav sözcüğü manaptan veya managtan gelmektedir. Manap kelimesi, öz-Türkçe bir sözcüktür. Zira, "Manap" ifadesine "Orhun kitabeleri"nde de rastlanmaktadır ve Bey anlamına gelmektedir . Bu yüzden Manav sözcüğünün; Türkistan’daki Kazak-Kırgız ve Sibirya’daki Yakut (Saha) Türkleri’nde kullanılan, koruyucu soylu kişi ve boy beyi anlamına gelen “Manap” ve “Manag”dan geldiği sanılmaktadır.Eski Türkçe’de “v” sesinin olmamasından dolayı, “Manap” sözcüğündeki “p” ve “Manag” sözcüğündeki “g” sesinin yumuşayarak “Manav” sözcüğünün ortaya çıktığı düşünülmektedir. (Örneğin; berim=verim, takuk=tavuk, kagun=kavun vb gibi.) “Manap”ın; Çağatay Türkçesi’nde “asilzâde, asâlet, beyzadelik”, Kırgız Türkçesi’nde “feodal kabilelik üst tabakasının mümessili” veya “Kırgız Lideri”, Kazak Türkçesi’nde “ağa, bey” ile “Manag”ın; Yakut (Saha) Türkçesi’nde “koruyucu, güdücü, bakıcı” anlamlarını taşıması ve de Türkistan’ın kuzey bozkırlarında yaşayan Kırgız ve Kazakların boy ve oymak başlarına “Manap” demeleri ile 1860’larda Kırgızlar’dan Bugu (Geyik) kabilesi ve Sari Bağış boylarının başlarında Manapların yer alması olguları da, “Manavlar=Yerli Türk/Türkmen” görüşünü desteklemektedir.Kırgızistan'daki Manas destanında yer alan ve soylu beylere verilen Manap ifadesi de bunlara ilave edilebilir.
İş Kolundan Türediği Görüşü:Diğer bir yanda, "manav" sözcüğü, Türkçe'de çiftçilikle uğraşan ve geçimini ürettikleri ürünleri satarak geçinen anlamına da gelmektedir. Anadolu'ya ilk göçen Türkmenler, yerleşik hayata geçip tarım faaliyetlerine başlamış olmalarından bu sözcük kullanılmış olabilir. Bu görüşü destekleyen bir durumda, Osmanlı kayıtlarında saraya ve İstanbul'a sebze-meyve temin eden köylere "manav köyleri" tabiri kullanılmasıdır. Zira hayvancılığın yapıldığı köylere "kasap köyleri", arıcılığın yapıldığı köylere "kovan köyleri", ormancılığın yapıldığı köylere "tahtacı köyleri" şeklinde tabirlerin kullanıldığı görülmektedir. Bu görüşe göre manav sözcüğünden, tarımla uğraşan Türkmen köylerine takılan bir lakap kastedilmektedir. Daha sonra bu köyler, 18.yy'la birlikte muhacırlerden, hala konar-göçerliğe devam eden Türkmenlerden ve Anadolu'ya gelen diğer unsurlardan kendilerini ayırt etmek için manav lakabını ön plana çıkarmaya başladılar. Zira günümüzde Anadolu'da kendilerini Kasap, Kovan veya Tahtacı olduğunu söyleyen topluluklar da vardır.
Bizans kayıtlarında, Manav tabiri; 1291 tarihindeki kayıtlarda geçmektedir. Yıldırım Bayezid döneminde İstanbul’un alınması amacıyla yapılan kuşatma kaldırılırken, yapılan anlaşma gereği Sirkeci’de bir Türk mahallesi kurulması şartına uygun olarak Göynük ve Taraklı’dan 760 hane Manav İstanbul’a yerleştirilmiştir. Yani İstanbul’a yerleştirilen ilk yerleşmiş Türklerin, bu yöreden giden “Manavlar” olduğu kaynaklarca da doğrulanmaktadır.
Türkmen Kökenlere Dayandıkları Görüşü Anadolu'ya göç ederek gelen Türkler'den bazıları yerleşik hayata geçerek tarım faaliyetlerinde bulunmaya başlamışlardır. Buna bağlı olarak manavlık, “Batı Anadolu’ya dışarıdan gelen (göçmen/muhacir) ve göçebelikten yerleşmiş (Yörük) nüfus dışında eskiden yerleşmiş köylere / köylülere verilen ad veya “Yerli Halk”, “Yerleşik Türk / Türkmen Topluluğu” ya da “Yerli olan, muhacir olmayan” ve yahut “hareketli nüfusa karşın yerini değiştirmeyen, devamlı olarak orada oturan “Türkçe dışında dil bilmeyen” topluluk üyeleri olarak tanımlanmaktadır. Bu yaklaşıma göre Manavlar, Anadolu Selçuklu'nun bakiyesi olan Türkmen halk ile Osmanlı döneminin 17. yüzyıl öncesi yerleşen Türkmen halkıdır.Balkanlara Karadeniz'in kuzeyinden gelen ve Hıristiyanlığı kabul eden Peçenekler ve Kumanlar gibi Türk toplulukları da dönem dönem Bizans tarafından Anadolu'ya yerleştirilmiştir ve bu toplulukların, yerleşik hayata geçen Oğuz Türkleriyle kaynaşarak bir kısım Manavları oluşturduğu da düşünülmektedir.Cevdet Türkay'ın "Osmanlı İmparatorluğu'nda Oymak, Aşiret ve Cemaatlar" adlı eserinde belirtilene göre Manavlar "İçel sancağı, Anamur kazası (İçel sancağı), Manisa kazası (Saruhan sancağı) Düşenbe kazası (Ala iye sancağı) gibi yörelerindeki yörükan taifesidir." Diğer bir deyişle, Manavlar aslında göçebe Türkmenler olup Anadolu'nun çeşitli yerlerine dağılmış bulunmaktadırlar.
Dayanakları : Bazı araştırmacılara göre Manavların, Türk soylu olduğunu gösteren en önemli delil, Mongolid karakteristikleridir; Manavlarda gözlerdeki çekiklik ve yuvarlak yüz hatları hemen farkedilebilir.Araştırmacılara göre başka bir delil ise, manavların eski sosyal yaşamda büyük önem tutan ipek böcekçiliğidir. Özellikle Marmara Bölgesi'ndeki manav köyleri Orta Asya'dan gelen alışkanlıklarıyla ipek böceği üreticiliği yapmaktadır. Örneğin; Osmanlı döneminde Bursa'daki ipek kumaşların üretiminde bu ipek böceği üretimini yapan manav köylerinin payı büyüktü. Son yıllara kadar manav köylerinin en büyük geçim kaynağı ipek böcek yetiştiriciliğiydi ve hala bunu sürdüren köyler mevcuttur.Manavlar, Türkçe'den başka bir dil anlamazlar. Türkçe'den başka sözcükler-ünlemler kullanmazlar. İkinci dilleri ya da mahalli dilleri yoktur.Geçmişte, yerleşik hayata geçen veya Yerleşik düzene adapte olan Türk toplulukları, Konar-Göçerliğe devam eden Yörük-Türkmen toplulukları ile sorunlar yaşamışlardır. Hatta, Manavlar, konar-göçerliğe devam eden Yörük-Türkmen grupları tarafından yerleşik hayata geçtikleri için küçümsenmişler ve her zaman alaya alınmışlardır. Çoğu zaman Konar-Göçer Yörük ve Türkmenler, göç yolunda karşılarına çıkan yerleşik (manav) Yörük ve Türkmen köyleriyle ters düşmüşlerdir. Bazı zamanlar, Konar-Göçer gruplar manav köylerini talan etmişler ve yerleşik köyler üzerinde baskı kurmuşlardır.Son derece uysal, mülâyim ve başkası tarafından söylenenlere fazla karşı çıkmayarak yani tartışmayarak geleneksel yaşamlarını sürdüren Manavlar kendi ifadeleri ile; “yedi kez düşünmeden adım atmayan”(yavaş davranan) bir yapıya sahiptirler. Bu uyumlu ve uysal yapıları, başkalarına “sen bilirsin” ya da “siz bilirsiniz” ifadesinin sık kullanılmasında da kendini göstermektedir.Osmanlı döneminde Manavlar, uzun yıllar Rum köyleri ile komşuluk yapmışlar ve uyumlu kişilikleriyle onlarla iyi geçinmeyi başarabilmişlerdir. Ancak kız alıp verme konusunda son derece tutucu davranıp Rumlarla kaynaşmamış ve kendi geleneklerini koruyabilmişlerdir.Birinci Dünya savaşı sonucunda Osmanlı'nın gittikçe toprak kaybetmesiyle, eski Osmanlı topraklarından Boşnak, Arnavut, Çerkez , Laz, Gürcü gibi anadili Türkçe olmayan göçmenler ile Muhacir diye adlandırılan ve Balkanlar'dan gelen Türk kökenli gruplar Anadolu'ya göçmüşlerdir. Bu dönemde yerli köyler kendilerini göçmenlerden ayırmak anlamında Manav olduklarını belirtmeye başlamışlardır.Manavlar dışa açılmayı pek tercih etmediklerinden uzun yıllar bu müslüman göçmenlerle dahi evlilik yapmamışlardır. Manavlar geleneklerine bağlı olduklarından daha çok köy yaşamını tercih etmişlerdir. Şehirlerde da yaşayanları azımsanmayacak kadar çoktur.
Yaşayış Tarzlarındaki Benzerlikler :Manavlar'ın gelenek-görenek itibariyle ve yaşam biçimi itibariyle incelendiğinde, kültür bakımından yörükler ile çok büyük bir farklılık olmadığı görülmektedir. Farklılaşma noktası, yerleşikliğin getirdiği özelliklerde görülür.Manav köyleri genelde düzlük ve ova yerleşmeleridir. Manav köyleri plansız ve gelişigüzel oluşmuş köylerdir. Evler derme çatmadır. Belirli bir plan yoktur. Köylerdeki ve evlerdeki plansızlık göçebe hayatın en büyük izleridir. Köyler genelde, her gelenin plansızca yerleştiği bir öbek şeklindedir.Muhacır köyleri ile karşılaştırıldığında, oldukça bakımsızdır. Çevredeki düzenli, bakımlı Muhacır Türk köylerinden hemen ayırt edilebilir.Manav köylerinin beslenme alışkanlıkları ile Yörükler’in beslenme alışkanlıklarında çok büyük farklılık yoktur.Güney Marmara'daki manav köyleri ile Antalya, Bergama ve Mersin civarındaki manav köylerinde gerekse Kastamonu manav köylerinde; "bengi", "mengi" veya "bengü" adı verilen "Şaman" izlerinin bulunduğu ritüelleşmiş oyunlara rastlanmaktadır. Bu veri, Anadolu'daki manavlar'ın ortak özelliklere sahip olduğu ve Orta Asya kültürüne sahip olduğunu göstermektedir.Manav köylerindeki "Eşikte yani kapıda oturulmaz", "eşiğe basılmaz", "yanan ateş söndürülmez" biçimindeki manav inanışlar, Şaman dönemini izlerini yansıtmaktadır.Manav köylerinde şehirlerde kullanılmayan "8. ve 9. yüzyıl Türkçesi"ne ait sözcüklere de rastlanır: "künge", "kiğiz","katun", "yavuz", "yavuklu", "eybek", "yaşmak", "pörtlek", "zorbek", "aka", "ani" gibi...Özellikle Eskişehir,Bilecik, Konya ve Sakarya ile bazı Balıkesir manav köylerinde oyunlar yörüklerde olduğu gibi "kaşık"la oynanmaktadır.Tüm manav köyleri dini açıdan "Sünni-Hanefi"dir.
Manavların Kökeni Hakkında Farklı Görüşler
1. Görüş = Manavların Türkleşmiş ve Müslümanlaşmış Rum ve Anadolu halkı olduğu :Bu görüşlerin başında Manavların, Selçuklu döneminde Anadolu'da müslümanlığı kabul eden yerli Rum ve Anadolu halkı olduğu görüşü gelmektedir. Buna göre, Fırat nehrinin batısındaki halklar, Türkmen ve İslam istilası karşısında İslamiyeti kabul edip Türkleşmişlerdir. Türklerin yönetimi öncesi dönem olan Roma döneminde ise Anadolu'da İyon kültürü baskın kültür olmuş, Anadolu'nun tüm halklarını İyon=Rum medeniyeti altında birleşmişti. 10. yy'dan sonra Anadolu'da İslam ve Türk kültürü baskın kültür olmuş ve Anadolu'nun tüm halkları Türk-İslam medeniyeti altında birleşmiştir. Bu görüşe göre manavlar "Anadolu Türkü" olarak tanımlanabilir.Bu görüşü ileri sürenler, Türkçedeki "manav" sözcüğü ile Rumcadaki "manavis" sözcüğünün aynı kökenden geldiğini ve Rumların bazen kendilerinin manav olarak da nitelendirdiğini de belirtmektedir.Bu görüşe karşıt eleştiriler, manavların Müslümanlaşan Rumlar olmadığını gösteren tutarsızlıkların bulunmasına yönelik getirilir: Bu görüşün temel tutarsızlığı, Anadolu'nun yerli ve medeni halkının nasıl olur da kendi dilini kaybedip asimile olabileceği sorusunun yanıtlanamamasıdır. Anadolu kültürüne göre daha düşük seviyede ve göçebe kültüre dayanan Türk kültürü, yerli kültürü nasıl ekarte edeceği sorusunun karşılığının olmamasıdır. 2. "Köklü bir geçmişi ve dili olan Rumlar, kendi dillerinden tamamen nasıl uzaklaşıp göçebe dilini kullanmaya başladılar? Hiç olmazsa pekçok Rum sözcüğün, gramerin ve cümle yapılarının Manav köylerinde kullanılması gerekmez miydi?" sorusunun cevaplanamaması. 3. "Rumların Güçlü Ortodoks yapıları ve İstanbul Patrikhanesi, Türklerin asimilasyonuna ve istilasına karşılık veremedi mi? Manavların inançlarında Ortodoks-Hristiyan izlerine niye rastlanılmamaktadır?" sorularının cevaplanamaması. Onlara göre, Manavların, müslümanlaşmış Rum olduğu görüşü özellikle Kurtuluş Savaşı yıllarında İngilizler ve Yunanlar tarafından çıkarılmış ve Anadolu'da benimsetilmeye çalışılmıştır. Buna göre İngilizler, Batı Anadolu'da daha geniş bir parçayı Yunan kontrolüne verebilecekti. Siyasi amaçlar uğruna türetilmiş bu görüşün hatalı olduğu, Manavlar üzerinde Kurtuluş Savaşı'ndan sonra yapılan araştırmalarla ve folklorik-antropolojik alan çalışmalarıyla ortaya konulmuştur. Manavlarda özellikle Şamanizm'in yansımaları ve Dil-Fonetik özellikleri, Rum ya da Anadolu halkı olduğu görüşünün karşısına çıkmaktadır.
2. Görüş = Bir kısım Manav halkının Peçenek-Kuman kökenli olduğu :Rum medeniyetinin içinde Balkanlar'dan gelip Bizans kralı tarafından Anadolu'ya yerleştirilen ve doğudan gelen akınlardan korunmak amacıyla yerleştirilen sayısı azımsanmayacak kadar Türki Peçenek-Kıpçak-Kuman-Uz topluluğu da vardı. Bizans kayıtlarına göre, Müslüman-Türkler Anadolu'ya gelmeden önce binlerce Türkçe konuşan insan da yaşamaktaydı. Buna göre bir kısım Manavlar, bu Türklerin devamıdır.
3. Görüş = Manavların Rumdan Ziyade Anadolunun Türkleşmiş yerli halkı olduğu :İlginç bir görüş ise, Manavlar'ın Kürtler'le benzer genetik yapı taşıdığına yöneliktir. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Sazcı'nın yaptığı etnik grupların genetik yapıları araştırmasında, Kürtler ile Manavlar’ın genetik yapılarının birbirlerine yakın olduğu sonucuna ulaşılmıştır ve bu sonuç Toronto’da düzenlenen Amerikan İnsan Genetiği Birliği’nin yıllık toplantısına bir bildiri halinde sunulmuştur.
Manavların Yaşadığı Yerler :Kendilerini Manav olarak ifade eden Türkler ağırlıklı olarak Batı Anadolu'da ve Marmara bölgesinde yaşamaktadır. Manavlar'ın ve manav köylerinin bulunduğu iller şöyledir. Lakin, farklı yörelerde manav sözcüğü farklı anlamlarda kullanılabilmektedir:
|
|
|
Kaynak:Kandıralılar derneği vakfı,Sümeryye Köktürk
Türkmen ve Yörük Grupları
|
Yörük ve Türkmen grupları |
Cemaat Adedi |
Hane Sayısı |
Mücerred |
Bulundukları Bölgeler |
1 |
Ak Keçilü Yörükleri |
187 |
9.874 |
2.091 |
Birecik, Kütahya, Mardin |
2 |
Ak koyunlu Türkmenleri |
228 |
9.070 |
2.193 |
Afyon, Bozok, Kütahya, Uşak, Sivas |
3 |
Akçaköy Yörükleri |
28 |
332 |
159 |
Saruhan |
4 |
Ali Beğlü Taifesi |
73 |
1.725 |
528 |
Adana, Bozok, Tarsus |
5 |
Andırın ve Haruniye Yörükleri |
55 |
1.103 |
537 |
Adana, Kars-ı Maraş, Maraş, Özer |
6 |
Arslan Ali Taifesi |
22 |
867 |
281 |
Sivas |
7 |
Atçeken Yörükleri |
1.911 |
35.576 |
5.638 |
Afyon, Aksaray, Akşehir, Eskişehir, Karaman, Konya, Niğde, Urfa |
8 |
Avşar Taifesi |
137 |
5.006 |
1.461 |
Adana, Bozok, Haleb, Kozan, Kütahya, Şark Vilâyeti, Uşak |
9 |
Ayrı Tamlu Taifesi |
45 |
1.441 |
476 |
Dulkadır, Kars-ı Maraş, Kozan |
10 |
Balasanlu Taifesi |
24 |
418 |
174 |
Malatya, Samsad |
11 |
Bayındır Taifesi |
90 |
2.419 |
630 |
Adana, Tarsus |
12 |
Boylanlu Taifesi |
12 |
243 |
147 |
Malatya, Samsad |
13 |
Bozca Todurga Taifesi |
76 |
1.975 |
445 |
Tarsus |
14 |
Bozdoğan Yörükleri |
119 |
2.909 |
1.368 |
Adana, Aksaray, Karaman, Tarsus |
15 |
Bozkırlu Yörükleri |
110 |
2.438 |
919 |
Aksaray, Ankara, Karaman, Kırşehir, Konya |
16 |
Bozulus Türkmenleri |
708 |
35.226 |
7.381 |
Ankara, Birecik, Bozok, Diyarbekir, Dulkadır, Erzurum, Kilis, Maraş, Sivas, Siverek, Urfa |
17 |
Bulgarlu Taifesi |
55 |
1.253 |
454 |
Adana, Karaman |
18 |
Çakallu Taifesi |
16 |
342 |
180 |
Besni, Malatya |
19 |
Çokun Taifesi |
99 |
3.448 |
927 |
Adana, Özer, Sivas |
20 |
Çömlek Taifesi |
14 |
498 |
116 |
Adana |
21 |
Çullıyan Yörükleri |
259 |
8.265 |
2.313 |
Aydın |
22 |
Danişmendlü Türkmenleri |
379 |
12.318 |
444 |
Adana, Afyon, Aksaray, Ankara, Aydın, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Maraş, Sivas, Tarsus |
23 |
Dulkadırlı Türkmenleri |
1.923 |
51.534 |
9.140 |
Adana, Ankara, Antakya, Antep, Besni, Birecik, Bozok, Diyarbekir, Ergani, Kars-ı Maraş, Kayseri, Kozan, Malatya, Maraş, Özer, Sivas, Urfa |
24 |
Dündarlı Yörükleri |
196 |
6.110 |
1.713 |
Adana, Aksaray, Karaman, Niğde, Sivas |
25 |
Eğlenlü (Eğlen-oğlu) Taifesi |
47 |
1.203 |
307 |
Kars-ı Maraş, Kozan |
26 |
Elbistan Yörükleri |
20 |
419 |
196 |
Maraş |
27 |
Ellici Yörükleri |
395 |
5.288 |
2.085 |
Adana, Aydın, Bursa, Karesi, Kütahya, Manisa, Saruhan |
28 |
Elvanlu (Elvan) Taifesi |
120 |
2.923 |
633 |
Tarsus |
29 |
Esenlü-i Eredna (Ertana) Taifesi |
156 |
3.976 |
1.176 |
Tarsus |
30 |
Eymir Hanlı Taifesi |
15 |
268 |
64 |
Tarsus |
31 |
Gökçelü Taifesi |
96 |
2.456 |
720 |
Tarsus |
32 |
Günerli Taifesi |
46 |
1.225 |
397 |
Tarsus |
33 |
Haleb Türkmenleri |
1.084 |
45.810 |
16.787 |
Adana, Antep, Birecik, Diyarbekir, Halep, Hama, Kilis, Malatya, Maraş, Sivas |
34 |
Haymene Yörükleri |
776 |
19.608 |
5.531 |
Aksaray, Ankara, Ereğli, Karaman, Koçhisar, Konya, Niğde, Sivrihisar, Tarsus |
35 |
Horzum Yörükleri |
113 |
5.273 |
734 |
Aydın, Denizli, Menteşe, Muğla |
36 |
İçel Türkmenleri |
2.392 |
68.147 |
28.786 |
İçel, karaman, Niğde |
37 |
İskender Beğ Yörükleri |
47 |
2.242 |
171 |
Menteşe, Muğla |
38 |
İslâmlu Yörükleri |
73 |
1.826 |
487 |
Kayseri |
39 |
Kara Keçilü Yörükleri |
303 |
10.768 |
3.396 |
Birecik, Konya, Mardin |
40 |
Kara koyunlu Türkmenleri |
314 |
10.673 |
2.079 |
Aydın, Bozok, Eskişehir, İzmir, Menteşe |
41 |
Kara Ulus Taifesi |
225 |
1.610 |
711 |
Urfa |
42 |
Karacalu (Karacalar) Yörükleri |
120 |
1.590 |
479 |
Biga, Bursa |
43 |
Karaçorlu Türkmenleri |
33 |
359 |
4 |
Erzurum |
44 |
Karaisalu Taifesi |
265 |
6.257 |
1.818 |
Adana, Karaisalu |
45 |
Karı Kışlalu Taifesi |
31 |
2.074 |
720 |
Adana |
46 |
Kasaba Yörükleri |
118 |
3.637 |
627 |
Ankara |
47 |
Kavurgalu Taifesi |
127 |
2.746 |
1.056 |
Adana, Bozok, Kozan, Özer, Sivas, Tarsus |
48 |
Kılcan Yörükleri |
139 |
6.076 |
756 |
Kütahya, Konya, Karaman, Hamid |
49 |
Koçhisar Yörükleri |
23 |
509 |
182 |
Koçhisar |
50 |
Kosun Yörükleri |
418 |
10.701 |
3.129 |
Tarsus (Kosun) |
51 |
Köstere Yörükleri |
121 |
2.657 |
453 |
Kayseri |
52 |
Kuştemür Yörükleri |
280 |
6.038 |
1.567 |
Konya Eski il, Tarsus |
53 |
Kuzviran Yörükleri |
23 |
1.153 |
61 |
Menteşe (Köyceğiz) |
54 |
Maraş Yörükleri |
3.464 |
61.380 |
28.853 |
Adana, Adıyaman, Antep, Besni, Birecik, Bozok, Çorum, Kars-ı Maraş, Kilis, Malatya, Maraş, Özer, Sivas, Tarsus |
55 |
Marmaracık Yörükleri |
13 |
181 |
73 |
Saruhan |
56 |
Menteşe Yörükleri |
37 |
1.860 |
108 |
Menteşe |
57 |
Milli Taifesi |
16 |
989 |
278 |
Çemişkezek, Kilis, Mardin |
58 |
Mukataahane Yörükleri |
24 |
266 |
256 |
Saruhan, Manisa |
59 |
Oğul Beğlü Taifesi |
11 |
255 |
74 |
Özer, Tarsus |
60 |
Orhan Beğlü Taifesi |
150 |
3.283 |
1.069 |
Tarsus |
61 |
Pasyan Taifesi |
120 |
3.272 |
835 |
Berazi, Diyarbekir, Savur |
62 |
Rum (Anadolu) Yörükleri |
18 |
184 |
15 |
Bozok (Yozgat) |
63 |
Saruhan Yörükleri |
1.367 |
8.491 |
5.516 |
Saruhan (Ilıca, Gördüs, Güzelhisar, Manisa, Menemen) |
64 |
Savcı Hacılu Taifesi |
127 |
3.415 |
1.168 |
Adana, Kozan |
65 |
Sındırgı Yörükleri |
34 |
195 |
11 |
Karesi, Sındırgı |
66 |
Sivas Türkmenleri |
28 |
729 |
271 |
Sivas, Uşak |
67 |
Sonisa Yörükleri |
14 |
428 |
242 |
Niksar, Sivas, Sonisa |
68 |
Söğüd Yörükleri |
19 |
501 |
196 |
Biga, Bursa |
69 |
Şam (Şam Bayadı) Yörükleri |
95 |
2.426 |
316 |
Bozok, Gedük, Sivas |
70 |
Taceddinlü Taifesi |
16 |
931 |
223 |
Ankara, Bacı Kaz. |
71 |
Taşköprü Yörükleri |
62 |
1.542 |
754 |
Kastamonu, Taşköprü |
72 |
Teke Türkmenleri |
462 |
18.009 |
4.626 |
Antalya (Elmalı, İğdir, Kalkanlu, Karahisar, Kaş, Milli Nah., Muslu Nah.), Aydın (Sart, Sultanhisarı, Tire, Silifke), Maraş, Menteşe, Tarsus |
73 |
Terkemiş Yörükleri |
38 |
1.758 |
290 |
Hamid, Gölhisar |
74 |
Toylu Yörükleri |
34 |
1.399 |
125 |
Kütahya |
75 |
Turgud Yörükleri |
154 |
4.149 |
490 |
Akşehir, Karaman (Turgud, Saidili) |
76 |
Turhal Yörükleri |
20 |
588 |
209 |
Tokat, Turhal |
77 |
Ulaş Taifesi |
216 |
5.077 |
1.597 |
Adana (Yüreğir), Tarsus, Kosun, Ulaş |
78 |
Ulu Yörük Taifesi |
1.437 |
41.001 |
23.199 |
Amasya, Ankara (Ayaş, Beğpazarı), Bozok, Budaközü, Çorum, Eskişehir, Mihaliç, Sivas, Sivrihisar, Sorkun |
79 |
Uluborlu Yörükleri |
8 |
84 |
- |
Hamid, Uluborlu |
80 |
Yaban Eri Türkmenleri |
69 |
3.081 |
1.034 |
Sivas |
81 |
Yahyalu Yörükleri |
222 |
7.736 |
2.862 |
Adana (Karaisalu, Sarıçam), Aydın, Bozok (Boğazlıyan), Develi, Karahisar, Kayseri, Niğde, Tarsus, Ürgüb |
82 |
Yakublar Yörükleri |
8 |
99 |
47 |
Karesi, Pınarhisar |
83 |
Yeni il Türkmenleri |
12 |
605 |
17 |
Sivas |
84 |
Yenişehir Yörükleri |
185 |
3.480 |
1.237 |
Aydın (Alaşehir, Arpaz, Birgi, Bozdoğan, İzmir, Sultanhisarı, Tire, Yenişehir), Hamid (Eğirdir), Kütahya (Kula), Menteşe (Tavas), Saruhan (Adala) |
85 |
Yortan Taifesi |
55 |
1.429 |
254 |
Bolu (Kıbrıs, Konrapa), Tarsus (Ulaş, Kosun) |
86 |
Yüzdeciyan Yörükleri |
335 |
3.102 |
2.564 |
Aksaray, Ankara, Bayburd, Kelkid, Konya, Ereğli, Eski il, Koçhisar, Niğde |
87 |
Yüzdepâre Yörükleri |
58 |
2.876 |
216 |
Kırşehir, Çiçekdağı |
88 |
Zakirlü Kabilesi |
63 |
1.567 |
332 |
Bozok, Sorkun |
89 |
Zekeriyalu Taifesi |
34 |
860 |
252 |
Tarsus, Ceyhan |
|
TOPLAM |
23.745 |
655.800 |
187.270 |
|
Eyalet ve Sancaklar
ELVİYE-İ VİLÂYET-İ ANADOLU (Anadolu Vilâyeti Sancakları)
|
Sancak isimleri |
|
Sancak isimleri |
|
Sancak isimleri |
1 |
Kütahya |
2 |
Saruhan (Şehzade Sancağı) |
3 |
Aydın |
4 |
Karahisar-ı Sahib [Afyon] |
5 |
Ankara |
6 |
Hüdavendigâr [Bursa] |
7 |
Bolu |
8 |
Kocaeli |
9 |
Kastamonu |
10 |
Menteşe |
11 |
Teke |
12 |
Hamid |
13 |
Kangırı [Çankırı] |
14 |
Karesi [Balıkesir] |
15 |
Biga |
16 |
Sultanönü [Eskişehir] |
17 |
Sığla |
|
|
ELVİYE-İ VİLÂYET-İ KARAMAN (Karaman Vilâyeti Sancakları)
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
1 |
Konya |
2 |
Kayseri |
3 |
İçil [İçel] |
4 |
Niğde |
5 |
Beyşehri [Beyşehir] |
6 |
Aksaray |
7 |
Akşehir |
8 |
Kırşehri [Kırşehir] |
|
|
ELVİYE-İ VİLÂYET-İ DULKARDİYE (Dulkadırlı Vilâyeti Sancağı)
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
1 |
Maraş [Dulkadırlı] |
2 |
Malatya |
3 |
Sis [Kozan] |
4 |
Antep [Ayntab] |
5 |
Kars (Kars-ı Dulkadriye) |
6 |
Samsad |
ELVİYE-İ EYÂLET-İ RUM (Rum Eyâleti Sancakları)
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
1 |
Sivas [Yeni il] |
2 |
Amasya |
3 |
Çorum |
4 |
Bozok [Yozgat] |
5 |
Divriği |
6 |
Canik [Sinop] |
7 |
Arabkir [Arapkir] |
|
|
|
|
ELVİYE-İ EYÂLET-İ ERZURUM [Erzurum Eyâleti Sancakları]
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
1 |
Erzurum |
2 |
Trabzon |
3 |
Karahisar-ı Şarkî |
4 |
Kiğı |
5 |
Pasin |
6 |
İspir |
7 |
Hınıs |
8 |
Çemişkezek |
9 |
Soğman |
10 |
Mazgird |
11 |
Pertek |
12 |
Oltu |
13 |
Batum |
14 |
Bardîz [Berdiz] |
15 |
Mamirvân[Merzüman] |
16 |
Ardanuc |
17 |
Küçük Ardahan |
18 |
Kızucan |
19 |
Tortum |
20 |
Ardahan |
21 |
Pertekrek |
22 |
Livane |
23 |
Kars |
24 |
Şavşat |
25 |
İmirho |
26 |
Acara |
27 |
Malazgird |
ELVİYE-İ VİLÂYET-İ HALEP [Halep Eyâleti Sancakları]
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
1 |
Halep |
2 |
Adana |
3 |
Hama |
4 |
Tarsus |
5 |
Birecik |
6 |
A‘zaz ve Kilis |
7 |
Marra [Maarra] |
8 |
Uzeyr [Özer] |
9 |
Selemiye |
ELVİYE-İ VİLÂYET-İ ŞAM [Şam Vilâyeti Sancakları]
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
1 |
Şam |
2 |
Kuds-i Şerîf |
3 |
Gazze |
4 |
Trablus [Trablusşam] |
5 |
Safed |
6 |
Nablus |
7 |
Aclun |
8 |
Kerek ve Şavbek (?) |
9 |
Leccun |
10 |
Hums [Humus] |
11 |
Tadmor [Tedmür] |
12 |
Salhat (?) |
13 |
Beyrut ve Sayda |
14 |
Cebele |
|
|
ELVİYE-İ VİLÂYET-İ DİYARBEKİR [Diyarbekir Vilâyeti Sancakları]
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
|
Sancak ismi |
1 |
Amid [Diyarbekir] |
2 |
Ruha [Urfa] |
3 |
Harput |
4 |
Ergani |
5 |
Kabur |
6 |
Deyr-i Rahba |
7 |
Siverek |
8 |
Atak |
9 |
Nusaybin |
10 |
Tercil |
11 |
Çermik |
12 |
Rakka |
13 |
Sincar |
14 |
Hısnkeyf [Hasan Keyf] |
15 |
Eğil |
16 |
Çapakçur |
17 |
Eski Musul |
18 |
Cammase |
19 |
Siird |
20 |
Beni Rabi‘a kabilesi |
21 |
Ağçakale |
22 |
Mihrani |
23 |
Kalb [Kulb] |
24 |
Pesyan [Pasyan], Zilan |
25 |
Gence |
26 |
Görgil |
27 |
Hancuk |
ELVİYE-İ VİLÂYET-İ VAN [Van Vilâyeti Sancakları]
|
Sancak isimleri |
|
Sancak isimleri |
|
Sancak isimleri |
1 |
Van |
2 |
Adilcevaz |
3 |
Bitlis |
4 |
Muş |
5 |
Bargiri |
6 |
Erciş |
7 |
Kârkâr |
8 |
Kesan |
9 |
Ispayrıd |
10 |
Agakîs |
11 |
Nısf-ı Şırvî |
12 |
Vadi-i Beni Kotur |
LAZ KÖYLERİ
Döngelli,Edilli,Göktepe,Aktaş,,Kirazlı(10 ),Uğurlu,Nazımbey,Kalkın Hasançavuş,Tahirli ( % 5 )
Kaynak: Derleyen İbrahim Tuzcu
GÜRCÜ KÖYLERİ
Çiçekpınar,Melenağzı,Uğurlu,Doğancılar Kirazlı (% 10)
Kaynak: Derleyen İbrahim Tuzcu
ABAZA KÖYLERİ
Esmahanım,Dilaver,Davutağa,
Kaynak:Derleyen İbrahim Tuzcu
HEMŞİN KÖYLERİ
Hemşin,Yenice,Karatavuk,Kınık % 10
Kaynak: Derleyen İbrahim Tuzcu
ÇERKEZ KÖYLERİ
Hasançavuş,( Eskiden Sarayköy,Düzceköy,Erenler burada Çerkezler vardı bunlar daha sonra Düzce ye ve başka illere göç etmişlerdir burada daha sonra Nazımbey köyü kurulmuş ve burada azda olsa Çerkez kalmıştır,o eski köyler munkariz olup yerine Nazımbey köyü kurulmuştur.)
Kaynak: Derleyen İbrahim Tuzcu
MANAV KÖYLERİ
Akkaya,Beyhanlı,Çayağzı,Altunçay,Dereköy,Subaşı,Beyören,Balatlı,Kınık,Koçar,Ortanca,Dadalı,Tahirli,Arabacı,Göktepe,Kepenç dır
Kaynak .Drl. İ.Tuzcu
AKÇAKOCADA AYANLAR
1- Çalıkzade Essayit Mustafa ağa 1782-1792
2- Mirasyedizade Mehmet ağa 1792-1804
3- Çalıkzade Hüseyin ağa 1793-1803
4- 64 . Cemaatin Osman ağa 1804-1810
Kaynak: Doç.Dok.Zeynel Özlü Karadeniz’de bir kıyı kenti
KÖYLERİN JEOLOJİK DURUMU
Kırmızı toprağın kumlu kısımlarda 7- lik derinlikte su seviyesi mevcuttur. Karaburun ve Orhan dağlarında linyit kömür tabakaları azda olsa mevcuttur vadileri dolduran aliviyon tabakası içinde ve derelerin seviyesinde zengin fakat yine tazyiksiz su tabakaları mevcuttur,deniz seviyesinden dağlara doğru 80-90 metrelik düzlüklere rastlanmaktadır kum,taş,-marn kısmı kireçli ve kilden müteşekkürdür, kırmızı toprağın üstüne örtülü olan kitleler 7- arasıdır, Kretese-marn ve kumtaş kitlelerin içinde su seviyesi yoktur etüt tarihi 1947 mühendis zeki erişir jeolog doktor ervinl an dır .Batı Karadeniz coğrafi bölümünün en batı ucunda dadır,30 km kıyı dağlık kısım mevcuttur,kıyı doğu batı yönlü düz girinti ve çıkıntısızdır,kıyıya paralel boyu uzun eni dardır.Kaplantepe masifi en eski temelini teşkil eder ve grenlerle,şistlerden muteşekkil bir hersiyen masifidir,ayrıca kuvarsit,kırmızı gre,arkoz,silisli ve killi şistler ve yarı kristalin siyah kalkerlerden meydana gelmiştir.Akçakoca sırtlarında neojen tortuları tepeleri örtmektedir,kıyı boyu faal falezler dışındaki kesimleri ile derelerin,çayların denize döküldükleri ağızlar kalın ve devamlı alüvyon tortuları ile örtülüdür bu tortuları akarsuların sürükleyip taşıdıkları çakıl,kum ve millerle plaj kumları bulunmaktadır,bu nedenle falezler gerilmiş aktivitelerini kaybetmiştir.Ayrıca saf,beyaz kalkerlerin bulunduğu kesimlerinde karstik çukurlar vardır,yakın köylerde de dolinler mevcuttur.En sığ kıyılar
Döngelli,Akkaya,Bayhanlı,Çayağzı,Edilli,Melenağzı,Hasançavuş,tur.Değirmenağzı ve Ceneviz kalesi civarı soyat yalıyarlar(beyaz kayalar) 30 mt yüksekliktedir
Kaynak: İst.Üniv.Coğ.Enst.Dergisi,cilt 5 sayı10 s. 112
KÖYLERİN YER ALTI SULARI
Yer altı su seviyeleri çok değişmektedir, Deredibi deresi ağzında üç adet keson kuyu mevcut pınar ve kuyu suları mevcut bunların birkısmı serttir sıcak su ve göl yoktur, Sarı yaylada bulunan su şehrin içme suyunu karşılamaktadır Kaynaklar bakımından zengindir fazla yağış aldığı için zengin karstik kaynaklar teşekkülüne yol açmıştır bunlardan biri Arabacı köyü yakınında bulunmaktadır.Memişözü kaynağından çevre köyler yararlanmaktadır,ayrıca Aksu deresinin bir kolunu da beslemektedir.
KÖYLERİN TOPRAK ÖRTÜSÜ
Topraklar esmer ve kahve rengi orman topraklarıyla hidro morfik alüvyal topraklardır, ayrıca podjolik kırmızı ve sarı toteritik toraklara rastlanmaktadır toprak kireç sizdir tuzluluk %44 -35 dir potas fosfor bakımından fakirdir ,organik bir madde %78dir asitlidir topraklar erozyona maruzdur
Kaynak: İst.Üniv.Coğ.Enst.Dergisi,cilt 5 sayı10 s. 112
KÖYLERİN İKLİMİ
En fazla yağış Eylül-Kasım-Aralık-Ocakta olur,kar Aralık ve Ocak ayında yağar ama uzun sürmez,Mayıs-Haziranda Karayel,Temmuz-Ağustos-Eylül ayında Poyraz eser,kış aylarında lodos eser,Temmuz- Ağustos-Eylülde güneş kendini daha iyi gösterir,Aralık,Mart ayları arası en düşük sıcaklık olur ılıman Karadeniz iklimine sahiptir.
Kaynak: Türk coğ.derg.sayı 13-14 say.125 İstanbul 1965
KÖYLERİN BİTKİ ÖRTÜSÜ
İklimin mutedil ve yağışlı olması bitki örtüsü gürdür orman alanı 2047.77 hektardır ağaçlar kışın yapraklarını dökerler Kayın,Gürgen,Kestane,Ihlamur,Meşe,Kavak,Çınar ağaçları revaçtadır maki bitki örtüsü hakimdir orman gülleri eğrelti otu yergülü çoban püskülü erica ağaçları ve çayır otları bulunur .Ot ve orman altı bitkileri zenginlik arz etmesine rağmen hayvancılığın yapılamaması mera ların bulunmayışındandır,buralar fındık bahçelerine sokulmuşlardır
Kaynak: İ.Çölaşan Ü.E. Türkiye iklimi sayfa 139 Ankara 1960
EOSEN FOLİŞİ MUMİNİTLİ KALKER OLAN YERLER
Altuncay,Subaşı,Dilaver,Esma hanım,Uğurlu,Davutağa dır.
Kaynak: Şükrü Dönmez Akçakoca adlı kitabından alıntı
PALEOZİK YERLER
Karatavuk, Kurugöl, Koçar, Koçulu, Balatlı, Beyören, Fakıllı, Doğancı, Kınık,Ortanca,Deredibi,Tepeköy,Dadallı,Döngelli,Çiçekpınar,Edilli dır.
Kaynak: Şükrü Dönmez Akçakoca adlı kıtabından alıntı
ALİVİYONLAR VE KUART ERNERLİ YERLER
Edilli,Akaya,Beyhanlı,Çayağzı dır
Kaynak : Şükrü Dönmez Akçakoca adlı kıtabından alıntı
KRETASE KUM TAŞ-MARNLI YERLER
Karatavuk,Yenice,Hemşin,Aktaş,Kalkın,Hasan çavuş,Tahirli,Edilli,Kepenç dir
Kaynak: Şükrü Dönmez Akçakoca adlı kıtabından alıntı
YUMUŞAK KUMLU YERLER
Edilli,Kalkın,Paşalar,Karaburun,Melenağazı dır
Kaynak: Şükrü Dönmez Akçakoca adlı kıtabından alıntı
AKÇAKOCA KÖYLERİN YERLEŞİM DURUMLARI
DAĞINIK KÖYLER AZ DAĞINIK KÖYLER
Arabacı Aktaş
Akkaya Altunçay
Bayhanlı Çiçekpınar
Balatlı Davutağa
Beyören Dilaver
Çayağzı Esmahanım
Dadalı Dereköy
Döngelli Deredibi
Doğancılar Fakıllı
Edilli Kepenç
Göktepe Kınık
Hasançavuş Kirazlı
Hemşin Koçar
Kalkın Koçullu
Karatavuk Küpler
Kurukavak Nazımbey
Melenağzı Ortanca
Tahirli Paşalar
Uğurlu Sarıyayla
Subaşı
Tepeköy
Yenice
Yeşilköy
Kaynak: M.Emiroğlu Bolunun orman içi köyleri çele dergisi sayı 12 sayfa 4-6 Ankara
AKARSULARI
İSMİ BULUNDUĞU YER
ÇAKPELİT,SOĞUKSU,KÜÇÜKSU Akkaya
AFTON DERESİ, KILSUYU,İLHAMUR DERESİ Altunçay
AFTUN DERESİ Çayağzı
DÖNGELLİ DERESİ Döngelli
HIZAR DERE,KARA DERE Deredibi
ORHAN DERESİ Merkez
HASAN ,SARMA , DEĞİRMEN DERELERİ Merkez
AKDERE Edilli
DARI ,KALKIN DERESİ Kalkın
KÜPLER DERESİ Küpler
GÜBİ DERESİ Dilaver
Kaynak: Şükrü Dönmez Akçakoca kıtabından alıntı
DAĞLARI
İSMİ BULUNDUĞU YER
ORDULU DAĞI 960 mt Dilaver, Küpler,Kurukavak
KAPLAN DED 1158 mt Karatavuk, Hemşin ,Yenice, Esmahanım
HACİZ DAĞI 960 mt Deredibi, Balatlı,Beyören, Fakıllı
YILDIRIM SIRTLARI Tepeköy,Altunçay, Subaşı,
PINAR TEPE Aktaş
ÇAYLAK TEPE Akkaya
KÖYBAŞI TEPESİ Akkaya,Çayağzı,Bayhanlı
TEPEBAŞI TEPESİ Balatlı,Beyören
KAPLAN TEPESİ Arabacı,Aktaş,Vakıf,Kurugöl
SİVRİ TEPE Esmahanım,Yenice,Hemşin
YÖRÜK TEPE Kurukavak,Küpler. Esmahanım
Kaynak: Şükrü Dönmez Akçakoca kıtabından alıntı
1935 NÜFUS SAYIMINDA MUHTARLIK OLMAYAN 8 KÖY İSMİ
Tepeköy 218,Uğurlu 526,Kirazlı 457,Deredibi 230,Kentmenli 197,Koçar 347 Yeşilköy 243,Dilaver 353 Nüfusa sahipti.
Kaynak: Mustafa Kocadon s.19
AKÇAKOCADA YERLİ KÖYLER
Akkaya,Altunçay,Beyhanlı,Balatlı,Beyören,Çayağzı,Dadalı,Doğancılar,Göktepe,Kepenç,Subaşı,
Kaynak: Mustafa Kocadon
AKÇAKOCADA KARIŞIK KÖYLER
Aktaş,Arabacı,Hasançavuş,Kalkın,Paşalar,Ketmenli,Kınık,Kirazlı,Koçar,Koçulu,Tahirli,Uğurlu,Yeşilköy
Kaynak: Mustafa Kocadon
AKÇAKOCADA GÖÇMEN KÖYLER
Hemşin,Çiçekpınar,Davutağa,Dilaver,Deredibi,Döngelli,Esmahanım,Edilli,Fakıllı,Karatavuk,Kurugöl,Kurukavak,Melenağzı,Nazımbey,Tepeköy,Yenice
Kaynak: Mustafa Kocadon
AKÇAKOCADA İLK FINDIK BAHÇELERİ OLANLAR
Ali Dönmez,Mustafa Terzioğlu,Recai Karakaçan,Sait Zadeler,Topal
Osmanlar,Berbatoğlu,Gümüşoğulları,KaraHüseyin,İsmailToker,Terzibaşoğulları,Tahirler,
Yardımcılar,Uğurlar,Gülserenler,Bayraktarlar,HacıAlibeyler,Gençler,Madenciler,Akınlar,
Başarlar
Kaynak.: Doç.Dr. Zeynel Özlü Karadeniz’de bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCA KÖYLERİNDE MADENLER
LİNYİT : Kalkın-Esmahanım köyleri civarında,ve Haciz dağında ( Bolu salnamesinde)
DEMİR : Altunçay kıl suyu deresinde % 67 oranlı Hematit filizlerine rastlanmıştır
MANGANEZ : Akkaya Cumayanı deresinde % 17 oranında Prolizit vardır.Dolamıt madeni
KAOLEN VE FELDİSPAT : Koçar köyü çıvarında
MERMER : Akçakoca dağlarında,Sarıyayla-Kurugöl arasında kırmızı mermer
KİREÇ TAŞI VE ÇAKMAK TAŞI : Akkaya ,Subaşı,Altunçay,Çayağzı,Beyhanlı
PETROL ( DOĞALGAZ ) : Akkaya,Ayazlı,Edilli
Kaynak: Mustafa Kocadon Ahmet Helvacıoğlu
AKÇAKOCADA FINDIK BAHÇELERİ ÇOK OLAN YERLER
Ketmenli % 100,Tahirli % 95,Göktepe % 93,Kepenç % 92,Kınık,Karatavuk ,
Kurugöl % 90 dır.
Kaynak: İst.uni.yay.s.21,s.75
AKÇAKOCADA TARLA ARAZİLERİ ÇOK OLAN KÖYLER
Beyören % 58 1925 dönüm.,Balatlı % 50 2500 dönüm.,Nazımbey % 41 1300 dönüm.,Melenağzı % 32 1600 dönüm.,Dilaver % 25 1950 dönüm,Uğurlu % 21 1817 dönüm,Çayağzı % 20 2200 dönüm,Davutağa % 20 2120 dönüm dür,
Kaynak: Başbakanlık D.İ.E. Tar.şb dök..
AKÇAKOCADA MISIR ZIRAATİ YAPILAN KÖYLER
Akkaya % 12,Kurukavak %14,Dadalı %18,Altunçay % 17,Hemşin % 12,Esmahanım % 18 dir
Kaynak: S.Öngör Türk Coğ.derg.s.15-16,say.70 ist.
AKÇAKOCADA BUĞDAY ZIRAATİ YAPILAN KÖYLER
Dadalı,Balatlı,Beyören,Kurukavak tır
Kaynak: Başbakanlık D.T.C .Fakültesi derg.sayı1-2,s9 Ankara
AKÇAKOCADA MEYVECİLİK YAPILAN KÖYLER
Koçullu,Kepenç,Beyören,Döngelli,Dadalı,Altunçay,Balatlı,Aktaş,Edilli,Uğurlu,Kurukavak,Koçar Kirazlı Yenice dır
Kaynak: Mustafa Kocadon
AKÇAKOCADA SEBZECİLİK YAPILAN KÖYLER
Uğurlu,Altunçay,Çayağzı,Kalkın,Kurukavak Dadalı,Kınık tır
Kaynak: Mustafa Kocadon
AKÇAKOCADA HAYVAN YETİŞTİRİLİCİĞİ YAPAN KÖYLER
Kurugöl % 11,Tepeköy %6.2,Kurukavak %10.2,Dadalı % 6.2,Çayağzı % 5.3 ,Balatlı % 5.3 tür
Kaynak: Mustafa Kocadon
AKÇAKOCADA BALIKÇILIK YAPILAN KÖYLER
Melenağzı,Akkaya,Çayağzı,Nazımbey de tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır
Kaynak : Mustafa Kocadon
ORMANCILIĞIN ÇOK YAPILDIĞI KÖYLER
Karatavuk,Kurukavak,Çayağzı,Akkaya,Dadalı,Deredibi,Balatlı,Beyören,Tepeköy,Altlunçay dır
Kaynak: Mustafa Kocadon
AKÇAKOCADA ORMAN OLMAYAN KÖYLER
Hasançavuş,Esmahanım,Hemşin,Ketmenli,Nazımbey,Uğurlu,,Ayrıca % 7 nin altında olanlar Yenice,Tahirli,Göktepe,Dilaver dir
Kaynak Mustafa Kocadon
AKÇAKOCADA İLK FINDIK EKİMİ HANGİ KÖYDE YAPILMIŞTIR
1905 Yılında Aktaş köyünde ekilmiştir
Kaynak : Mustafa Kocadon
AKÇAKOCADA 18 . YUZYILDA ENÇOK VERGİ VEREN KÖYLER
Akkaya,Arabacılar,Fakıllı, dır
Kaynak: DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadeniz’de bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA GEMİCİ OLAN KÖYLER
Arabacılar divanında 10,Dadalı divanında 1,Fakıllı divanında 6,Kalkın Nazımbey divanında 4,Tahirli divanında 21 adet gemici vardır
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadeniz’de bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA KERSETECİLİK YAPANLAR KÖYLER
Başaftonda 10,Akkaya da 22,Arabacılarda 16,Dadalıda,2 adet kerestecilik yapan vardır
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadeniz’de bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA BALTACI VE HIZARCILIK YAPAN KÖYLER
BALTACILAR Arabacı divanı 24,Dadalı divanı 19,Başafton divanı 27,Fakıllı divanı 7,Kalkın divanı 1,Akaya 3 dür
HIZARCILAR Fakıllı divanı 5,Başafton divanı 15,Dadalı divanı 10,Akkaya 1 adettir
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadeniz’de bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA ARICILIK YAPAN KÖYLER
Akkaya 156,Arabacılar divanı 520,Dadalı divanı 22 Başafton divanı 318,Fakıllı divanı 107,Kalkın-Nazımbey divanı 64 Tahirli divanı 164 dür
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadeniz’de bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA ARABACI VE ÖKÜZLERİN FAZLA OLDUĞU KÖYLER
Başafton % 28,Akkaya % 18,Dadalı % 18,Arabacılar % 17 ,Kalkın % 19,Fakıllı % 6,Tahirli % 4 dür
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadenizde bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA SÜTÇÜLÜK YAPAN KÖYLER
Başafton,Tahirli,Kalkın,Dadalı,Arabacılar,Fakıllı dır
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadenizde bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA EN ZENGİN KÖYLER
Arabacılar,Fakıllı,Tahirli,divanları idi
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadenizde bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA EN FAKİR KÖYLER
Akkaya idi
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadenizde bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA TARIM EKİMİ OLAN KÖYLER
Akkaya % 21,Fakıllı % 15,Kalkın % 15,Arabacılar % 12,Dadalı % 6,Tahirli % 0.4 dür
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadenizde bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA ENÇOK MANDA,İNEK,ARI KOVANI OLAN KÖYLER
ARI KOVANI MANDA İNEK KISRAK
Akaya 750 720 - -
Arabacılar 2250 80 405 -
Dadalı 110 242 90 -
Başafton 1590 660 240 -
Fakıllı 535 480 30 -
Kalkın Nazımbey 320 480 390
Tahirli 820 240 330 -
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadenizde bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCADA 18. YÜZYILDA İLK VAKIFI KURAN KÖYLER
Karatavuk cami vakfı,Hemşin-Yenice cami vakfı,Başafton cami vakfı,Çiçekpınar köyü cami vakfı,Balatlı cami vakfı,Kurugöl cami şerifi,Orhan bey zamanındada 2 adet vakıf vardır,Akkaya divanı içinde yer alan Çayağzı cami vakfı,Beyören köyü Orhan zaviye vakfı dır.Ayrıca 1923 yılında Beyören,Melenağzı,Uğurlu köyünde 2 şer sınıflı resmi mektep vardır,Hemşin’de 2 medrese vardır,14 odalı 35 talebelidir
Kaynak: : DOÇ.DR.Zeynel Özlü Karadenizde bir kıyı kenti kıtabından alıntı
AKÇAKOCANIN EN FAZLA NUFUSU OLAN KÖYLER
Uğurlu ,Kurukavak tır
Kaynak : Akçakoca nüfus md.
AKÇAKOCA TARIMSAL YAYIMI GELİŞTİRME PROJE KAPSAMI İÇİNDE OLAN KÖYLER ( TAR-GEL )
Akkaya,Altunçay,Bayhanlı,Çayağzı,Dadalı,Dereköy,Esmahanım,Hemşin,Hasançavuş,Karatavuk,Melenağzı,Nazımbey,Uğurlu,Yenice
Kaynak: Düzce il tarım md.
AKÇAKOCADA TARIMSAL ALAN DURUMLARI
ORMAN ALANI :17.025.5 Hektar
FINDIK ALANI : 21.863.5 Hektar
DİĞER TARIMSAL ALAN :
İSKAN ALANLARI :
DİĞER :
Kaynak Düzce il tarım md.
AKÇAKOCA FINDIK SATIŞ KOOPERATİFİNE BAĞLI KÖYLER
Aktaş-Arabacı-Altunçay-Balatlı-Beyören-Bayhanlı-Çayağzı-Çiçekpınar-Dadalı-Dereköy-Deredibi-Döngelli-Doğancılar-Edilli-Fakıllı-Göktepe-Kurugöl-Kalkın-Kepenç-Kınık-Kirazlı-Koçar-Koçullu-Melenağzı-Ortanca-Paşalar-Sarıyayla-Subaşı-Tepeköy-Tahirli-Yeşilköy
Bu kooperatif1941 yılında açılmıştır
Kaynak: Hüsamettin Kaya
AKÇAKOCA UĞURLU KÖYÜ FINDIK SATIŞ KOOPERATİFİNE BAĞLI KÖYLER
Uğurlu-Hasançavuş-Nazımbey-Hemşin-Karatavuk-Yenice
Bu kooperatif 1978 yılında açılmıştır.
Kaynak: Hüsamettin Kaya
DÜZCE ÇİLİMLİ İLÇESİ FINDIK SATIŞ KOOPERATİFİNE BAĞLI OLAN KÖYLER
Kurukavak-Küpler
Bu kooperatif 1978 yılında açılmıştır
Kaynak: Hüsamettin Kaya
DÜZCE İLÇESİ CUMAYERİ İLÇESİ FINDIK SATIŞ KOOPERATİFİNE BAĞLI KÖYLER
Esmahanım-Dilaver-Davutağa
Bu Kooperatif 1978 yılında açılmıştır
Kaynak: Hüsamettin Kaya
AKÇAKOCA KÖYLERİNDEKİ SPOR KÜLÜPLERİ
Balatlı-Beyören-Çayağzı-Döngelli-Göktepe-Kalkın-Kurukavak-Melenağzı-Tepeköy-Subaşı-Uğurlu
Kaynak. Düzce A.S.K.F .Derneği
AKÇAKOCADA AYANLAR
1- Çalıkzade Essayit Mustafa ağa 1782-1792
2- Mirasyedizade Mehmet ağa 1792-1804
3- Çalıkzade Hüseyin ağa 1793-1803
4- 64 . Cemaatin Osman ağa 1804-1810
Kaynak: Doç.Dok.Zeynel Özlü Karadeniz’de bir kıyı kenti
AKÇAKOCANIN KÖYLERİNİN GEÇİRDİĞİ İDARİ ŞEKLI
1323 Ten sonra 1- Voyvodalık ( Kadılık-Kaza) safhası Osmanlı Akçakoca’yı ele geçirince 1323 başlayarak 542 yıl devam etmiş 1864 yılında sona ermiştir ,başında serdar bulunurmuş voyvodalıkla idare edilmiştir
etmiştir,kaza merkezi Göynüktür, nahiye ona bağlı nahiye merkezi Düzce idi
3-safha 1870-1934 yılları arasında 64 yıllık devam etmiştir,nahiye kaza olan Düzce ye bağlı bulunmakta idi
4- safhası 1934 yılından itibaren günümüze dek devam etmektedir
5- safhası 2000 Düzce Depreminden sonra Düzce il olunca Akçakoca Düzce ye Kaza olmuştur
Kaynak: M.Zeki Konrapa Bolu tarihi alıntı
İSTİKLAL SAVAŞINDAKİ ŞEHİTLERİMİZ
Toplam 34 şehidimiz bulundu
|
ADI |
BABA ADI |
LAKAP |
DOĞUM YILI |
İLİ |
İLÇESİ |
BUCAĞI |
KÖYÜ |
ÖLÜM TARİHİ |
|
1 |
ABDULKADİR |
ALİ |
|
1305 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
MERKEZ |
DOĞANCILAR |
19.03.1917 |
|
2 |
ABDULKADİR |
ALİ |
|
1305 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
MERKEZ |
DOĞANCILAR |
19.01.1917 |
|
3 |
ABDULLAH |
HÜSEYİN |
HACI AHMET OĞULLARI |
1303 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
MERKEZ |
|
25.06.1915 |
|
4 |
ABDURRAHMAN |
ARİF |
|
1304 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
|
|
13.02.1915 |
|
5 |
AHMET |
HASAN |
|
1310 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
|
|
31.06.1915 |
|
6 |
AHMET |
RUŞEN |
AİŞE |
1302 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
MERKEZ |
ARABACI |
17.07.1915 |
|
7 |
ALİ |
ALİ |
PAŞALI OĞULLARI |
1306 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
MERKEZ |
BALATLI |
27.08.1915 |
|
8 |
ALİ |
MOLLA MUSTAFA |
|
1303 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
MERKEZ |
TAHİRLİ |
04.06.1915 |
|
9 |
ALİ |
OSMAN |
|
1304 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
MERKEZ |
ARABACI |
25.05.1915 |
|
10 |
DURSUN |
MEHMET |
|
1295 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
MERKEZ |
ARMUTLU |
23.07.1915 |
|
11 |
EMİN |
MEHMET |
|
1292 |
BOLU |
AKÇAKOCA |
|
|
18.03.1915 |
|
12 |
EŞREF |
AHMET |
MISIRLI OĞULLARI |
1309 |